Dericiler yerel hammadde ihtiyacının yüzde 30’unun karşılandığı Kurban Bayramı’nda piyasaya kayıtsız olarak giren 122 milyon TL değerinde derinin vergi kaybına yol açtığını belirtti.
Türkiye deri sanayii, hammaddede yüzde 50 oranında dışa bağımlı. Yıllık 7,5 milyon adet büyükbaş kaynaklı deri ihtiyacının 3,6 milyonu içeriden karşılanıyor. Bu miktarın ortalama 850 bin adeti Kurban Bayramı’ndaki kesimlerden tedarik ediliyor. Yaklaşık hesapla 204 milyon lira değerindeki kurban derilerinin yüzde 60’ı, yani 122 milyon liralık bölümü ise kayıt dışı olarak piyasaya sunuluyor.
Arz açığından dolayı kayıt dışı girdi olarak bu deriyi kullanmak zorunda kaldıklarını belirten sanayiciler, “Girdinin faturası olmadığı için satış sonrası maliyeti aşan vergi yükü oluşuyor. Bu da hem iç satışları hem de ihracatı olumsuz etkiliyor” diyor.
Türkiye deri sanayinin hammadde ihtiyacı için yıllık 7,5 milyon civarında kesim yeterli oluyor. Bunun 3,6 milyon adeti yerel kaynaklardan karşılanırken, yine bu rakamın yaklaşık 850 bin adeti ise kurban bayramında kesilen kurban derilerinden karşılanıyor. Kaba bir hesapla söz konusu bayramda 204 milyon TL değerinde ham deri piyasaya giriyor.
DÜNYA’dan Yener Karadeniz’in haberine göre asıl sıkıntı da burada başlıyor. Zira bu rakamın yüzde 60’ı, yani 122 milyon TL’lik ham deri piyasaya kayıtsız olarak giriyor. Çünkü kurban derisi toplayan kurum veya kişilerin büyük çoğunluğu bir denetlemeye veya düzenlemeye tabi olmadan hareket ediyor. Bu yıllık 10 milyon TL’den fazla vergi kaybına yol açarken aynı zamanda ihracatta da sıkıntıya yol açıyor.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Deri ve Deri Ürünleri Sanayi Meclisi Başkanı Muhittin Savranoğlu, kurban ham derilerini toplama işi yapan kesimlerin tevkifat, müstahsil makbuzu vb. yasal düzenlemeler nedeniyle kayıt altında olmak istemediğini söyledi.
Bu nedenle ham kurban derilerinin yüzde 60’ı ve diğer zamanlardaki ham derinin yüzde 30’unun aracılar tarafından faturasız olarak sektöre intikal ettirildiğini belirterek, “Ham deri yetersizliği nedeniyle deri üreticilerinin bu deriyi almaktan başka çaresi yok. Ancak girdinin faturası olmadığı için ihracat yapılamıyor. Bakanlığın yakın zamanda konuyla ilgili düzenleme yapmasını bekliyoruz” dedi.
Stok affı ile kayıtlı hale geliyor
Savranoğlu, daha önce bakanlığa da öneri sunduklarını belirterek, “Türkiye’de 4 tane deri sanayi bölgesi var. Buralarda bir toplama merkezi kurulsun ve biz de Kurban Bayramını takip eden 2- 3 hafta içinde bir toplama merkezine gelip KDV’sini ödeyerek bu derileri alalım, faturalı hale getirelim” dedi.
Hali hazırda ise piyasaya giren deriler, stok affı gibi kararlar ile kayıt altına alınabiliyor. Geçen ay bu kapsamda bir karar yayınlandı ve 31 Ağustos tarihine kadar mükellefler, işletmelerinde mevcut olduğu halde kayıtlarında yer almayan emtia, makine, teçhizat ve demirbaşlarını beyanname ve bir envanter listesi ile bağlı oldukları vergi dairelerine bildirme imkanına kavuştu.
Stok affı olmadığı durumlarda ise, şirketler girdi olarak gösteremedikleri deri nedeniyle yüksek vergi ödemek durumunda kalıyor ya da kayıtsız satışa yöneliyor.
Deri terimi koruma altına alınacak
Savranoğlu, önem verdikleri bir diğer konunun ise deri benzeri materyalden (suni, sentetik, vegan gibi) üretilen ürünlerin tanıtımında ve tüketiciye sunumunda “deri/kürk” ibaresi kullanımı olduğunu dile getirdi. Savranoğlu, bu tür girişimlerin derinin yüksek olan değerini düşürmeye ve haksız kazanç elde etmeye yönelik girişimler olduğunu savundu.
Buna karşı olduklarını ve İtalya, Portekiz ve Brezilya gibi ülkelerde deri teriminin koruma altına alındığını anlatan Savranoğlu, “Bu ülkelerde deriyi her hangi bir kelimenin ön veya arkasında bir terim olarak kullanamazsınız. Deri yalın bir kelimedir. Biz pazarlama terimi olarak kullanamazsınız. Onun için de yasal düzenlemeler getirdiler. Biz aynısının Türkiye’de de olmasını istiyoruz. Zaten AB Ticaret Örgütü kendi tüm üyelerine bunu yapması için baskı kurmaya başladı. Almanya gibi birçok ülkede de yapıldı. Biz onlardan önce bu düzenlemenin getirilmesini istiyoruz. Dosyalarımızı Sanayi bakanlığına götürmüştük. Hafta başı Ticaret Bakanı Mehmet Muş’a da sunduk. Gayet mantıklı buldu. Dosyayı istedi, inceleyeceklerini söyledi. Yakın zamanda düzenleme bekliyoruz” şeklinde konuştu.
Kamu spotu hazırlandı
Kurban Bayramı’nda yaşanan bir diğer sıkıntı da derinin iyi yüzülmemesi ve bunun da kaliteyi etkilemesi. Söz konusu derinin sanayi için öneminin altını çizen Türkiye Deri Sanayicileri Başkanı Bekir Burak Uyguner de burada vatandaştan ekstra bir dikkat istediklerinin vurguladı.
Konuyla ilgili kamu spotu da hazırladıklarını dile getiren Uyguner, “Kurban Bayramı’nda kötü yüzüm ve saklama nedeniyle israf ettiğimiz derileri ithal etmek zorunda kalıyoruz. Bu konu ile ilgili ekstra imtina bekliyoruz. Türkiye’deki tabakhanelerin yıllık 7-7,5 milyon büyükbaş hayvana ihtiyacı var bu ihtiyaç her geçen yıl artıyor. Bunun yaklaşık 3,5 milyonu yerel kaynaklardan karşılanıyor. Bunun 800 ile 1 milyon arasındaki kısmı ise Kurban Bayramında kesiliyor. Bir günde bu kadar kesim elbette yönetmesi zor bir süreç. Yüzüm ve tuzlama açısından kolay değil ama doğru tuzlama ile çok hızlı bir şekilde toplama yerlerine ulaştırılarak hammaddeyi minimum israf etmek arzusundayız” diye konuştu.
Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar.