Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Sürat Kargo, Bilal Erdoğan’ın arkadaşına ‘jet hızıyla’ peşkeş çekildi

sürat kargo


TMSF’nin neredeyse onda bir fiyatına satışa çıkardığı Sürat Kargo ihalesine giren ve kazanan işadamı Halil İbrahim Bacacı’nın, Kartal İmam Hatip’ten Bilal Erdoğan’ın arkadaşı olduğu ortaya çıktı. Normal şartlarda 1-1,5 ay sürmesi gereken ihale süreci 13 günde tamamlandı. İhaleyle 335 milyon TL’ye satılan şirketin normal piyasa değeri en kötü ihtimalle 2 milyar TL civarında hesaplanıyor.

CHP Ankara Milletvekili Bülent Kuşoğlu da konuyla ilgili “Sürat Kargo’nun ihalesi tamamlandı. Normalde 335 milyon 500 bin liraya satılan şirketin değeri, 1 milyar 700 milyon liranın üzerinde. Yani 1.3 milyar liralık kamu zararı söz konusu.” demişti.

Kayyım kararından önce yabancı bir firma ile yapılan pazarlıklarda 350-500 milyon dolar arasında bir fiyat konuşuluyordu.

Hizmet Hareketi’ne yönelik operasyonlar kapsamında el konulan ve TMSF’ye devredilen Sürat Kargo’nun satışındaki usulsüzlük ve yolsuzluk iddialarla ilgili kendisi de TMSF’de yöneticilik yapmış olan Abdullah Güzeldülger önemli açıklamalarda bulundu.

YouTube’da yayın yapan Serbest TV’de konuşan Gelecek Partili Güzeldülger, Sürat Kargo’nun ihalesinin başlangıcından itibaren usulsüzlükler yaşandığını söyledi. İhale sürecinin kasıtlı olarak kısa tutulduğunu anlatan Güzeldülger, “Normal şartlarda satışa yönelik kararı en az 1 ay önce duyurmanız lazım ki alıcılar araştırma yapsın. Ancak burada 13 günlük bir süre var. Ve araya bayram tatili de girdi. Şimdi Sürat Kargo satışında, bu prensiplerin bir kenara bırakıldığını görüyoruz.” diyor.

Alıcı Halil İbrahim Bacacı’nın çok genç olduğunu anlatan Abdullah Güzeldülger, “Alıcı profiline baktığımızda, çok genç, çok kısa sürede çok büyük bir servete ulaştığı anlaşılan ve bu servete ulaşma aşamasında da siyasi nüfuz kullandığı kamuoyunca konuşulan bir profilden bahsediyoruz.” dedi.

İHALEYE ÇIKILDIKTAN 9 GÜN SONRA ŞİRKETİN ÜNVANI DEĞİŞTİRİLİYOR

Abdullah Güzeldülger, ihaleyi alan bu şirketi aslında bir denizcilik şirketi olduğunu anlatıyor. Güzeldülger, “Ancak denizcilik şirketi olarak ihaleye iştirak edemeyeceği için, ihaleye çıkıldıktan 9 gün sonra şirketin unvanı değiştiriliyor. Port Denizcilik olan unvan Port Kargo oluyor. Rekabetçi piyasa ortamı oluşmadığı, yeterli katılımcının ihaleye girmesini mümkün kılacak bir inceleme zamanı sağlanmadığı için olması gereken değerin altında bir satış gerçekleştiği intibaı oluştu toplumda. Bu yıl şirketin 130 milyon lira kâr edeceği beklentisi var. Türkiye’de şirket satın almalarında şirketin değeri, faiz ve vergi öncesi oluşan kârın belli bir çarpanla çarpılması usulüyle hesaplanıyor.” ifadelerini kullandı.

 

***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version