HABER İNCELEME | İLKER DOĞAN
28 Temmuz’dan bu yana devam eden ve bir türlü önü alınamayan orman yangınları yönetimdeki liyakatsizliği de gözler önüne serdi. Geç ve yetersiz müdahale nedeniyle binlerce hektar ormanlık alanının küle döndüğü yangınlarda, yüzlerce ev kullanılmaz hale gelirken, yüzlerce hayvan telef oldu.
Üç gün boyunca ülke genelindeki yangınlara 3 uçakla müdahale edildi. Yangınların 4. gününde uçak sayısı 6’ya çıktı. Bugün ise komşu ülkelerden gönderilen 16 uçakla alevlerin önü alınmaya çalışılıyor. Bu bile iktidarın süreci ne kadar kötü yönettiğinin göstergesi. Ancak bütün bunlara rağmen AKP rejimi hiç bir şekilde sorumluluğu üstlenmiyor.
AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a göre suçlu Türk Hava Kurumu… Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli ise belediyeleri suçluyor. THK’nın Kayyım Heyeti Başkanı Cenap Aşçı da ilginç bir şekilde başında bulunduğu THK’yı hedef alıyor! İktidar temsilcileri ve yandaş kalemlere göre ise suçlu yangınlar karşısındaki acziyet nedeniyle sosyal medyadan yardım çağrıları yapan vatandaşlar!
31 Temmuz’da Tayyip Erdoğan, alevlerin vurduğu Manavgat’ta idi. Yangına geç müdahale edilmesinin sorumluluğunu THK’ya attı. Erdoğan, “Yangınla mücadelede uçak konusundaki sıkıntıların ana sebebi THK’nin filosunu ve teknolojisini yenileyememiş olmasıdır.” dedi.
Halbu ki, THK’ya 2019 yılının ekim ayında kayyım atanmıştı. Kayyım Heyeti Başkanı Cenap Aşçı, geçtiğimiz yıl yaptığı açıklamada uçaklardan 4’ünün göreve hazır olduğunu, ikisinin ise 900 bin dolar masrafla uçuşa hazır hale gelebileceğini söyledi.
Ancak THK’nın uçakları ihaleye giremesin diye ‘şartname’ değiştirildi. THK’nın uçakları 4 bin 900 ton kapasiteliydi. Şartnameye ‘5 bin ton’ şartı eklendi! Aynı kayyım bugün uçakların uçurulabilmesi için 4 milyon dolar harcanması gerektiğini söylüyor!
UÇAN UÇAKLAR İKİ YILDA NASIL HURDAYA ÇIKARILDI?
Velev ki, THK’nın eski yönetimi filoyu yenileyememiş olsun; iki yıldır THK’nın yönetimi kayyımda. Kayyımlar filoyu yenileme adına iki yıldır ne yaptı? İktidar bu konuda hangi adımları attı? Kayyımın açıklamasına göre bu uçakların 4’ü geçtiğimiz yıl göreve hazırdı. Ancak bu yıl hiç biri uçamıyor. Bunun sorumlusu kim?
DEVLETİ KİM ACİZ GÖSTERİYOR?
Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemir’li ise orman yangınlarına geç müdahale edilmesinden belediyeleri sorumlu tuttu. Pakdemirli, “Benim gördüğüm orman yerlerindeki sorumluluk belediyelerdedir.” diye konuştu.
Anayasa’ya göre ormanları korumak devletin görevi. Ancak bakan sorumluluk kabul etmiyor. ‘Bakanlığın envanterinde neden bir tane bile yangın söndürme uçağı yok’ sorusuna cevap vermek yerine, suçu belediyelere atıyor.
TC devleti, 300-350 milyon dolar harcayarak bir yangın söndürme filosu kuramayacak kadar aciz mi? Sadece Saray’ın 2021 yılı bütçesi 475 milyon dolar!!! Tek başına Katar’dan alınan uçak satılsa Türkiye’nin bütün yangın söndürme uçağı ihtiyacı karşılanır…
BEN KAYYIMIM, SORUMLU THK!
İki yıl önce THK’nın kayyım heyeti başkanlığına atanan AKP’li Cenap Aşçı’nın son açıklaması da Erdoğan ve Pakdemirli’den farklı değil. Haber Türk’te katıldığı bir programda uçakların bakımlarının yapılmadığını söyledi. Sunucunun ‘bunun sorumluluğunun’ kimin olduğunu sorması üzerine ise tarihe geçecek şu cevabı verdi: “Bakım yapma sorumluluğu Türk Hava Kurumu’nun kendisindedir. Ben Türk Hava Kurumu kayyım heyeti başkanıyım.”
ÖNCE İBAN, SONRA İTİBAR!
28 Temmuz’dan beri ülke alevlere teslim. İnsanlar 5-10 litrelik damacanalarla yangınları söndürmeye çalışıyor. Yüzlerce ev kül oldu. Marmaris’te, Manavgat’ta neredeyse orman kalmadı. 8 vatandaş alevlerin arasında can verdi.
Yangına müdahaleler yetersiz. Bu nedenle bizzat Erdoğan, komşu ülkelerden uçak talep ettiklerini söyledi. 3 olan yangın söndürme uçağı sayısı yangınların 4. gününde 16’ya çıktı. Sadece bu bile yangınlara müdahalede yetersiz kalındığını kanıtlamaya yetiyor.
Yaşananlar üzerine sosyal medyadan yardım çığlıkları yükseldi. #HelpTurkey etiketiyle binlerce paylaşım yapıldı. Ancak bu da rejimi rahatsız etti.
ERSOY DEDE: DON KOKLAYAN ALÇAKLAR SÜRÜSÜ!
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, söz konusu yardım çağrılarının amacının devleti aciz göstermek olduğunu savundu. TRT Haber spikeri Ersoy Dede ise yardım çığlığı atanlara hakaret etti: “Biz bu numaraları yemeyiz.. #helpturkey miş.. don koklamaya devam alçaklar sürüsü..”
Fahrettin Altun, itibardan bahsediyor ancak daha iki gün önce Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, millete iban vererek, “Milletimiz cömerttir.” diyerek para dilenmemiş miydi? Bundan önce yaşanan pek çok felakette olduğu gibi… İktidar temsilcileri milletten iban isterken ‘itibarı’ hiç düşünmüyor; ancak konu orman yangınlarına müdahale için yardım talebi olduğunda ‘itibar’ kelimesi ağızlarından düşmüyor…
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***