Türkiye’de başkanlık sistemine geçiş sonrası kamu borcu artmaya devam ediyor.
Türkiye’de 16 Temmuz 2017 tarihinde yapılan referandum ile kabul edilen başkanlık sistemine 24 Haziran 2018 tarihinde yapılan genel seçimle birlikte geçiş yapıldı. Yeni sistemle birlikte birçok alanda değişiklikler yaşayan Türkiye’de göze çarpan en büyük problemlerin başında ekonomik istikrarsızlık geliyor.
Döviz kurlarında yaşanan dalgalanmalar, ithalat kaleminde yapılan harcamalar ekonomik anlamda ülkeyi zorlamaya başladı. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçiş sonrası Türkiye’nin merkezi yönetim borçlarının da ciddi ölçüde arttığı açıklanan verilerle birlikte anlaşılıyor. Peki, merkezi yönetim borcu nedir? Türkiye’de merkezi yönetim borcu ne kadar?
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), Cumhurbaşkanlığı, Yargı Organları ve Bakanlıklar gibi kurumların yaptığı harcamaların da yer aldığı merkezi yönetim borcu Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın verilerine göre son 3 yılda yüzde 109 arttı.
MERKEZİ YÖNETİM BORCU MİLLİ GELİRİN YÜZDE 36’SINA ULAŞTI
Merkezi yönetim borcu, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın verilerine göre başkanlık rejimine geçiş tarihi olan Haziran 2018’de 969 milyar 940 milyon Türk Lirası seviyesindeydi. O dönem Türkiye’nin toplam merkezi yönetim borcunun yüzde 42’si (409 milyar TL) döviz cinsindendi. Borcun yüzde 58’i (560 milyar TL), yüzde 42’si dış borç iken, yüzde 58’i de iç borç olarak açıklanmıştı.
Başkanlık sistemine geçiş sonrası ekonomik olarak istikrarsız bir dönem geçiren Türkiye’de yaklaşık 3 yılın ardından Haziran 2021 istatistiklerine bakıldığında Türkiye’nin toplam merkezi yönetim borcu 2 trilyon 26 milyar 802 milyon TL seviyesine yükseldi.
Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın verilerine göre, bu borcun yüzde 58,3’ü döviz cinsinde iken, yüzde 41,7’si Türk lirası cinsinde. Bu borcun 1 trilyon 82 milyar 600 milyon TL’si iç borç, 105,2 milyar doları ise dış borç olarak hesaplandı. Haziran 2021 verilerine bakıldığında, Türkiye’deki merkezi yönetim borcu, ülkenin milli gelirinin yüzde 35,9’una denk geldi.
Türkiye’nin merkezi yönetim borç stoku, başkanlık sistemi öncesinde hiç bu kadar yüksek seviyeye çıkmamıştı.
2018 öncesinde borç stokunun aylık verileri ve 3 yıllık periyotlardaki artış oranları incelendiğinde hiçbir 3 yıllık periyotta yüzde 100’ün üstünde ya da yüzde 100’e yakın bir artış söz konusu olmamıştı.
KAYNAK: KRONOS – ZAFER ÇAĞRI
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***