Arap Baharı’nın başladığı Tunus’u derinden etkileyen ekonomik ve sağlık krizi devam ederken devletin zirvesinde beklenmedik bir ‘siyasi kriz’ patlak verdi.
Cumhurbaşkanı Kays Said, pazar gecesi geç saatlerde yayınladığı görüntülü mesajında, Anayasa’nın 80. maddesine dayanarak meclisin tüm yetkilerini 30 gün boyunca dondurduğunu, milletvekillerinin dokunulmazlığını askıya aldığını, mevcut Başbakan Hişam el-Meşişi’yi görevden aldığını ve kendi atayacağı bir başbakanla yürütmeyi devralacağını duyurdu.
Said, Cumhurbaşkanlığı resmi Facebook sayfasından yaptığı açıklamada, “Anayasaya göre Tunus’u, devleti ve Tunus halkını kurtarmak için durumun gerektirdiği kararları aldım. Tunus tarihinde çok hassas anlardan geçiyoruz” ifadelerini kullandı.
Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said’in aldığı kararları destekleyen bir grup gösterici, Tunus sokaklarında kutlama yaptı. Said, başkentteki Habib Burgiba Caddesi’nde kutlama yapan grup ile görüştü.
Cumhurbaşkanı son haftalarda birçok kez siyasi krizi çözmek için harekete geçmek zorunda kalacağını ifade etmişti.
Ülkede başta başkent Tunus olmak üzere hükümet ve muhalefet partilerine yönelik kitlesel protestolar gerçekleştirilmiş, çıkan olaylarda başta Nahda Hareketi olmak üzere parti merkezlerine saldırılar düzenlenmişti.
Tunus’ta Nahda Hareketi yöneticilerinden Ali el-Arayyid, Nahda’nın parti merkezlerine saldırı düzenleyen grupların bazılarının finanse edildiğini ve siyasi taraflarca kullanıldığını, bazılarının ise Cumhurbaşkanı Kays Said’e yakın olduğunu belirtti.
Nahda hareketinin lideri Gannuşi, kararları ‘darbe’ olarak nitelendirdi
Said’in kararlarından sonra Katar merkezli El Cezire televizyonuna bir değerlendirmede bulunan Tunus Meclis Başkanı ve Nahda Hareketi Lideri Raşid Gannuşi ise, Cumhurbaşkanı’nın aldığı kararların yasal bir dayanağı olmadığını ve bir darbe niteliği taşıdığını belirterek, “Cumhurbaşkanını bu kararları geri almaya çağırıyoruz çünkü bu kararlar halkı karanlığa sürüklüyor” dedi.
Gannuşi, Said’in kararları üzerine, “Cumhurbaşkanının yasal bir dayanağı olmayan kararları, bir darbedir, anayasayla yorumlamak yanlıştır. Halkı demokrasiyi yeniden tesis etmek için barışçıl mücadeleye çağırıyoruz.” diye konuşmuştu.
Gannuşi: Biz hala görevimizin başındayız
Raşid Gannuşi, demokratik olarak seçilmiş parlamento ve hükümetin halen görevinin başında olduğunu belirtti.
Gannuşi, “Bu açıkça anayasal bir darbedir. Devrime, genel ve kişisel özgürlüklere karşı bir darbedir. Demokratik olarak seçilmiş parlamento, hükümet ve gerisi halen görevinin başında.” dedi.
Eski Tunus Cumhurbaşkanı: Bu gece yaşananlar bir darbe ve anayasa ihlalidir
Eski Tunus Cumhurbaşkanı Munsif el-Merzuki, Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said’in aldığı kararların “darbe” olduğunu söyledi.
Merzuki, sosyal paylaşım sitesi Facebook hesabından yayımladığı görüntülü mesajında, Said’in dün gece geç saatlerde aldığı kararlara işaret ederek, “Bu gece yaşananlar bir darbe ve anayasa ihlalidir.” ifadesine yer verdi.
“Said, yemin ettiği anayasayı çiğnedi ve tüm yetkileri kendisine verdi ve kendisini yürütme organının başı (Başbakan) ve başyargıç olarak addetti” ifadesini kullanan Merzuki, darbe başarılı olursa ülkenin ekonomi ve sağlık açısından çok daha kötü bir duruma geleceği uyarısında bulundu.
Gannuşi parlamentoya alınmadı, binanın önünde bekliyor
Kays Said’in kararını duyurmasının ardından, Raşid Gannuşi parlamento binasına geldi. Meclis kapısındaki askerler, Gannuşi’nin içeri girmesine izin vermedi. Gannuşi’nin makam aracında meclis binasın önündeki bekleyişi sürüyor.
Tunus’ta Nahda Hareketi destekçileri, başkent Tunus’taki parlamento binası önünde toplanarak Cumhurbaşkanı Kays Said’in aldığı kararları protesto etti. Milletvekillerinin girişine izin vermeyen güvenlik güçleri, parlamento binası çevresinde yoğun güvenlik önlemleri aldı.
Nahda Hareketine destek verenlerle, Said destekçileri başkent Tunus’taki Meclis binası önünde toplandı.
Emniyet güçleri ise taraflar arasında arbede çıkmaması için meclis önünde toplanan kalabalığa müdahale etti.
Türkiye: Tunus parlamentosunun faaliyetlerinin askıya alınmasından derin endişe duyuyoruz
Dışişleri Bakanlığı, Tunus’ta halkın iradesini temsil eden parlamentonun faaliyetlerinin askıya alınmasından derin endişe duyulduğunu ve ülkede anayasanın hükümleri çerçevesinde demokratik meşruiyetin en kısa sürede yeniden tesis edilmesinin temenni edildiğini belirtti.
Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, “Tunus’ta Cumhuriyet Bayramı’nın kutlandığı 25 Temmuz 2021’de halkın iradesini temsil eden Meclisin faaliyetlerinin askıya alınmasından derin endişe duyuyoruz.” ifadesi yer aldı.
Tunus’un bölgede halkın beklentileri doğrultusunda yürütülen demokratik süreç bakımından örnek bir başarı öyküsüne sahip olduğu vurgulanan açıklamada, ülkenin bu müstesna konumunun ve demokratik kazanımlarının korunmasının Tunus için olduğu kadar bölge için de büyük önem taşıdığına dikkat çekildi.
Açıklamada, şunlar kaydedildi:
“Bu bakımdan Tunus anayasasının hükümleri çerçevesinde demokratik meşruiyetin en kısa sürede yeniden tesis edilmesini temenni ediyoruz. Demokrasi yolunda bugüne kadar pek çok merhaleyi başarıyla aşan Tunus halkının, bu sınamanın da üstesinden geleceğine şüphe duymuyoruz. Türkiye, güçlü tarihi bağları bulunan Tunus’un ve kardeş Tunus halkının yanında yer almaya devam edecektir.”
TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Tunus’ta seçilmiş parlamentoyu ve milletvekillerini görev yapmaktan meneden kararları anayasal düzene karşı darbe olarak niteleyerek, “Tunus halkı, anayasal düzene ve hukuka sahip çıkacaktır.” dedi.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***