Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Gravyer Peyniri ile ünlü Boğatepe Köyü’nde kuraklık nedeniyle üretim yarı yarıya azaldı


Türkiye bir yandan orman yangınları ve selin yarattığı yıkımlarla baş etmeye çalışırken, bir yandan da kuraklıkla boğuşuyor.

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Mayıs 2021 Kuraklık Raporu’na göre yağışların yetersiz olması nedeniyle 41 ilde tarımsal kuraklık yaşanıyor.

Eğer önlem alınmazsa bu sayı her geçen gün artacak ve kuraklık kaynaklı gıda fiyatlarında ciddi artışlar yaşanacak.

Kuraklığı en can alıcı haliyle yaşayan bölgelerden biri de Doğu Anadolu Bölgesi. Özellikle peynir üretiminde önemli yere sahip Kars’ta çok sayıda mandıra peynir üretimini bir buçuk ay erken sonlandırmak zorunda kaldı.

Kars’ta kuraklık nedeniyle peynir üretimi azaldı

Kars’a yaklaşık bir saat uzaklıktaki Boğatepe Köyü eski adıyla Zavot, Kars gravyer peynirinin üretildiği Türkiye’deki tek köy.

Ama bu köyün en büyük gelir kalemi olan peynir üretimi kuraklık nedeniyle tehlike altında. Gravyer peyniri üreticisi Çağdaş Koçulu bu yıl kuraklık nedeniyle süt kapasitelerinin yüzde 40 altında çalıştıklarını söylüyor.

Yine ekili alan ve meraların kurumasıyla süt üreticileri de mağdur. Özellikle Kars’ta hayvancılığın ciddi şekilde gerilediğini ifade eden Koçulu, hayvan yemlerinin dahi alınamayacak duruma geldiğine dikkat çekiyor.

Kars ekonomisinin lokomotifi olan peynircilik ve hayvancılığın kuraklık nedeniyle zor günler yaşaması yerel halkı da zor durumda bırakıyor.

”Süt olmadığı için peynir üreticilerinin yarısı erkenden sezonu bitirdi”

Koçulu, Kars’ta süt olmadığından peynir üreticilerinin yüzde ellisinin erkenden sezonu bitirmek durumunda kaldığının altını çiziyor. Bu da işsizlik demek.

Peynir üretiminin azalması ile birlikte bir kaç ay sonra piyasada peynir bulabilmenin giderek zorlaşacağını söyleyen gravyer peyniri üreticisi Çağdaş Koçulu, durumun tüketiciye yansımasının da yakın olduğunu sözlerine ekliyor.

Yani bu kuraklık sadece köylüyü ve de üreticiyi değil, tüketicinin de cebini yakacak.

Boğatepe Çevre ve Yaşam Derneği Başkanı Zümran Ömür ise kuraklıkla yaşamın zorluklarından bahsediyor. Bu yıl ilk kez tıbbi bitkilerin toplanamadığını, toprakların çatlamasıyla verimin azaldığını anlatan Ömür, hayvanları organik olarak beslenemenin de zorlaştığını söylüyor. Eğer kuraklık devam ederse de son çare sulama diyor Zümran Ömür.

Peynircilikle dünyaya açılan köy

İnek sütünden yapılan gravyer peynirinin üretimi Türkiye’de ilk kez Kars Boğatepe Köyü’nde David Moser ile başlıyor. 1880’li yıllarda David Moser bölgede o dönem yaşayan Ruslar ve Malakanlar ile 1917 yılına kadar gravyer peynir yapmış. İsviçre kökenli bir peynir olan gravyer adını da İsviçre’nin Gruyère kasabasından alıyor.

Yakın tarihlerde köyün kaderi ise 2000 yılında meydana gelen trafik kazasında 22 köylünün hayatını kaybetmesiyle değişiyor.

Bu kaza sonrası ciddi göç vermeye başlayan Boğatepe Köyü, Boğatepe Çevre ve Yaşam Derneği’ni kurarak köye geri dönüşleri sağlıyor.

Köyün 650 çeşitten oluşan zengin bitki örtüsünden faydalanan köylüler gravyer peyniri ve Kars eski kaşarının en iyi halini ortaya çıkarınca sürdürülebilir yerel ekonomi örneğini ortaya koyuyor.

Dernek zamanla sesini dünyaya duyuruyor ve daha turistik bir yer haline gelince Boğatepe, köyde eko-turizm başlıyor. Yani sadece üretime değil, satış kısmına da el atılıyor. Köylüler tarafından ziyaretçilere yöresel yemekler ve kahvaltılar hazırlanıyor.

Türkiye’nin ilk peynir müzesi Boğatepe’de

Köyün bu geçmişi Boğatepe Köyü’nde eski bir gravyer mandırasının müzeye dönüştürülmesi ile hala yaşatılıyor. Bu müze sayesinde köye yılda ortalama 700 turist geliyor.

Türkiye’de ilk, dünyada ikinci peynir müzesinde, peynir yapımında kullanılan araçlar ve peynir üreticilerinin fotoğrafları yer alıyor.

Müzenin kurulma amaçları peynirin tarihini yaşatmakla birlikte kaybolmaya başlayan peynir türlerini kurtarmak ve üretim süreçlerini korumak.

Ve bu süreçte, gıdalara nelerin tat verdiğini bulmak ve Kars bölgesindeki peynirin hikâyesini anlatmak.

Peynirin tarihini bir müzede toplayan Boğatepe Çevre ve Yaşam Derneği’nin en nihai hedefi ise ürünlerinin kalitesini dünyaya duyurmak.

***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version