15temmuz.info sitesinden BAYBARS ZENGİN’in haberine göre; Kendi ifadelerine göre, Cumhurbaşkanlığı koruma polisleri Erdoğan 23.30 sularında ayrıldıktan sonra kaldıkları villalara döndüler ve beklemeye başladılar. Otelde koruyacak kimse kalmamasına, asıl korumaları gereken Erdoğan’la İstanbul’a gitmeleri gerekmesine rağmen koruma polislerinin otelde beklemeleri hiç de normal değil.Erdoğan ayrıldıktan sonraki bir saat içinde ilk saldırı gerçekleşti. Cumhurbaşkanlığı koruma polisleri bu saldırıyı beklemiyordu. Hem Mehmet Çetin’le birlikte çatışmaya giren İrfan Paksoy’un ifadesine hem de bu olaya şahit olan otel görevlilerinin ve turistlerin mahkeme dosyasındaki beyanlarına göre, 16 Temmuz 00.00-00.30 arasında helikopter sesleri geldi. Polislerin kaldığı 1782 numaralı villaya yaklaşık 20-30 metre mesafedeki sahile, siyah kamuflajlı, ağır silahlı askerler (sahte asker kıyafetli tim elemanları) helikopterden ip sarkıtılarak indirildi. Polisler odada mevzilendiler. Koruma polislerinden İrfan Paksoy ve Mehmet Çetin saldırganların villanın arka tarafından da gelebileceklerini düşünerek villanın arkasına geçtiler ve kendilerine doğru koşan timi gördüler. Bu timdekiler polisleri görür görmez ateşe başladı. Mehmet Çetin timin çapraz ateşinin ortasında kaldı ve yerinden ayrılamadı. Yoğun ateşten sonra sahte asker kıyafetli tim elemanları oradan ayrıldı. İrfan Paksoy Mehmet Çetin’in yanına gittiğinde onun sırtından, göğüs kafesi altından ve bacağından aldığı isabetler neticesinde şehit olduğunu gördü.
Saldırı esnasında şehit olan koruma polisi Mehmet Çetin’le birlikte çatışmaya giren Erdoğan’ın koruması İrfan Paksoy, olaydan yaklaşık yedi saat sonra verdiği 16 Temmuz 07.40’taki ifadesinde saldırının detaylarını açıklıyor. Konuyla ilgili Marmaris İlçe Emniyet Müdürlüğünün iki sayfalık araştırma tutanağı aşağıda.
Daha önce yayınlanan bölümde, mahkeme ifadelerine ve delillerine göre Sönmezateş komutasında gelen askerlerin Erdoğan’ın korumalarıyla karşılaştıkları zamanın 03.45 civarında olduğunu görmüştük. Sönmezateş komutasındaki askerlerin 00.00-00.30 arasında gerçekleşen bir cinayeti işlemeleri mümkün değil. Yine birinci bölümde, Sönmezateş komutasındaki askerlerin sahile değil Casa De Maris Otelinin arka bahçesine indirildiklerini ve inmek için ip kullanmadıklarını görmüştük. Askerlerin yaklaşık üç saat sonra indirildikleri yer bahsedilen sahilden 500 metreden fazla uzaklıkta. Marmaris mahkemesinde verilen tanık ifadelerine göre 00.00-00.30 arasında gelen tim siyah elbiseliydi. Sönmezateş komutasında gelen askerlerin üzerinde TSK’nın kamuflaj kıyafetleri vardı. Siyah elbiseli timi gören tanıklar ifadelerinde bu timin tanınmayacak şekilde yüzlerini maskeyle örttüklerini belirttiler. Sönmezateş komutasında gelen askerlerin yüzleri açıktı. Askerler miğferlerine monteli olarak gece görüş gözlüğü taşıyorlardı. Olayla ilgili görüntülerde de bu açık olarak görülüyor. Siyah elbiseli sahte askerler, Marmaris mahkemesinin gerekçeli kararında aşağıdaki gibi açıklanıyor.
Kendilerine asker süsü vererek Marmaris’e askerlerden saatler önce gelen, polisleri öldüren, bazı polisleri yaralayan tim askerler gelmeden 15-20 dakika önce ayrılırken geride gaz maskesi, 7.62 mm mermi kovanları ve SADU marka özel mermi kovanları bıraktı. Bırakılan deliller mahkeme dosyasına kaydedildi.
Sönmezateş komutasında gelen askerlerin üzerinde gaz maskesi yoktu, maske önceden gelen time ait. Sönmezateş komutasındaki askerlerin Tümü, 5.56 mm ebadındaki mermi atabilen silahlar taşıyordu, 7.62 mm çapındaki yüzlerce kovan önceden gelen time ait. TSK’da SADU marka mermi kullanılmıyor. Bu marka kovanlar TSK’ya değil, envanterinde mermi ve silah olan devletin başka bir kurumuna ait olmalı!
Sönmezateş komutasındaki askerlerin o gece 5.56 mm ebadındaki mermi atabilen silahlar taşıdığını az yukarıda ifade etmiştim. O gece şehit edilen polis memurları Mehmet Çetin’e ve diğer Nedip Cengiz Eker’e ateş edenlerin kullandığı silah epey farklı. Tek atışla şehit polisin bir bacağını neredeyse koparacak kadar büyük etki oluşturan bir silah! Nedip Cengiz Eker’in vücudundaki mermi giriş deliği de çok büyük. Sönmezateş timinin kullandığı 5.56 mm’lik mermiler vücutta sadece küçük bir delik açıyor.
Erdoğan’ın koruması Mehmet Çetin’in askerler gelmeden yaklaşık üç saat önce şehit edildiğini, çatışmadan hemen sonra olay yerine sevk edilen doktor ve sağlık görevlileri de ifadelerinde açık olarak belirtiyorlar. Olay yerine gönderilenlerin ifadeleri aşağıda.
Mehmet Çetin’e müdahale etmek için gönderilen ambulansın sürücüsü Kubilay Direksiz’in ifadesi. Mehmet Çetin’in vurulduğuna dair haber 112 Acil Servis’e 01.00 gibi geldi diyor.
Aşağıdaki ifadeler Kubilay Direksiz’in kullandığı ambulansla Mehmet Çetin’e müdahale için olay yerine gelen Doktor Sabahattin Barış Kurt’a ve tıp teknisyeni Duygu Ayaz’a ait. Olay 01.00’da gerçekleşti, olay yerine geldiğimizde saldırıyı yapan helikopterler halen oradaydı diyorlar.
Askerlerden yaklaşık üç saat önce gelen timin helikopterden ip sarkıtılarak sahile indirildiklerini, gaz maskesi ile yüzlerini örttüklerini beyan eden çok sayıda tanık var. Bazılarının ifadeleri aşağıda.
Buraya kadarki olay zaman çizelgesini topluca görelim ve sonuçla bitirelim.
23.00 – Erdoğan Marmaris’te kaldığı villada yerel basın mensuplarına açıklama yaptı.
23.30 – Erdoğan helikopterle Marmaris’ten ayrıldı.
00.05 – Erdoğan’ın 23.00’da yaptığı açıklama canlıymış gibi yayına verildi. Erdoğan halen Marmaris’te algısı oluşturuldu.
00.00-00.30 TSK dışında başka bir devlet kurumundan gönderilen üç helikopterle gelen, asker süsü verilen timler Erdoğan’ın villasının önündeki sahile iple indirildiler. Timler Erdoğan’ın koruma polisi Mehmet Çetin’i şehit ettiler.
00.24 – Erdoğan sanki Marmaris’te villadaymış ve iletişim şartları çok kısıtlıymış gibi CNN Türk’e ve diğer TV’lere bağlandı. Aslında bulunduğu yer başkaydı.
02.15 Gökhan Şahin Sönmezateş ve Şükrü Seymen komutasındaki askerler İzmir Çiğli’den üç helikopterle hareket ettiler.
03.20 Şükrü Seymen komutasındaki askerler Marmaris’te Casa De Maris Otelinin arkasındaki bahçeye indirildiler.
03.45 Şükrü Seymen komutasındaki askerler Erdoğan’ın korumalarıyla karşılaştılar, kısa bir çatışma yaşandı.
03.50 Erdoğan’ın korumaları Şükrü Seymen komutasındaki askerlere teslim oldular ve sorgulandılar.
04.10 Erdoğan’ın ayrıldığından emin olan Şükrü Seymen komutasındaki askerler sahil yolundan döndüler.
04.20 Şükrü Seymen komutasındaki askerleri öldürmek için düzen alan polisler Casa De Maris Oteli önünde ateş açtılar.
04.25 Askerler çatışmadan kaçınarak Casa De Maris Oteline girdiler ve alt kata indiler.
04.50 Askerler arka taraftaki çıkışı kullanarak otelden ayrıldılar ve sahildeki villaya sığındılar.
05.00 Askerleri götürecek helikopterler isabet alınca ayrılmak zorunda kaldılar
06.00 Askerler dağ yolunu bularak Marmaris’ten ayrıldılar.
SONUÇ
Sonuç olarak şunu net olarak ifade edebiliriz. Cumhurbaşkanlığı koruma polisi Mehmet Çetin’i Gökhan Şahin Sönmezateş ve Şükrü Seymen komutasındaki askerler kesinlikle şehit etmedi. Bu cinayeti işleyenler envanterinde Sikorsky helikopteri ve ağır silahlar olan devletin başka bir kurumundan getirilen özel timdekiler!
Türkiye’de envanterinde Sikorsky marka helikopter olan TSK dışında iki kurum var: MİT ve Emniyet
Kendilerine asker süsü vererek Marmaris’e tim gönderecek, acımadan Erdoğan’ın korumasını ve başka bir polisi öldürebilecek, bu denli ustaca kurgulanmış bir operasyonu planlayıp, koordine ve icra edebilecek Türkiye’de tek kurum var: Millî İstihbarat Teşkilâtı.
MİT’in elinde az sayıda Sikorsky helikopteri var. O gece askerlerden üç saat önce Marmaris’e üç Sikorsky helikopteri geldi. Bu durumda Emniyet Havacılık Daire Başkanlığındaki bir grubun, o akşamki MİT’in polis şehit etme operasyonuna Sikorsky helikopterleriyle katkı yapmış olma ihtimali çok fazla.
Maskeli timde kimler vardı? MİT içinde halen çalışanlar olmalı. Belki de SADAT içinde devam eden Özel Kuvvetler tecrübesi olan bazıları ve 15 Temmuz’dan sonra tutuklanan askerlere işkence yapan Ergenekoncu emekli/muvazzaf askerler de bu kanlı göreve destek verdiler. Zaman gösterecek. Gerçek, ortaya çıkacağı en uygun zamanı sabırla bekliyor!
Sözün kısası Erdoğan’ın koruma polisi Mehmet Çetin’i öldürenler kesinlikle Tuğgeneral Gökhan Şahin Sönmezateş ve Binbaşı Şükrü Seymen komutasındaki askerler olamaz. Olayın kurgusu ve Erdoğan’ın o geceki hareketleri devletin en hassas kurumlarından MİT’i işaret ediyor.
Bu noktada akla şöyle bir soru gelmesi doğal.
Peki bu konular Marmaris’teki mahkemede konuşulmadı mı?
Evet konuşuldu.
Marmaris’e önceden gönderilen tim, mahkemede, 50’ye yakın ifade, onlarca tutanak, rapor ve belge eşliğinde aylarca anlatıldı. Ancak hakimlik-savcılık mesleğinin onuru yerine politikacıların ve Ergenekon’un tetikçiliğini seçen mahkeme heyeti oralı dahi olmadı.
Hukuk tarihimize kapkara bir leke gibi geçecek ve yakında yalanlara dayalı bir kurgu olduğu herkes tarafından anlaşılacak mahkeme kararı aşağıda.
Ayrıca, o gece kendilerini asker gibi gösteren tim, sadece Erdoğan’ın koruması Mehmet Çetin’i değil, Marmaris İlçe Emniyet Müdürlüğünde görevli polis memuru Nedip Cengiz Eker’i de öldürdü, bazı polisleri yaraladı, turistleri öldürmeye çalıştı. Amaçları 15 Temmuz’u olabildiğince büyütmek ve kanlı hale getirmekti. Bu konuyu gelecek bölümde ele alacağım.
KAYNAK: 15temmuz.info
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***