Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Araştırma: Gelecek 10 yılda yaklaşık 5 milyon daha az kız çocuğu dünyaya gelecek

Araştırma: Gelecek 10 yılda yaklaşık 5 milyon daha az kız çocuğu dünyaya gelecek


Kültürel olarak erkek çocukları tercih eden ülkelerdeki cinsiyet seçici uygulamalar nedeniyle, gelecek 10 yıl içinde küresel olarak tahminen 4,7 milyon daha az kız çocuğunun dünyaya geleceği bildirildi.

BMJ tıp dergisinde yayınlanan bir araştırmaya göre, doğan kız çocuğu sayısındaki öngörülen azlık, 2030 yılına kadar dünya nüfusunun yaklaşık üçte birinde genç erkek fazlalığına neden olacak. Bu da artan oranda anti-sosyal davranış ve şiddete yol açabilecek.

 

Cinsiyete dayalı kürtaj, son 40 yıldır, güneydoğu Avrupa’nın yanı sıra güney ve doğu Asya ülkelerinde, demografik etkilerle yükselişte.

 

Uluslararası uzmanlardan oluşan bir araştırma ekibi, cinsiyet seçiminin toplumlar üzerindeki kısa ve uzun vadeli etkilerinin nasıl olacağını modellemek için son 50 yıldaki 3 milyardan fazla doğumdan elde edilen verileri inceledi.

 

Buna göre uzmanlar, 1970’ten bu yana erkek-kadın oranının arttığı 12 ülkeye ve bu oranın sosyal veya kültürel eğilimler nedeniyle artma riski altında olduğu diğer 17 ülkeye odaklanarak, iki farklı senaryoyu simüle etti.

 

İlki, istatistiksel kanıtlara dayalı olarak cinsiyet seçimi oranında bir artış olduğu varsayımıyla yapıldı.

 

İkinci senaryo, belirli ülkelerde gözlemlenen eğilimlere ve azalan doğurganlığa dayalı olarak cinsiyet seçiminin arttığı varsayımıyla gerçekleştirildi.

 

Birinci senaryoda bu ülkelerde, 2030 yılına kadar doğan kız sayısında 4,7 milyonluk bir eksiklik gözlendi

 

İkinci senaryo için bu rakam 2100 yılına kadar dünya çapında 22 milyonun üzerine çıktı.

 

Araştırmayı kaleme alan uzmanlar, erkek çocuklarına yönelik teveccühün ve kız çocuklarına yönelik ön yargının, bu durumdan etkilenen ülkelerde “evlilik sıkışmasına” yol açabileceği uyarısında bulundu.

 

“Kadınların sayıca az olduğu toplumda şiddet yaşanır”

 

Raporda, “Bir popülasyonda beklenenden daha az sayıda kadın, yüksek düzeyde anti-sosyal davranış ve şiddete neden olabilir ve sonunda uzun vadeli istikrarı ve sürdürülebilir sosyal kalkınmayı (olumsuz yönde) etkileyebilir” ifadelerine yer verildi.

 

Birleşmiş Milletler, cinsiyet seçici uygulamaları çocuk yaşta evlilik ve kadın sünneti ile birlikte Binyıl Kalkınma Hedefleri kapsamında, hedeflenen zararlı uygulamalar olarak tanımlıyor.

 

Söz konusu uygulamanın bitirilmesi ya da azaltılması için eğitimin şart olduğu ve ülkelerin bu bağlamda daha iyi veri toplaması gerektiğinin altı çizildi.

 

Çin’in tek çocuk politikası kapsamında aileler, uzun yıllar boyunca doğum öncesi cinsiyet belirleyerek erkek çocuğa yönelmişti.

 

Raporda, “Cinsiyet eşitliğini sağlamak daha geniş kapsamlı yasal çerçeve gerektirir” tavsiyesi yer aldı.

 

KAYNAK: EURONEWS TÜRKÇE – MUSTAFA BAĞ


***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version