Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Erdoğan: Gönül arzu ederdi ki Joe Biden benimle birebir konuşsun

Erdoğan: Gönül arzu ederdi ki Joe Biden benimle birebir konuşsun


AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, ABD Başkanı Joe Biden’ın kendisi için ‘otokrat’ tanımını neden kullandığını bilmediğini söyledi. Erdoğan, “Sayın Biden, otokrat tanımıyla neyi ifade etti bilemem. 40 yıllık siyasi geçmişimde demokrasiyi hazmederek yaşadım.” iddiasında bulundu. Bir başka soru üzerine ise Erdoğan, “Gönül arzu ederdi ki Joe Biden benimle birebir konuşsun.” ifadelerini kullandı. Joe Biden’i görüşme taleplerini ilettiklerini ancak olumlu cevap alamadıklarını söyledi.

AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Birleşmiş Milletler 76. Genel Kurul görüşmeleri için bulunduğu ABD’nin New York kentinde Amerikan CBS televizyon kanalına verdiği mülakatın tamamı yayınlandı. Face the Nation programında Margaret Brennan’ın sorularını cevaplayan Erdoğan, Afganistan’daki gelişmeler ve Türkiye-ABD ilişkileri hakkında değerlendirmelerde bulundu.

JOE BİDEN BENİMLE KONUŞSUN İSTERDİM

ABD Başkanı Joe Biden, 2019 yılının Aralık ayında verdiği bir röportajda Cumhurbaşkanı Erdoğan için ayrıca, ‘Türkiye’deki insan hakları ihlalleri için bedel ödeyeceği’ ifadelerini kullanmıştı. Gazeteci Margaret Brennan’ın bu ifadeleri hatırlatması üzerine Erdoğan, “Tam tersine, bu konuları benimle konuşmadı. Bir araya geldiğimizde bana olan saygısını biliyorum. Başkan Yardımcısı olduğu dönemlerde bile bana olan yaklaşımı saygılıydı. Ama şu an bu ifadeyi nasıl kullanıyor anlamak mümkün değil. En son Brüksel’de görüştüğümüzde, Karzai Havaalanını terketmeye hazırlandıklarında, havaalanını güvenliğini bize teklif edecek kadar da bize olan güvenini ortaya koydu. Gönül arzu ederdi ki sayın Biden bunları benle bire bir konuşsun.” dedi.

DAVETE OLUMLU CEVAP ALAMADIK

Erdoğan, New York’ta Biden ile bir görüşmenin planlanıp planlanmadığı konusunda ise “Malum Covid gibi şartlar nedeniyle pek liderlerle görüşemiyor. Biz kendilerine bu davetimizi yaptık. Bu davete de olumlu bir cevap alamadık.” diye konuştu.

ABD, KARZAİ HAVALİMANI’NDAKİ SİLAHLARI TALİBANA VERDİ

Brennan’ın “ABD’nin Afganistan’dan ayrılmasının bölgeyi daha emniyetsiz hale getirdiğini düşünüyor musunuz?” sorusunu cevaplayan Erdoğan, “20 yıldır Amerika’nın burada kalışıyla bölge güvenli bir hale gelmedi ki! Tam aksine, bölge her geçen gün ciddi manada kan kaybetti. Biz burada bine yakın elemanımızla havalimanının korunması konusunda görev icra ettik. Bize en sonunda havalimanının korunması teklifi geldiğinde Brüksel’de Sayın Biden’la bunları konuştuk. Bizim böyle bir görevi üstlenebileceğimizi kendilerine söylediğimde, ‘Üç şeyi de isteriz’ dedim. Bunun birisi lojistik destek. Lojistik destekten talebimiz, idari ve malidir. Bir diğer adım da özellikle şu an ellerinde bulunan silah, mühimmat vesaire bunların Türkiye’ye devridir. Ama öyle şeyler oldu ki tam aksine Karzai Havalimanındaki tüm silahların mühimmatların, araçların hepsi Taliban’a verildi. Şu anda da Taliban orada Amerika’nın silahlarıyla hareket ediyor. Bu gerçekleri de tabi görmek gerekir. Fakat biz bazı şeylere de alıştık. Aynı şekilde Türkiye’ye saldıran terör örgütleri de maalesef Amerika’dan çok ciddi silah, mühimmat desteği aldı. Bu, geçmiş hükümette de aynı şekilde oldu, şu anda da aynı şekilde oluyor. Öncelikle PKK/YPG/PYD terör örgütlerine bu tür silah desteklerinin verilmemesi gerekir” dedi.

TÜRKİYE YOL GEÇEN HANI DEĞİL!

“Şu an ülkesinden kaçan Afgan mülteciler var. Bunların bazıları Türkiye’ye yöneldi. Geçen ay Türkiye’nin mülteci deposu olmak gibi bir görevi ve yükümlülüğü olmadığını söylediniz. Bu kimin yükümlülüğü? Bu mültecileri almak ABD’nin yükümlülüğü mü?” sorusu üzerine ise Erdoğan, “Şu anda ABD zaten bu tür sorumlulukları yerine getirmedi ki şu anda kayıt dışı, kayıt içi olmak üzere benim ülkemde 300 bini aşkın Afganlı mülteci var. Bundan sonra da ülkemize hala Afganlı mülteci almaya gücümüz yetmez. Ama Amerika, Afganlı mültecileri buraya alacaksa o da ayrı bir konu. Ben Amerika’nın mülteci politikalarını paylaşamam ama Amerika da benim mülteci politikalarımı herhalde paylaşamaz. Ama tabi, özellikle açık söylüyorum, bizim kapımız da yol geçen hanı değildir” dedi.

Erdoğan, Türkiye’nin S-400 alımı karşısında ABD’nin tutumuna ilişkin, “Ona karışamaz. Siz bana Patriot vermezseniz, savunma noktasında benim bir başka ülkeden alacağım herhangi bir savunma sistemine müdahale edemezsiniz. Sen bana Patriot vermeyeceksin, benim hangi ülkeden, hangi savunma sistemini aldığıma da müdahale edeceksin! Öyle bir şey olamaz” ifadelerini kullandı.

RUSYA’DAN YENİ PARTİ S-400 ALACAĞIZ

Sadece hava kuvvetlerinin bu işe yetmeyeceğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Savunma sistemleri farklıdır, hava kuvvetleri farklıdır. Çünkü şu anda hava kuvvetleri noktasında da yarın Amerika’nın F-16’ların devamını sürdüreceğine, benim elimde bir garanti var mı? Böyle bir garanti de olmayacağına göre belki o zaman biz çok daha farklı adımları da atmak zorunda kalacağız” dedi.

Sunucunun “Yani siz hala S-400’lerin yeni partisini alma niyetinde misiniz?” sorusu üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ne demek tabi ki evet” dedi.

***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version