Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Anayasa Mahkemesi, polislerin zorla üst araması yapmasına ‘hak ihlali’ dedi

Anayasa Mahkemesi, polislerin zorla üst araması yapmasına 'hak ihlali' dedi



28 Ocak 2017’de yaşanan olayda, Hüseyin Ali Kudret bir kafede arkadaşıyla otururken içeri polisler girdi. Kafede bulunan herkese kimlik kontrolü ve üst araması yapmaya başladılar.

Polis, Kudret ve arkadaşının da kimliklerini kontrol edip çantasını aradı. Daha sonra üstünü aramak istedi. Kudret ve arkadaşı duruma karşı çıktı. O tarihte 22 yaşında olan Hüseyin Ali Kudret, üst aramasının hukuka uygun olmadığını, bunun taciz olduğunu ve üzerinin aranmasını istemediğini dile getirdi. Ancak polis psikolojik şiddet uygulayarak aramayı gerçekleştirdi.

Bu sırada arkadaşının polislerle tartışması nedeniyle her ikisi de zor kullanılarak gözaltına alındı. Gözaltına alınma sırasında Hüseyin Ali Kudret saçından çekilerek, sürüklendi. Bu durumu karakoldaki ifadesinde anlatmasına rağmen ifade tutanağına yazılmadı. 5 saat gözaltında tutuldu.

MAHKEME, KOVUŞTURMAYA YER OLMADIĞINA HÜKMETTİ

Kafenin güvenlik kamerası kayıtları incelenmek üzere önce Ankara, sonra Adana kriminal polis laboratuvarlarına gönderilmesine rağmen, her iki laboratuvar da verdiği cevapta yeterli personel bulunmaması nedeniyle incelemenin yapılamadığını belirterek, delili incelemeden iade etti.

Başsavcılık da, kamera kayıtları üzerinde tespit yapılamadığı gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi. Ancak buna karşılık Hüseyin Ali Kudret ve arkadaşı hakkında görevi yaptırmamak için direnme suçunu işledikleri iddiasıyla ceza davası açıldı. Mahkeme, dava sonunda direnme suçunun oluşmadığına hükmetti.

“ÖZEL HAYATA SAYGI HAKKIM İHLAL EDİLDİ”

Hüseyin Ali Kudret, 2018 yılında Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulundu. Önleme araması kararına istinaden halka açık yerde üst araması yapılmasının hukuka aykırı olduğunu, hakimlikçe verilen kararın sadece kararın geçerli olduğu bölgedeki yolları kapsadığını, dolayısıyla bir kafede otururken haksız olarak üstünün aranması nedeniyle Anayasa’nın 20. maddesinde düzenlenen özel hayata saygı hakkının ihlal edildiğini savundu.

Yüksek Mahkeme yaptığı inceleme sonunda şu tespitlerde bulundu:

• Gerçeğin ortaya konulması açısından oldukça önemli olan görüntülerin incelenmeksizin soruşturmanın tamamlanması Başsavcılıkça özenle hareket edildiği izlenimine gölge düşürmüştür.

• Başvurucuya teşhis işlemi yaptırılmamış, şüpheli polis memuru veya memurlarının kimliği belirlenmemiştir.

• Şikayet hususlarıyla ilgili kolluk görevlilerinin bilgisine dahi başvurulmamıştır.

• Sağlık raporunu tanzim eden doktor hakkında açık şikayete rağmen soruşturma yapılmamıştır.

• Tüm bu hususlar değerlendirildiğinde olayın aydınlatılması amacıyla etkili bir ceza soruşturması yürütülmeddiği sonucuna ulaşılmıştır.

Anayasa Mahkemesi Kudret’in başvurusuyla ilgili şu hükme karar verdi:

“Kötü muamele yasağının ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir olduğuna, Anayasa’nın 17. maddesinin üçüncü fıkrasında güvence altına alınan kötü muamele yasağının usul boyutunun ihlal edildiğine, Karar’ın bir örneğinin yeniden soruşturma yapılmak üzere Başsavcılığa gönderilmesine, Başvurucuya net 10 bin TL manevi tazminat ödenmesine oybirliğiyle karar verildi.”


***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version