İtalya’da geçen Cuma gününden itibaren kamuya açık birçok alanda zorunlu hale getirilen Covid belgesinin (yeşil pasaport) benzerleri yüzlerce yıl önce de salgınlarda kullanılıyordu.
İtalya’nın Venedik kentine açılan “Pandemiler: Vebadan Covid 19’a Uzun Bir Tarih” başlıklı sergide, Covid belgesinin öncülü “sağlık ehliyetleri” de görülüyor.
SS Giovanni ve Paolo Hastanesi’ne bağlı Tıp Tarihi Müzesi’nde Eylül ortasına kadar sürecek serginin bilim sorumlusu Epidemiyolog Dr. Walter Pasini, Venedik’te geçen yüzyıllarda kullanılan belgeleri şöyle anlatıyor:
“Vebalara, bulaşıcı hastalıklara karşı kullanılan araçlar arasında ‘sağlık sözü’ ve ‘sağlık ehliyetleri’ de vardı. Tüm gezginlerin bu belgeleri bulundurması gerekiyordu. Kara yoluyla gelenlerin ‘sağlık sözü’ belgesi, deniz yoluyla gelenlerinse ‘sağlık ehliyeti’ sunması gerekiyordu. Bu sertifikalar, bu kişilerin geldikleri ülke ya da şehirlerin veba ya da başka bulaşıcı hastalıklardan arınmış olduğunu belgeliyordu.”
SS Giovanni ve Paolo Hastanesi Tıp Tarihi Müzesi Müdürü Mario Po’ da İtalya’da yayımlanan Il Foglio gazetesine yaptığı açıklamada, “Sağlık ehliyetleri 1500’lerde dolaşımdaydı, bugün Başbakan Mario Draghi’nin salgını kontrol altına almak için uyguladığı sertifikayla aynı role sahiplerdi” dedi.
Bu belgelerin Venedik’ten Avrupa’daki diğer şehirlere de yayıldığı ve bir nevi kimlik-geçiş belgesi gibi kullanıldığı belirtiliyor.
İtalya’da “yeşil pasaport” olarak anılan Covid sertifikaları 6 Ağustos’tan itibaren restoran, müze, sinema gibi birçok mekan ve etkinlik için zorunlu kılındı. Gelecek aydan itibaren öğretmenlere de Covid sertifikası şartı getirildi.
Covid sertifikası zorunluluğu anketlere göre genel olarak kabul görse de tepkilere ve protesto gösterilerine de neden oldu.
En az bir doz Covid aşısı yaptıranlar, son 6 ay içinde hastalığı geçirip iyileşenler ve son 2 gün içinde yapılmış test sonucu negatif olanlara verilen belgeler, “yeşil pasaport” olarak kabul ediliyor.
Yeşil pasaport kurallarını ihlal edenlere 1000 Euro’ya kadar para cezası ve işletmelere geçici kapama cezası verilebilecek.
Venedik’teki serginin organizatörlerinden Dr. Pasini’ye göre bugünkü Covid kurallarıyla geçmişteki sağlık ehliyetleri ve yasaklar arasındaki en önemli farklardan biri de ihlallere verilen cezalardı.
Il Foglio’ya konuşan Pasini bunu, “Nasıl bugün virüsten daha fazla etkilenen bölgelere yönelik kısıtlamalar görüyorsak o zaman da belli şehirler ile seyahatleri yasaklayan bildirimler vardı. Tek bir ihlal bile ölüm cezası anlamına gelebiliyordu” diye açıkladı.
İzolasyon hastanesi ve karantina
Sergide, bugünkü karantina tedbirlerinin ilk adımı olarak değerlendirilen ve “karantina” sözcüğünün kaynağı olan bir uygulama da dikkat çekiyor.
İlki 14. yüzyılda olmak üzere çeşitli defalar veba salgınlarından etkilenen Venedik Cumhuriyeti, henüz hastalığın nedeni bilinmezken bile hasta ve risk altındaki insanları sağlıklı nüfustan ayırmaya başladı.
1423’te hastaların Lazzaretto Vecchio adasına gönderilmesi kararı alındı ve böylece dünyanın ilk sabit izolasyon hastanesi oluşturuldu.
1468’de de Lazzaretto Nuovo adasının, “karantina” için kullanılmasına karar verildi. Buraya hastalar değil, başka limanlardan gelen gemiler yönlendiriliyordu. O dönemde ticaret merkezi konumunda olan Venedik’te ekonomiyi durdurmadan salgından korunabilmek için, yük taşıyan gemiler bir hastalık da taşımaları ihtimaline karşı bu adada 40 gün boyunca önleyici karantinada tutuluyordu.
Karantina sözcüğü de, İtalyanca’da 40 anlamına gelen “quaranta” sözcüğünden türetildi. Venedik’teki serginin organizatörlerinden Dr. Walter Pasini, o dönemde bulaşıcı hastalıkların kuluçka süresinin 40 gün olduğuna inanılması sebebiyle izolasyon için bu sürenin seçildiğini söyledi.
‘Veba Rönesans’ın başlangıcı oldu’
Serginin tanıtımında konuşan Dr. Pasini, “Lazzaretto” kurumlarının önemini de, “Lazzaretto’lar, Akdeniz’de seyahat etmeyi, ticaret ilişkilerini sürdürmeyi mümkün kılan araçlardı” diye açıkladı.
Öte yandan Dr. Pasini, Avrupa nüfusunun üçte birinin ölümüne yol açan ve “Kara Ölüm” olarak anılan 1347-1350 veba salgınıyla ilgili olarak şunları da ekledi:
“1347-1350 vebası Orta Çağ’ın da sonunu getirdi. Kurumları, sivil yaşamın kurallarını yok etti. Bu bir yandan dramatik bir toplumsal fırtına yarattı. Bir yandan da çok sayıda akademisyen, örneğin Floransa’daki vebanın Rönesans’ın başlangıcı olduğunu belirtiyor.”
KAYNAK: BBC TÜRKÇE – ÖVGÜ PINAR
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***