Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Gelenek bozuldu, İtalyanlar kupaya yakın

Gelenek bozuldu, İtalyanlar kupaya yakın


MAÇ YORUMU | HASAN CÜCÜK

Finale adımını kim atacaktı, İtalya mı İspanya mı? Merakla beklenen yarı final mücadelesi başladığında oyunun bir satranç turnuvasını andıracağını kestirmek zor değildi. İki ekip de ayağa pas ve rakip sahada başlayan presle öne çıkıyordu. Hata yapanın kaybedeceği maçta normal süre karşılıklı gollerle 1-1 bitti. Uzatma devrelerinde skor değişmeyince, finalin ilk yolcusu penaltılarda rakibine 4-2 üstünlük sağlayan İtalya oldu.

Alman hakem Felix Brych’in ilk düdüğüyle başlayan yarı finalde topun hakimiyeti kısa sürede İspanya’nın oldu. Karşımızda İspanya değil de, Barcelona vardı sanki. Meşhur tiki-taka resitali sundu. Luis Enrique’nin hem oyuncu hem de teknik adam olarak Barcelona geçmişi olması, adı bu kulüple özdeşleşen oyun stilini rahatlıkla sahaya yansıtıyordu.

Finale bir adım kalmışken iki ekip de hata yapmak istemiyordu. Stoperler neredeyse görev alanını terk etmedi. İspanya oyunu tamamen rakip sahaya yıkınca savunma hattı orta sahaya taşınmış oldu. Oyunun dar bir alana hapsedilmesiyle başımızı döndüren pas trafiği başladı. Hatlar arasında mesafenin iyice daralmış olması doğal olarak pozisyon fakirliği getirdi.

İtalya, turnuva boyunca ilk kez top hakimiyetini rakibe kaptırdığı bir devre oynadı. İspanya baskısından Insigne ve Immobile’ye atılacak uzun toplarla pozisyon aradı. Ancak İspanyol savunması açık vermedi. Forvet üçlüsünde oynayan Chiesa’nın etkisiz kalmasıyla, diğer maçlarda yaşanan pozisyon zenginliğini yakalayamadılar.

Luis Enrique, gözdesi Morata’yı keserek başladı. Durağan oynayan Morata’nın yokluğu İspanya için avantaj oldu. Defansa ise Pau Torres’i kesip Eric Garcia’yı koydu. İspanya için fark oluşturan oyuncu Sergio Busquets oldu. Gösterişsiz futbolu ve doğru zamanda doğru yerde hamleleriyle hem defans hem de ofansta takımın kilit ismi oldu. Öyle ince müdahaleler yaptı ki, İtalya atakları olgunlaşmadan bitti. İlk devrede İspanya Dani Olmo, İtalya Emerson’la gole yaklaştı. Pozisyon zenginliği yoktu ama mücadele vardı.

İkinci devre, ilk devrenin devamı gibi başladı. Top yine İspanyollar’daydı ama pozisyon zenginliği vardı. Maçta tam bir saat geride kalırken, topu oyuna hızlı sokmanın meyvesini İtalyanlar aldı. Kaleci Donnarrumma’nın başlattığı atakta top Cheisa’yla buluştuğunda sadece 4 pas yapılmıştı. Ceza alanı içinde uzak direğe harika bir plaseyle takımını öne geçirdi. Her ne kadar golü Cheisa atmış olsa da TRT spikeri Levent Özçelik’e göre, golü atan Inzaghi’ydi. Sadece gol de değil, maç boyunca birkaç pozisyonda Chiesa topu ayağına aldığında “İnzaghi” demeyi ihmal etmedi. Hatası sosyal medyada TT olduktan ancak 15 dakika sonra anlayıp düzeltti.

Golden kısa süre sonra İspanya beraberlik şansını Oyarzabal’la heba etti. Luis Enrique, Morata’yı sahaya sürüp, Ferran Torres’i oyundan almasının meyvesini 80. dakikada aldı. İtalyanlara nazire yaparcasına 4 pasta golü bulan taraf bu kez Morata’nın ayağından Matadorlar oldu. İkinci devre her iki ekip de gollük pozisyonlar yakaladı. Ya kalecilere takıldılar ya da kaleyi tutturamadılar.

Futbol ilginç bir oyun. Roberto Mancini ilk devre Chiesa’yı oyundan almayı planlamıştı. Kararından vazgeçti. Golden önce yine alacaktı. Golünü atınca bu kez karar değiştirip Immobile’yi oyundan çıkardı. Bilmem katılır mısınız; Morata ve Chiesa aynı özelliklere sahip. İkisi de topu ayağına alınca kafasını kaldırıp bakmıyor, çalım atarken çoğu zaman rakibe takılıyor ama haklarını teslim edeyim; girdikleri pozisyonları gole çeviriyorlar.

Normal süresi Chiesa ve Morata’nın karşılıklı golleriyle 1-1 sona erdi. Uzatma devrelerinin ilk yarısında İspanya iki kez gole yaklaşmasına rağmen skoru değiştiremedi. Takımların 6 oyuncu değişikliğine gitmesi doğal olarak oyun anlayışında değişikliğe yol açtı. Topun hakimiyeti yine İspanya’da oldu. İtalya’nın kontra atakla pozisyon hamlesi ise rakip defansa takıldı. Dakikaların ilerlemesiyle yorgunluk belirtisine, defans güvenliğinin öne çıkması da eklendi. İki saatlik oyunda finalist çıkmayınca, son söz penaltılara kaldı.

İlk penaltıları iki takım da karşılıklı olarak Locatelli ve Dani Olmo’yla kaçırdı. Sonrasında karşılıklı seri goller geldi. Morata’nın kaçırdığı penaltıdan sonra Jorginho topu ağlarla buluşturunca finale adını ilk yazdıran İtalya oldu. Euro 2008’de iki ekip final mücadelesinde penaltılara kalmış, İspanya 4-2 kazanmıştı. İtalya, aynı skorla rövanşı aldı. Yine İspanya, Avrupa şampiyonalar tarihinde çıktığı yarı finalde, ilk kez finali göremedi.

Exit mobile version