Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Başarı hikayesi mi, hezimet mi? Nereden nereye!

Başarı hikayesi mi, hezimet mi? Nereden nereye!


HABER İNCELEME | YUSUF DERELİ

AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, önceki gün sosyal medya hesabından farklı alanlara ilişkin bazı veriler paylaştı. “Ne kadar özetlemeye çalışırsak çalışalım, anlatmakla bitmeyecek, tükenmeyecek, saatlere hatta günlere sığmayacak işler yaptık. Şöyle bir bakalım; Neredeydik? Nereye Geldik?” ifadelerini kullanan Erdoğan’a göre 19 yıllık AKP iktidarı tam bir ‘başarı’ hikayesi yazıyor. Ancak resmi rakamlar bile Erdoğan’ı yalanlıyor. Erdoğan’ın açıklamalarını tek tek inceleyelim;

İDDİA: Ortalama büyümeyi yüzde 1’in altından yüzde 5,1’e getirdik!

GERÇEK: Türkiye’nin AKP iktidarı öncesindeki büyüme rakamlarına bakalım; 1990’da bu oran yüzde 9,3! 1995’te oran yüzde 7,2 olarak açıklanmış. 2000 yılında ise Türkiye ekonomisi yüzde 6,8 büyümüş. Bunlar resmi rakamlar! AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılında ise büyüme oranı yüzde 6,2! Özetle, Türkiye ekonomisi AKP’den önce de ortalama zaten yüzde 5’lerde bir büyüme performansına sahipti. Şimdi Erdoğan, yüzde 5 büyümeyi başarı gibi sunuyor.

TÜRKİYE EN BAŞARISIZ ÜLKE

Gerçekler iktidar temsilcilerinin anlattıklarından çok farklı. Rakamlarla aktaralım; Türkiye’de kişi başına düşen milli gelir 2002 yılında 3 bin 688 dolardı, bugün 8 bin 500 dolar civarında. Çin, Rusya, Kazakistan, Romanya, Litvanya, Bulgaristan gibi ülkeler 2002 yılında Türkiye’den daha az kişi başına düşen milli gelire sahipti. Bugün bu ülkelerin tamamında kişi başına düşen milli gelir Türkiye’den çok çok daha fazla…

İDDİA: İhracatımızı 36 milyar dolardan 170 milyar dolara yükselttik!

GERÇEK: 2002 yılında ihracat 35,1 milyar dolardı. Geçtiğimiz yıl 169,6 milyar dolar olarak kayıtlara girdi. Ancak sorun şu ki ihracat rakamını açıklayan Erdoğan, ithalat rakamından bahsetmiyor. 2002 yılında ithalat 50,8 milyar dolarken geçtiğimiz yıl rakam 219,5 milyar dolara fırladı. 2002’de 15 milyar dolar seviyesinde olan dış ticaret açığı, geçtiğimiz yıl itibariyle yaklaşık 50 milyar dolara çıkmış durumda.

CARİ AÇIK KOPTU GİDİYOR!

İDDİA: Cari açığı 2019 yılında fazlaya dönüştürmeyi başarmıştık. İnşaallah yeniden aynı tabloyu göreceğiz.

GERÇEK: AKP iktidara geldiğinden bu yana cari açık verilmeyen tek yıl 2019 oldu. Bu doğru. Ancak bunun temel nedeni yaşanan ekonomik kriz nedeniyle insanların para harcamayı kısması. Bu da ithalatın azalmasına ve cari fazla verilmesine neden oldu. Bu arada 2019 yılında verilen cari fazla 1 milyar 674 milyon dolar.

Peki Türkiye’nin geçtiğimiz yıl verdiği cari açık ne kadar; 36,7 milyar dolar. 2018 yılında ise yaklaşkı 21 milyar dolar cari açık verildi. Türkiye, AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılından bu yana ortalama her yıl 31 milyar dolar civarında cari açık verdi. 19 yılda verilen cari açık yaklaşık 584 milyar dolar. AKP’den önceki 18 yılda verilen toplam cari açık ise sadece 22 milyar dolar.

KEDİ BURADAYSA, CİĞER NEREDE?

İDDİA: 19 yılda 9 milyon vatandaşımıza iş bulduk!

GERÇEK: Erdoğan’ın açıklamasını dikkate alırsanız Türkiye’de hiç işsiz kalmaması lazımdı! Ancak TÜİK’in rakamlarına göre bile 10 milyona yakın işsiz var ülkede…

TÜİK’e göre AKP’nin iktidara geldiği 2002’de 21 milyon 354 bin olan istihdamdaki kişi sayısı, son yayınlanan Haziran verisinde 28 milyon 586 bin kişi oldu. Bir başka ifadeyle, istihdam edilen kişi sayısı 7 milyon 232 bin kişi arttı.

2002 yılında çalışabilecek yaştaki 15-64 yaş arası nüfus 48 milyondu. TÜİK’in Haziran 2021 verlerine göre ise bu rakam bugün 63,6 milyon! 19 yılda çalışabilecek nüfus 15,6 milyon artarken, sağlanan istihdam 7,2 milyon! AKP rejiminin bu nüfusun yarısına bile iş yaratamadığı ortada… Başarı hikayesi nerede?

REZERV MAKYAJLA GÜZELLEŞTİRİLİYOR

İDDİA: Merkez Bankası’nın rezervi şu anda 109 milyar Dolar seviyesinde. Süreç tamamlandığında 115 milyar dolara çıkacak!

GERÇEK: Doğru ama eksik! MB’nın rezervinde bulunan 109 milyar doların yaklaşkı 70 milyar doları swaplardan geliyor. Yani ödünç para. Erdoğan bunu söylemiyor. ‘Süreçten’ kastı ise IMF’den gelen SDR’ler… Onu da hiç anlatmıyor. Peki Merkez Bankası’nın gerçekte ne kadar parası var. Geçtiğimiz hafta itibariyle MB’nın kasasındaki paranın miktarı yaklaşık eksi (-) 41,5 milyar dolar civarında. Yani MB, son bir kaç yılda bütün parayı harcadı, üzerine de borçlandı!

Peki 2011 yılında MB’nın kasasında Swaplar hariç ne kadar parası vardı; 71 milyar dolar. 2016 yılında ise yine swaplar hariç MB’nın 32 milyar dolar net rezervi vardı. Sadece 10 yılda ülkenin 112 milyar doları heba edildi!

2 TRİLYON DOLARLIK HEDEFE NE OLDU?

İDDİA: Milli gelirimizi 960 milyar dolara yükseltmiştik. Son yıllarda biraz düşüş yaşasak da en kısa sürede trilyon doların üzerine çıkaracağız!

GERÇEK: Bugün Türkiye’nin GSYH’sı 717 milyar dolar. Ekonomi her yıl yüzde 10 büyüse Erdoğan’ın bahsettiği rakama ulaşmak 3 yılı alır. Kaldı ki AKP rejiminin 2023 GSYH hedefi neydi? 2 trilyon dolar! Erdoğan, hedefi ne zaman revize etti? 2023 için hedef kişi başına düşen GSYH 25 bin dolardı. 2020’de gerçekleşme 8 bin 600 dolar. 2021’de bu rakamın 8 binin bile altına inme ihtimali var.

BORÇ YİĞİDİN KAMÇISIDIR!

İDDİA: Kamu ve özel sektör borçlanmasında gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler arasında en düşük orana sahip devletlerden biriyiz!

GERÇEK: AKP iktidara geldiğinde Türkiye’nin toplam dış stoğu 130 milyar dolardı. Bugün bu rakam özelleştirmelere rağmen 450 milyar dolar civarında. Net dış borç stoğu 270 milyar dolar seviyelerinde. Borç stoğunun milli gelire oranı yüzde 63’e yaklaştı. Bu bir rekor! Söz konusu oran 2005 yılında yüzde 15’lerdeydi!

MB, 189 milyar dolar seviyelerinde olan kısa vadeli dış borç stoku verisinde geçtiğimiz hafta güncellemeye (!) giderek rakamı 165 milyar dolara kadar düşürmeyi başarmıştı. Toplam rezervlerinin kısa vadeli borcu karşılama oranı yeni revizyon rakamlarına rağmen yüzde 65’lerde… Yani toplam rezerv, kısa vadeli borçları bile karşılayamıyor!

Bu arada Erdoğan, resmi rakamlara göre yüzde 19’a ulaşan enflasyondan hiç bahsetmiyor. Faiz oranlarının yüzde 19 olması konusunda da konuşmamayı tercih ediyor…


***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version