Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Patlayan bombalar nasıl bir Afganistan olacağının işareti: “Bundan sonra kontrolsüz kaosun hakim olduğu bir Afganistan olacak”

Patlayan bombalar nasıl bir Afganistan olacağının işareti: "Bundan sonra kontrolsüz kaosun hakim olduğu bir Afganistan olacak"


Taliban’ın silahla yönetime geldiği Afganistan’ın geçmişte olduğu gibi yine “cihatçı” veya “terörist” üretim merkezi olmasında endişe ediliyor. Tuğgeneral Aydoğan, “ABD, Taliban bombasıyla bölgeyi istikrarsızlaştıracak” dedi.

Afganistan’da yaklaşık 20 yıldır konuşlu bulunan Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve NATO askerlerinin çekilme süreci devam ediyor.

 

Geri çekilmeyle birlikte bir yandan kaçışlar sürüyor diğer yandan da bombalar patlıyor.

 

Önceki gün başkent Kabil’de Hamid Karzai Uluslararası Havalimanı’nın bulunduğu bölgedeki “terör” saldırısında 170 kişi hayatını kaybetti, 200’e yakın kişi de yaralandı.

 

ABD Başkanı Joe Biden yaptığı açıklama saldırının IŞİD/Horasan olarak bilinen grup tarafından yapıldığını ifade etti.

 

Yaşanan saldırı, birbiri ardına gelen açıklamalar ve kaos ve kriz bundan sonra dünyanın uzun süre dikkatlerinin Afganistan’a döneceğini gösteriyor. 

 

Peki tahliyeler bittikten sonra dünya nasıl bir Afganistan görecek?

 

Ülke, yine kimilerinin “cihatçı” kimilerininse “terörist” dediği silah ve şiddeti benimseyen unsurların yetişme merkezine mi dönecek?

 

Independent Türkçe’ye değerlendirmede bulunan uzmanlar, Afganistan’ın geleceği konusunda umutlu değil.

 

“Dünya bundan sonra kaosun hüküm sürdüğü bir Afganistan görecek”

 

Güvenlik uzmanı ve 21.Yüzyıl Türkiye Enstitüsü Terörizm ve Terörizmle Mücadele Araştırmaları Merkezi Başkanı Ünal Atabey, dünyanın bundan sonra kaosun hüküm sürdüğü bir Afganistan göreceği görüşünde.

 

ABD’nin 20 yıllık süreçte kontrollü kaos stratejisi izlediğini kaydeden Atabey, “ABD geride bir kontrolsüz kaos ortamı olacak şekilde Afganistan’ı terk ediyor. Hemen ilk günlerden IŞİD’in bu eylemiyle bunu görüyoruz” dedi.

 

Uluslararası toplumun bazı kesimlerinin Taliban’ı meşrulaştırma gayreti içinde olduğuna değinen Atabey, “Amaç IŞİD ile mücadele maskesi altında Taliban’ın uluslararası toplumda kabulünü sağlamak. Eylemin yapılış tarzı buna zemin hazırlamaya doğru gidiyor” değerlendirmesinde bulundu.

 

“Küresel mücadele alanına dönüşecek bir tablo görüyoruz”

 

Kaos ve istikrarsızlığın artması durumunda Afganistan’ın bir terör yuvasına dönüşeceğini ifade eden Atabey, devamında şunları kaydetti:

 

“Başta IŞİD olmak üzere irili ufaklı cihatçı örgütler burada hayat bulacak. Aynı zamanda gizli tutulan ve uyuyan hücrelerin harekete geçmesine de vesile olacak. Zaten Çin ve Rusya’nın Afganistan sahasına angaje olmasını isteyen bir ABD var. Amaç Afganistan’daki IŞİD terörü üzerinden Orta Asya’daki Tacikistan, Türkmenistan ve Özbekistan’a etkin bir tehdit yaratmak. Aynı zamanda Türkistan İslam Partisi’yle (TİP) eş güdüm ve koordineli veya TİP’in eylemlerine fırsat sağlayacak kanallar açmak. Bu da Çin’i rahatsız eder. Çünkü Çin ve Rusya’nın Afganistan sahasında olma arzuları var. Özetle küresel mücadele alanına dönüşecek bir Afganistan tablosu görüyoruz.”  

 

“ABD, Taliban bombasıyla bölgeyi istikrarsızlaştıracak”

 

Emekli Tuğgeneral Osman Aydoğan da Afganistan’ın hem kendi içinde hem de çevre ülkelere kaos ihraç edeceği görüşünde.

 

ABD’nin klasik anlamda bilinen devlet yapısından çok farklı olduğunu ifade eden Aydoğan, “Olaya bir savaş oldu ve ABD yenildi şeklinde bakmıyorum. ABD dünyanın en büyük kapitalist ve emperyalist ülkesi. Artık emperyal savaşlar tankla, topla yapılmıyor. Savaşların niteliği değişti ekonomi alanında yapılıyor artık” diye konuştu.

 

Taliban’ın Afganistan’da ikinci defa iktidara geldiğini ve bir Alman yazarın daha 1990’ların ortalarında Taliban’ın etkisinin Türkiye ve İran dahil Tunus, Fas ve Cezayir’e kadar yayılacağını söylediğini hatırlattı. 

 

Aydoğan’a göre bu etki devam ediyor ve ABD’nin ayrılmasıyla bu daha da büyüyecek.

 

Çin ve Rusya’ya odaklanan ABD’nin Afganistan’ı terk etmesinin pek anlaşılır bir durum olmadığını kaydeden Aydoğan, ABD’nin Taliban bombasını bırakarak Çin, Rusya ve İran’a istikrarsızlığı yaymak istediğini söyledi.

 

“Siyasal İslam’ın hiçbir yerde düzen tutturduğu görülmemiştir”

 

Taliban’ın homojen bir yapıdan oluşmadığını ve ülkeyi kaosa sürükleyeceğini ifade eden Aydoğan, siyasal İslam’ın hiçbir yerde düzen tutturamadığını belirterek sözlerine şöyle devam etti:

 

“3 tür Taliban var. Birincisi Rus işgalinden başlayan ve ABD işgaline direnen Taliban ki esas Taliban budur. İkincisi eroinci Taliban ve üçüncüsü de mafya Taliban. Yani uyuşturucu pazarından palazlanan Taliban. Taliban ülkeyi ancak kaosa götürebilir. Çünkü siyasal İslam’ın hiçbir yerde düzen tutturduğu görülmemiştir. Siyasal İslam gelince çıkar çatışması yaşanacak ve bu kavga hem Afganistan’a hem de bölge ülkeleri kaosa sürükleyecek. Dünyadaki bütün Müslümanlar İslamsız bir Müslümanlık yaşıyor. Bu kaos kimin işine yarıyor ve kime zarar verecek? Elbette Çin, Rusya, İran, Pakistan ve Özbekistan gibi ülkeler bundan zarar görecek.  Dolayısıyla ülkenin kaosa sürükleneceğini, düşünüyorum.”

 

“Afganistan’ın ‘terör yuvası’ olmaması için yardım edilmeli”

 

Stratejik Düşünce Enstitüsü Başkanı Doç. Dr. Güray Alpar ise Afganistan’ın “terör örgütlerinin yuvası” olmaması için uluslararası toplumun yardım etmesi gerektiğini söyledi.

 

Ülkede öncelikli hedefin istikrarlı bir yönetimin kurulması olduğunu belirten Alpar, Taliban’ın Afganistan’da gerçekliği ve alt yapısı olan bir organizasyon olduğunun unutulmaması gerektiğini hatırlattı.

 

Alpar, Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa Birliği ülkeleri dahil hiçbir ülkenin resmi olarak Taliban’a “terörist” demediğini aktardı.

 

Afgan halkının bu saatten sonra güven ve huzur içinde bir hayat kurması gerektiğine değinen Doç. Dr. Alpar, “Bu konuda Taliban’a da büyük görevler düşüyor. Sadece güçlü olmak her yere hakim olmak değildir. Taliban için asıl sorun bundan sonra başlıyor. Kendisini yenilemeli çünkü bundan sonra her şeyden o sorumlu olacak” şeklinde konuştu.

 

“Radikal örgütler oldukça dünya huzur ve güven içinde olmayacak”

 

Afganistan’da Taliban’dan çok daha radikal örgütlerin bulunduğunu ve bunların istikrarsızlığa neden olduğunu dile getiren Alpar, sözlerini şöyle tamamladı:

 

“Afganistan dünyadaki terör örgütlerinin yuvası olamaz, olmamalı da. Eğer tedbir alınmaz ve o insanlara yardım edilmezse her şey mümkün. Terör faaliyetlerinin güven ve huzurun olmadığı ortamlardan beslendiğini biliyoruz. Dolayısıyla yardım edilmesi çok önemli. Yardım edilir ve güven ortamı oluşursa zaman içerisinde radikal örgütlerin ülkeyi terk edeceğini düşünüyorum. Yardım edilmezse şayet karışıklıktan en çok radikal silahlı örgütlerin çıkar sağlayacağını ve bunlar olduğu sürece dünyanın huzur ve güven içinde olmayacak.” 

 

KAYNAK: INDEPENDENT TÜRKÇE – ABDULHAKİM GÜNAYDIN


***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version