Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Furkan Vakfı Gönülleri’ne işkence: Çırılçıplak soydular, dövdüler, ağzıma su bastılar, dakikalarca sakalımı çektiler

Furkan Vakfı Gönülleri’ne işkence: Çırılçıplak soydular, dövdüler, ağzıma su bastılar, dakikalarca sakalımı çektiler


Furkan Vakfı Gönüllüsü Yusuf Taban, Adana Emniyet Müdürlüğü’nde maruz kaldığı işkenceyi anlattı.

Adana’da gözaltına alınan üç Furkan Vakfı Gönüllüsü’ne Adana Emniyet Müdürlüğü’nde işkence edildiği belirtildi.

Furkan Gönüllüleri’nin avukatı Yusuf Işık, müvekkillerine Emniyet’te ağır işkenceler yapıldığını belirterek, “Müvekkilimi çıplak bir şekilde yere yatırarak darp etmişler. “Seni hadım ederiz” diyerek tehdit etmişler. Ağzına su basarak işkence etmişler. Bugün suçu kabul etmezsen yarın sana daha kötüsünü yaparız, demişler. Bu yaşananlar apaçık işkencedir. Benim bunların tutanağını dahi tutmamı istemediler. Ben bu mesele ile ilgili tüm yetkilileri göreve davet ediyorum.”

 

Avukatı Işık, sosyal medya üzerinden şu paylaşımı yaptı:

 

Bugün akşam saatlerinde müvekkilim Yusuf Tapan’ın 10.09.2021 tarihinde Adana Emniyetine bağlı gasp büro amirliği ekiplerince gözaltına alındığını öğrendim. Durumu öğrenir öğrenmez kendisiyle görüşmek için akşam 21:00 sularında emniyete geldim.

 

 

Nöbetçi polis memurlarına müvekkilim ile görüşmek istediğimi söylediğimde gasp büroda görevli memurlarca keyfi olarak 2 saat görüştürülmedim. Saat 23:00 sularında müvekkilim Yusuf Tapan ile yaptığım görüşmede yüzünde kızarıklıklar ve izler olduğunu gördüm.

 

Bunun nedenini kendisine sorduğumda iki gündür yaşadığı ve benim utanarak dinlediğim zulmü ağlamaklı bir halle anlatmaya başladı.

 

‘SAKALIMI ÇEKTİLER, HADDIM EDERİZ, JOP SOKARIZ DEDİLER’

 

‘Beni dün cuma namazından sonra aniden baskın yaparcasına alıp emniyete getirdiler. Emniyete geldiğim andan itibaren aralıklı olarak tehdit ve hakaretler ağır darplara maruz kaldım. Dün akşam 22:00 sıralarında nezarethaneden polislerce alınıp, yukarıda bir odaya götürüldüm. Gasp büro amiri olarak bildiğim adını Barış olarak öğrendiğim kişi tarafından hakaretler ve tehditlerle dövüldüm. Sabah 4’e kadar bu şekilde kötü bir muameleye maruz kaldım. Daha sonra bugün akşam saat 7 sularında tekrar nezarethaneden alınarak yukarıda bir odaya götürüldüm. Bu kez işkencelerinin derecesi daha ağırdı. Beni çırılçıplak soydular. Yere yatırıp dövmeye başladılar. Ağzıma su basarak nefes almamda zorlanmama sebep oldular. Vücudumun her tarafına tekmeler ve tokatlarla vurdular. Bana ‘seni hadım ederiz, sana jop sokarız.’ dediler.

 

Ve bu zulme sakallarımdan çekerek dakikalarca devam ettiler. ‘Daha bu bir şey değil yarın daha kötüsünü yapacağız ve artık buna dayanamazsın.’diyerek tehditler savurdular.  ”

 

‘TUTANAK TUTMAMI ENGELLEMEYE ÇALIŞTILAR’

 

Anlattığı bu vahim hadise ile alakalı tutanak tutmak istediğimde, müvekkilim ile yaptığım görüşme polis memurları tarafından keyfi olarak sonlandırılmak istendi.

 

Yaptığım görüşme kanuni ve temel bir anayasal hak olmasına rağmen polislerce zorla görüşme odasından çıkarılmak istendim. Kendilerine yaptıklarının hukuksuz olduğunu ve çıkmayacağımı belirttikten sonra müvekkilim ile görüşmeme devam ettim. Bu vahim hadise Türkiye için utançtır.”


***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version