Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Duma seçimlerinde sürpriz yaşanmadı, Putin yerini sağlamlaştırdı

Duma seçimlerinde sürpriz yaşanmadı, Putin yerini sağlamlaştırdı


TR724 HABER | ENSAR NUR

Rusya, Federal Meclis’in alt kanadı olan Devlet Duması seçimleri için oy kullandı. 17 Eylül Cuma günü başlayan oy verme işlemi 19 Eylül Pazar gününe kadar üç gün boyunca hem internet üzerinden hem de seçim merkezlerinde gerçekleştirildi. Pek çok Kremlin muhalifinin aday olmasına müsaade edilmeyen seçimlerde sürpriz yaşanmadı.

Beklentilere uygun olarak iktidardaki Birleşik Rusya partisi parlamentonun alt kanadındaki 450 sandalyeden 324’ünü alarak kontrolü sürdürmeye devam etti.  450 milletvekilinin yarısının nispi temsil sistemi ile ve diğer yarısının dar bölge sistemi ile seçildiği Devlet Duması’nda geri kalan sandalyeler sistem-içi muhalefet partileri tarafından paylaşıldı.

Birleşik Rusya Duma’da çoğunluğunu korudu, Komünist Parti yükselişte 

Seçimler her ne kadar Putin’in partisinin mutlak zaferi anlamına gelse de, partinin performansı 2016’da yakalanan yüzde 54’lük orana ulaşamadı. 2016’daki seçimlerde Birleşik Rusya partisi Kırım’ın ilhakından sonra kamuoyunda artan popülerliğin ve desteğin yansımasını almıştı.

Seçim öncesi durum, partinin Duma’daki 450 sandalyeden 343’ünü rekor bir şekilde elde ettiği 2016 Duma seçimlerinden farklıydı. Halk tarafından destek görmeyen emeklilik reformu, halkın kötüleşen alım gücü ve Kovid-19 sürecinde kötüleşen ekonomik durum sebebiyle yapılan anketlerde iktidar partisinin popülerliğinin azaldığı görülüyordu. Ancak bu durum uzmanlar tarafından da tahmin edildiği gibi herhangi önemli bir değişime yol açmadı. Birleşik Rusya oyların yüzde 50’sini alarak, 17 sandalye kaybetse de  324 sandalye elde etti ve mutlak çoğunluğunu sürdürdü.

Öte yandan, Komünist Parti oylarını yaklaşık 6 puan artırarak, Duma’daki milletvekili sayısını 42’den 57’ye çıkardı.

Seçimler adil ve dürüst olmaktan yine uzak

Seçim öncesinde, en tanınmış muhalif Alexei Navalny’nin hapsedildiği ve organizasyonlarının “radikal” olarak yasaklandığı bir kısıtlamanın yanı sıra sistem-dışı muhalefetin diğer adaylarının seçimlere katılmasına müsaade edilmedi. Navalny’nin tüm üst düzey müttefikleri tutuklandı ya da ülkeden kaçtı. Aynı zamanda , Google, YouTube , Apple ve Telegram Navalny ve arkadaşlarının muhalif seçmene yönelik tavsiyelerini verdiği yayınlarını Kremlin’in baskısı altında sildi.

Rus devleti tarafından “yabancı ajan” olmakla suçlanan bir seçim gözlemcisi STK Golos, gözlemcilere yönelik tehditler ve oy pusulası doldurma da dahil olmak üzere yaklaşık 5 bin ihlal kaydettiğini ve bunların bariz örneklerinin sosyal medyada dolaştığını söyledi.

Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT)  da seçimleri izlemedi. AGİT’in 420 kısa vadeli gözlemci, 80 uzun vadeli gözlemci ve bir analist ekibi talebi, COVID-19 endişelerini dile getiren Rus makamları tarafından reddedildi. Rus yetkililerin cevabından tatmin olmayan AGİT, talebinin reddedilmesi üzerine hiçbir gözlemci göndermemeyi tercih etti.

AGİT’in izleme ekibi göndermeme kararının ardından Birleşik Rusya partisinden Duma’ya aday olan Dışişleri Bakanı Sergei Lavrov, Batı’yı uluslararası örgütleri seçimleri zorlaştırmak için kullanmakla suçladı.

Sonuçları değerlendiren Yekaterinburg’un eski belediye başkanı ve önde gelen muhalefet figürü Yevgeny Roizman, Twitter’da “Bu Devlet Duma’sını meşru olarak tanımayı reddediyorum” dedi.

Komünist Parti’nin etkili isimlerinden Valery Rashkin, kendisi yalnızca internet üzerinden kullanılan oyların sonuçları açıklandığında geride kalmasına sinirlendi ve  Pazartesi akşamı diğer mağlup Komünist Parti adaylarıyla birlikte protesto çağrısında bulundu.

Avrupa Birliği ile seçimler üzerinden atışma 

Geçtiğimiz hafta Strazburg’da toplanan Avrupa Parlamentosu’nun kabul ettiği öneri niteliğindeki karar metninde Rusya’daki seçimleri tanımamaya hazır olunması gerektiği belirtilmişti. Adil ve serbest seçim çağrısında bulunan Parlamento, gerekli şartların sağlanmaması halinde seçim sonuçlarını tanımayacaklarını belirtmişti.

Bunun üzerine, Rusya Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Mariya Zaharova bu kararın ilişkileri kötüleştireceğini belirtirken, AB’yi bir seçim yapması konusunda tavsiyede bulunmuştu. Zaharova “Bir seçim yapmak gerekiyor. Ya ilişkilerimizin daha da kötüye gitmesi lehine bir seçim, ya da mantığı dinleme lehine bir seçim. Pragmatizmin hâlâ hüküm sürmesi gerektiğinden, kolektif Batı’yı bile inkar etmiyorum. Bir seçim yapmaları gerekiyor” ifadelerini kullanmıştı.

Devlet Duması Başkanı Volodin, kabul edilen karar hakkında “içişlerimize karışmak ve Rus vatandaşlarına baskı yapmak için başka bir girişim. Ülkemizi bu tür düşmanca eylemlerden korumak için her şeyi yapacağız ve bunun Rusya’nın gelişimini durdurmaya yönelik bir girişim olduğunu anladık” demişti.


***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version