Bold Medya’dan Sevinç Özarslan’ın haberi şöyle;
KHK’lı kanser hastası Fatımatüzzehra Babacan, cezaevinde geçirdiği ilk 10 günü ailesine gönderdiği mektubunda anlattı. Karyola büyüklüğünde bir hücrede kaldığını ifade eden Babacan, bir kanser hastası olarak hijyenden uzak bir ortamda yaşamak zorunda bırakılmasına dikkat çekti.
“HİJYEN FASA FİSO OLDU”
Babacan, “Kaldığım yer bizim karyola kadar. El kadar bilmem kaç duvar arasında bir pencere. Havasız ve yoğun sigara kokusu. Revirde dile getirdim. Yer olmadığından bu şekilde oluyormuş. İnsan yaşamı bu kadar ucuz olmamalı. Hijyen fasa fiso oldu. Kullanılmış sabunu kullandım. Çeşmeden su içtim. Maske ile dökülen yemeği sildim, koku olmasın diye. Tek kullanabileceğim o vardı. Ama bugün temizlik bezi de aldım.” dedi.
Koronavirüs önlemleri kapsamında memurların koridorda tutumlarla dolaştığını da anlatan Babacan, “İlginç olan koridora bakan biz normal giyimli ve maskesiz. Dışarı çıkarken maskeyi onlar veriyor.” ifadelerini kullandı.
Cezaevinde kantinindeki ürünlerin çok pahalı olduğunu da belirten Babacan, “Kantinden ne mi aldım? Su, madensuyu, diş fırçası, diş macunu, tas, şampuan, sabun, zarf, kart, kağıt, kalem, pul ve 165 TL. Hayat çok pahalı.” diye yazdı.
Babacan, tahliller için kendisinden sevk dilekçesi yazması istendiğini sözlerine de ekledi.
KHK’LI ANAOKULU ÖĞRETMENİ
İki çocuk sahibi KHK’lı anaokulu öğretmeni Fatımatüzzehra Babacan (39), 10 yıldır kanser hastalığıyla mücadele ediyor. Ameliyattan sonra bütün tiroid bezleri alınan Babacan, tedavisi devam ederken Eylül 2016’da ihraç edildi, sonra da Gülen Hareketi soruşturmaları kapsamında tutuklandı. 22 ay hapiste kaldıktan sonra 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırılan Babacan, tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***