Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Fransa’nın öldürdüğü IŞİD’in Afrika’da Büyük Sahra’dan sorumlu lideri Adnan Ebu Velid el Sahravi kimdir?

Fransa'nın öldürdüğü IŞİD'in Afrika'da Büyük Sahra'dan sorumlu lideri Adnan Ebu Velid el Sahravi kimdir?


Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, IŞİD’in Afrika’da Büyük Sahra’dan sorumlu lideri Adnan Ebu Velid el Sahravi’nin Fransız kuvvetleri tarafından öldürüldüğünü duyurdu.

Adnan Ebu Velid es Sahravi, IŞİD’e sadakat yemini ettikten sonra 2015’te örgütün Büyük Sahra’daki kolunu kurdu ve ertesi yıl, Mali ile Nijer sınırlarından sorumlu IŞİD lideri oldu.

 

IŞİD’in Büyük Sahra’daki kolu, 2020’de Fransız yardım görevlilerinin öldürüldüğü saldırılar dahil bölgedeki saldırıların çoğundan sorumlu tutuluyordu.

 

Macron, Sahravi’nin öldürülmesi için “Sahel bölgesinde terörle mücadelemizde bir büyük başarı daha” dedi.

 

Sahel, Afrika’da Sahra Çölü’nün güneyinde, Senegal’den, Somali’ye uzanan yaklaşık 3 milyon kilometrekarelik alana uzanan bölgeye deniyor.

 

Macron, Sahravi’nin öldürülmesine ilişkin ayrıntı ya da operasyonun yürütüldüğü konuma ilişkin açıklamadı.

 

Fransa Savunma Bakanı Florence Parly attığı tweette, Sahravi’nin Fransa’nın yürüttüğü Barkhane Operasyonu kapsamında öldürüldüğünü duyurdu. Fransa ordusunun Barkhane Operasyonu, Sahel bölgesinde özellikle, Mali, Nijer, Çad ve Burkina Faso’da İslamcı militanlara karşı mücadele ediyor.

 

Bakan Parly, operasyonun “terör örgütüne büyük bir darbe” olduğunu ve “mücadelenin devam edeceğini” söyledi.

 

Bir dizi saldırıdan sorumlu

 

Adnan Ebu Velid el Sahravi , tartışmalı Batı Sahra bölgesinde 1973 yılında doğdu. Sahravi, Fas’ın güneyinde bağımsızlık mücadelesi veren Polisario Cephesi örgütünün de üyesiydi.

 

Daha sonra Mağrip El Kaidesi’ne katılan Sahravi, Malili İslamcı örgüt Mujao’nun da yöneticiliğini yaptı. Mujao, 2012’de Cezayir’de İspanyol yardım görevlilerinin kaçırılmasından, Mali’de de bir grup Cezayirli diplomatın kaçırılmasından sorumlu tutuluyordu.

 

Fransa Cumhurbaşkanlığı, geçen Ağustos ayında altı Fransız yardım vakfı çalışanın ve beraberlerindeki Nijeryalı rehberler ve şoförlerin öldürülmeleri talimatını da doğrudan Sahravi’nin verdiğini söyledi.

 

Mali ve Nijer’deki askeri üslere, 2019 yılı sonlarında da geniş çaplı saldırılar düzenlenmişti. Örgütün, 2017’de Nijer’de ABD askerlerine düzenlenen saldırıdan da sorumlu olduğu belirtildi.

 

Sahel’in sınırları, uyuşturucu kaçakçıları, insan kaçakçıları ve IŞİD’in Büyük Sahra ayağı gibi çok sayıda militanın sıklıkla geçtiği bir bölge.

 

Cihatçı saldırılar, komşu ülke Nijerya’ya da sıçrıyor.

 

Fransız birlikler, yıllardır bölgede cihatçı hücreleri hedef alıyor. Fransa, 2013’te El Kaide bağlantılı bir örgütün Mali’nin başkenti Bamako’nun kontrolü ele geçirmesine engel olmuştu.

 

Sahel’de şimdi iki eş zamanlı operasyon yürütülüyor. Biri, Birleşmiş Milletler Barış Gücü Misyonu. Bu misyon 56 devletin ve 14 bin askerin katılımıyla yürütülüyor. Diğeri de ABD istihbaratının desteklediği, Fransa öncülüğünde yürütülen terörle mücadele misyonu Bakhane Operasyonu.

 

Macron, Haziran ayında yaptığı açıklamada Barkhane Operasyonu’nun mevcut yapısını sonlandırabileceğini ve gelecek yıllarda bölgedeki Fransız askerlerinin sayısının azaltılabileceğini söylemişti.

 

Taliban’ın zaferi Afrika’daki örgütleri ‘cesaretlendirebilir’

 

Fransa’nın Mali’de 4000’den fazla askeri bulunuyor. Ancak Fransız birlikler IŞİD ve El Kaide bağlantılı örgütlerin bölgedeki hakimiyetini zayıflatmakta yetersiz kalmıştı.

 

Çad da geçen ay bölgedeki terörle mücadele birliklerinin sayısını yarıya düşüreceğini duyurdu.

 

Macron, Sahravi’nin öldürüldüğünü açıkladığı tweette şunları söyledi:

 

“Milletimiz, bu gece Sahel’de, Serval’de ve Barkhane Operasyonu’nda Fransa için ölen kahramanlarını, ailelerini ve operasyonlarda yaralananları anıyor.

 

“Fedakarlıkları beyhude değil. Afrikalı, Avrupalı ve Amerikalı ortaklarımızla mücadeleye devam edeceğiz.”

 

Sahravi’nin ölümü IŞİD’e büyük bir darbe olarak değerlendiriliyor.

 

Örgütün Orta Doğu’daki liderleri, yayımladıkları propagandalarda Nijerya, Sahel, Mozambik ve Kongo’daki kazanımları öne çıkarıp Sahra Altı Afrika’yı yeni cephe olarak gösteriyordu.

 

Diğer yandan, Afganistan’da Taliban’ın yeniden iktidara gelmesinin de kıtadaki İslamcı militan örgütleri cesaretlendirebileceği yorumları yapılıyor. Özellikle de, Batı’ya yönelik saldırılardan kaçınıp bölgedeki yerel amaçları yerine getirmeyi hedefleyen örgütlerin Taliban’ı örnek alabilecekleri belirtiliyor.

 

Kısa bir süre önce Nijerya’da Boko Haram’ı bozguna uğratan Batı Afrika IŞİD’i içinde yürütülen tartışmalarda, IŞİD’in Afrika’da güvenliği sağlayan ve yerel halklara temel hizmetleri sunan yeni bir kimliğe bürünmesi gerektiği iade ediliyor.

 

Uzmanlara göre stratejiler bölgenin yerel şartlarına göre farklılık gösterse de, örgütün “cihatçı yönetimlerin” iktidara geleceği alanlar yaratma hedefi, zayıf, yolsuzluğun olduğu ve ulusal idarecilerin yetersiz kaldığı ülkelerde büyük bir tehdit oluşturuyor.


***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version