Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Hayvanseverler AKP’nin Teklifini Nasıl Değerlendiriyor?

Hayvanseverler AKP’nin Teklifini Nasıl Değerlendiriyor?


Türkiye’de uzun yıllardır hayvanlar ile ilgili yeniden düzenleme yapılması talebi doğrultusunda AKP’nin sunduğu yasa teklifi, “eksik ama olumlu” olarak yorumlandı ve Meclis’teki süreçte “istismar” düzenlemesi yapılması çağrısı yapıldı.

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ile eşi Emine Erdoğan’ın girişimiyle rafta bekletilmekte olan hayvanlarla ilgili yasal değişiklikler TBMM gündemine taşındı. AKP Grup Başkanvekili Mahir Ünal’ın dün ayrıntılarını kamuoyuyla paylaştığı yasa teklifi, hayvanseverlerce olumlu karşılandı ancak eksik bulundu.

Teklifte hayvanlar için artık “canlı” tanımlaması yapılması en önemli olumlu adım olarak değerlendirildi. Türkiye’de epey zamandır hayvanlar sözkonusu olduğunda yasal çerçevede “eşya” tanımı yapılması ve dolayısıyla hukuken hayvanlara eşya muamelesi yapılması rahatsızlık kaynağıydı. Bu bakımdan hayvanseverler dünyayı insanoğluyla birlikte paylaşmakta olan hayvanlar için “canlı” tanımı yapılmasını önemli ölçüde hak teslimiyeti olarak görüyor.

Türkiye’de hayvanlarla ilgili olarak, gözardı edilmekle birlikte çocuklar gibi kendilerini ifade etme şansı olmayan cinsel istismar mağduriyeti yaşanması da sözkonusu. Bu noktada hayvanseverler, hayvanlar için canlı yaklaşımıyla hayvanlara yönelik suçlar için Türk Ceza Kanunu’nda yaptırımlar öngörülmesini doğru adım olarak yorumladı. Ancak AKP’nin teklifindeki “cinsel ilişki” değil “cinsel istismar” veya “cinsel saldırı” ifadesi önerilerek, bu konuda TBMM’de komisyon aşamasında değişiklik yapılması istendi. Yine hayvanlara yönelik suç işleyenler için teklifte cezalar öngörülmesine karşın uygulanabilirliği için gerekli kurallar konulmadığı ve dolayısıyla caydırıcı bir kanuni düzenleme olmayacağı görüşü var.

Hayvan Hakları Federasyonu (HAYTAP) Ankara Temsilcisi Pelin Sayılgan ve Hayvanlara Adalet Derneği (HAD) Başkanı Avukat Hülya Yalçın, VOA Türkçe’nin yasa teklifiyle ilgili sorularını yanıtladı.

HAYTAP adına Sayılgan, “Biz 17 yıldır bu kanunla ilgili bir mücadele sürdürüyoruz. Hayvan Hakları Federasyonu olarak bizim talebimiz ‘Hayvanları Koruma Kanunu’ değil ‘Hayvan Hakları Kanunu’ olması gerektiği idi. Bunun sebebi şu: aslında hayvanların bizim korumamıza ihtiyacı yok, haklarına saygı duymamıza ihtiyaçları var. Sonuçta hukuk sistemi tarafından korunan menfaatler demektir ve bu bir takım müeyyideleri de beraberinde getirecektir. Yasa yapıcılar da bazı kısıtlarından dolayı aslında cesaret gösteremedi. hayvanların mal değil can olduğu ibaresine gerekçede yer verilmiş bu çok olumlu fakat bununla çelişen bazı maddeler var” değerlendirmesini aktardı.

TBMM’deki süreçlerde kendilerine kulak verilmesini beklediklerini anımsatan Sayılgan, “Teklifte hayvanlarla cinsel ilişkide bulunmak ibaresi geçiyor. Bu ifadeyi çok sakıncalı buluyoruz. Cinsel ilişkide iki tarafın karşılıklı rızası sözkonusudur. Oysa hayvanda bir rıza sözkonusu olamaz Dolayısıyla burada tıpkı çocuk istismarı gibi hayvanlarla ilgili de cinsel istismar ifadesinin kullanılması gerekir” dedi.

HAD Başkanı Avukat Yalçın da, yasa teklifiyle hayvanlar için iyi adım olarak atılmaya çalışıldığı düşünülse dahi iyi niyetli olmayan şekilde olumsuz yönleri ağır basan bir düzenleme olduğu görüşünde. Yalçın, “Ezbere ifadeler ile iyi bir şey gibi sunulsa da sonuçları itibariyle olumsuzluğu ön planda bir yasa teklifi olduğunu düşünüyoruz. Hepsinden önemlisi canlı tanımlaması önemli ve olumlu. Ancak teklif geneli bakımından olumlu özellikler içerse de barındırdığı olumsuz uygulamalar ile geride kalacak nitelikte” diye konuştu.

Teklifteki cezaları hukukçu gözüyle uygulanabilir değil cezasızlık yaratabilecek nitelikte gördüğünü ifade eden Yalçın, “Örneğin terminoloji anlamında büyük bir hata olan teklifteki ‘hayvanla cinsel ilişki’ ifadesi yerine ‘hayvana cinsel saldırı’ ifadesinin kullanılması gerekmektedir” görüşünü vurguladı.

Teklifteki ceza hükümleri uygulamada cezasızlık mı?

Hayvanlara Adalet Derneği (HAD) Başkanı Yalçın, hukuken neden AKP’nin sunduğu teklifteki cezai hükümleri yeterli bulmadıklarını da açıkladı. Yalçın, HAD’ın görüşünü, “Kanun teklifine hapis cezası yazmaktan ziyade bunun uygulanabilirliğini güvence altına almak gerekmektedir. Üç ay, altı ay, bir yıl ya da iki yıl hapis cezası alan bir fail cezaevine girmeyecek ve bu nedenle gerçek anlamda caydırıcı bir yaptırıma maruz kalmayacaktır. Uygulamada yaptırımı etkisiz bırakacak bu problemin alt sınırı yüksek tutmak gibi basit bir çözümü varken bunun yapılmaması, göstermelik bir düzenlemenin amaçlandığı izlenimi yaratmaktadır. Suçüstü hali olsun ya da olmasın hayvana karşı işlenen suçlarda genel soruşturma hükümleri uygulanmalıdır. Ayrıca halihazırda hayvana yönelik fiillerde idari yaptırım uygulamakla görevli kurum olmasına rağmen bu görevini doğru düzgün yerine getirmeyen Tarım ve Orman Bakanlığı’nın ihbar-şikayet sürecinde aracı kurum olarak da görevini layıkıyla yerine getirmeyeceği, keyfi ve kötü niyetli sonuçlar ortaya çıkacağı aşikardır” diye anlattı.

HAYTAP Ankara Temsilcisi Sayılgan da, en önemli konuyu teklif ile hayvana karşı şiddeti Kabahatler Kanunu kapsamı yerine Türk Ceza Kanunu (TCK) kapsamına almak olarak gördüklerini aktardı. Ancak TCK kapsamında öngörülen değişiklikleri yeterli bulmadıklarını belirten Sayılgan, “Teklif itibariyle ‘can’ olarak kabul edildiğinde hayvana şiddet işkence, öldürme, tecavüz suçları kabahat olmayacak, idari para cezası ile geçiştirilmeyecek. Şimdi bu teklif ile evet ceza kapsamına alındı. Bu çok olumlu önemli bir gelişme. Ancak biz ceza alt sınırları için en az iki yıl bir ay hapis cezası öngörülmesini savunuyorduk ki para cezasına dönüştürülmemeli ve tecil edilmemeli. Fakat teklifte ceza alt sınırları 3 ay veya 6 aydan başlamış görünüyor. Hayvan dövüştürenlere üç aydan iki yıla kadar hapis cezası, hayvana işkence yapanlara da 6 aydan başlayan hapis cezaları verilmesi öngörülüyor. Hukuk sisteminde maalesef hakimler genelde alt sınırdan verdikleri için söz konusu kişiler hapis yatmayacak. İlaveten insanları suçüstü yakalamak veya delil toplamak bunu ispatlamak çok zor olduğu için özellikle taşrada, hayvana tecavüzün çok yaygın olduğu yerlerde uygulamada aslında bu kişiler hapis yatmayacaklar. Bu bir açmaz” diye konuştu.

Petshop’lar neden sıkıntı kaynağı olarak yorumlanıyor?

HAYTAP Ankara Temsilcisi Pelin Sayılgan, öncelikle hayvanlardan korkanları, özellikle sürüler halindeki sokak köpeklerinden korkanları gayet iyi anladıklarını belirterek, bunun için de sokak hayvanlarıyla ilgili soruna kökten çözüm talep ettiklerini dile getirdi. Sayılgan, “Sokak hayvanı popülasyonu (nüfusunu) kontrol altına almak için vanayı ana musluktan kesmek dediğiniz kavram var. Biz petshop’larda hayvan satışına tümüyle yasak getirilmesini ve hayvan ticaretinin 10 yıl boyunca durdurulmasını talep ediyoruz. Çünkü sokak hayvanları dediğimiz büyük çoğunluğunu, aslında petshop’lardan bir hevesle alınıp sonra bakımında zorlanılıp terk edilen hayvanlar oluşturuyor. Teklifte barınma koşulları çok kötü olduğu için orada hayvan bulundurularak satış yapılması yasaklanıyor. Evet bu doğru fakat katalog üzerinden satış devam edecek. Biz bu satışın kesinlikle durması gerektiğini düşünüyoruz” dedi.

HAD Başkanı Avukat Hülya Yalçın da, “Bahsi geçen sokak hayvanı popülasyonunun kontrol altına alınması amacının gerçekleşebilmesi için, terk etmeye getirilen yaptırıma ek olarak, hayvan satışının tamamen yasaklanması ve sokaktan yuvalandırmanın desteklenmesi gerekmektedir. Uygulamada sokağa terk edilen hayvanların büyük çoğunluğunun ev hayvanı satış yerlerinden satın alınan hayvanlar olduğu, bunun önüne sadece terk etmeye yaptırım getirerek geçilemeyeceği, bunu başarmak için hayvanların eşyalara özgü alım-satım silsilesinden tamamen çıkarılması gerektiği unutulmamalıdır” değerlendirmesinde bulundu.

Yalçın, HAD’ın konuya ilişkin hukuki görüşünü “Ev hayvanı satış yeri, üretim yeri ya da adı her ne olursa olsun herhangi bir yerde hayvan satışı tamamen yasaklanmalıdır. Genel gerekçede, işbu kanun teklifinin yasalaşmasıyla, kanunun genel bakışının hayvanların mal ya da eşya olarak kabul edildiği anlayıştan bir can olarak kabul edildiği anlayışa evrileceği şeklinde iddialı bir giriş yaptıktan sonra madde detaylarında hayvanların bir eşya gibi satışını devam ettirmek çelişkili ve yanlıştır” diye aktardı.

Exit mobile version