Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Son faili meçhul: Ceylanpınar

Son faili meçhul: Ceylanpınar



Urfa’nın Ceylanpınar ilçesinde 22 Temmuz 2015 günü Feyyaz Yumuşak ve Okan Acar isimli iki polisin evlerinde şüpheli şekilde öldürülmeleri ile AKP, Çözüm Süreci’ni bitirdi. Kobanili çocuklara oyuncak götürmek isteyenlerin Suruç’taki Amara Kültür Merkezi’nde IŞİD tarafından gerçekleştirilen canlı bomba saldırısıyla 33 insanın yaşamını yitirmesinden iki gün sonra işlenen bu cinayetlerin üzerinden tam 6 yıl geçti. Dolmabahçe Mutabakatı’nın tarafları bu esrarengiz cinayetlerin ardından yeniden çatışma sürecine girdi.

10 KİŞİ GÖZALTINA ALINDI

MA’dan Barış Polat’ın aktardığına göre işlenen cinayetlerden hemen sonra polise yapılan şüpheli iki ihbar telefonuna dayanılarak 10 kişi gözaltına alındı. Dönemin Urfa Valisi ile İl Emniyet Müdürü tarafından olayla ilgili yapılan ilk açıklamalarda, sayısız olayda olduğu gibi Gülen Hareketi hedef gösterilerek işlenen cinayetlerle ilgili üçüncü bir polise işaret edildi.

ANKESÖRDEN İHBAR

Gözaltına alınanlardan 7’si işkence altında yapılan sorgularının ardından çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı. Cinayetlerle ilgili yürütülen soruşturmanın diğer safhaları da karartmalara sahne oldu. Şüphelilerin cep telefonlarına ait HTS dökümlerinin kopyasını almadan imha eden savcılık, ihbarı yapan ankesörlü telefondaki kişileri araştırmadı. Yine olayın gerçekleştiği dairede çıkan polislere ait parmak izlerinin peşine düşülmediği gibi ifadelerine başvurulan polislerin çelişkili beyanlarını da görmezden gelindi.

FAİLİ MEÇHUL KALDI

Savcı Mehmet Kıvanç Kılsızoğlu tarafından 7’si tutuklu 9 sanık hakkında hazırlanan iddianame, Urfa 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edilmesiyle dava açıldı. İddianameyi hazırlayan savcı Kılsızoğlu, Adalet Bakanlığı tarafından terfi ettirildi. Yargılamanın 1 Mart 2018 tarihinde görülen son duruşmasında, tüm sanıkların hakkında beraat kararı verilmesiyle, ülkede 6 yıldır süren çatışma ortamına gerekçe yapılan polislerin ölümü faili meçhul olarak kaldı.

GERÇEK FAİLLER ORTAYA ÇIKARILMADI

Dava avukatlarından Eyüp Sabri Tinaş, soruşturma başlangıcından bu yana takipçisi olduğu dosya ve yargılama sürecini değerlendirdi. Ceylanpınar cinayetlerinin Çözüm Süreci’ni bitiren olay olması nedeniyle son dere önemli bir dosya olduğunu dile getiren Av. Tinaş, gerçek failleri bir türlü ortaya çıkarılmayan dosyanın faili meçhule doğru giden bir dosyaya dönüştüğünü söyledi.

DAHA FAZLA İŞKENCE…

İşkence altında ifade vermeye zorlanmalarına rağmen müvekkillerinin söz konusu olayla hiçbir ilgilerinin olmadığını hem savcılık aşamasında hem de mahkemede beyan ettiğini belirten Tinaş, ancak suçlamaları kabul etmedikleri için daha fazla işkence gördüklerini aktardı. Müvekkillerine işkence yapanlar hakkında suç duyurusunda bulunduklarında ise bu kez müvekkillere şikâyetlerinden vazgeçmeleri için baskı yapıldığını ifade eden Tinaş, şunları söyledi:

Vazgeçmedikleri için haklarında başka dosyalar oluşturmaya başladılar.

Özellikle Hasan Aydın ve Hüseyin Aydın hakkında ayrı bir dosya açıldı.

Alakalarının olmadığı bir olayla ilgili iki gence ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi.

Asıl neden bu müvekkillerin işkence gördükleri için şikâyetçi olmalarıydı.

Özellikle Hasan, Filistin askısı işkencesinden dolayı 6 ay boyunca ellerini kullanamadı.

Cezaevindeyken avukat görüşü adı altında müvekkillerimiz şikayetlerinden vazgeçirilmeye çalışıldı.

Hasan’a ‘Şikâyetinden vazgeç seni de kardeşini de bu dosyadan beraat ettirelim’ denilmişti.

Hasan ve Hüseyin kardeşler, polislerin öldürülmesi olayından beraat etseler de oluşturulan diğer dosyalarla cezalar aldı.

MEZARINI KAZDIRDILAR

Avukat Tinaş, Naci Yılmaz adlı bir diğer müvekkilinin ise götürüldüğü boş bir arazide kendisine mezar kazdırıldığını, kulağının dibinde silah patlatıldığını ve yine kaba dayaktan elektriğe kadar her türlü işkenceye maruz kaldığını beyan ettiğini paylaştı. Bu beyanlar savcılık tutanaklarına geçmesine rağmen sorumlu polislerin işkenceyi normal bir prosedürmüş gibi gösterdiğini söyleyen Tinaş, “Müvekkillerimiz işkence ile iki polis cinayetinin failleri yapılmaya çalışıldı. Bu işkencelere rağmen müvekkillerimiz olayı kabul etmediler. Müvekkillerin bu suçu işledikleri iddiası ise, olay günü Sedat ile Naci’nin telefonlarının aynı anda kapatılmış olmasına dayandırıldı ve bu şekilde suç birliği içinde oldukları ileri sürüldü” diye belirtti.

BERAAT KARARI DİKKATE ALINMADI

Ceylanpınar cinayetleri gerekçe yapılarak Çözüm Süreci’nin sonlandırıldığını ve 6 yılın boşu boşuna harap edildiğini savunan Tinaş, “Bu süreçten sonra binlerce insan öldü. Büyük bir talihsizlikti. Hükumet bu mahkemenin beraat kararını hiç dikkate almadı” diye konuştu.


***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version