Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Erdoğan’ın KKTC’ye Müjdesi Külliye ve Millet Bahçesi

Erdoğan’ın KKTC’ye Müjdesi Külliye ve Millet Bahçesi


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın haftalardır başta Güney Kıbrıs, Yunanistan ve Avrupa Birliği tarafından olmak üzere merakla beklenen KKTC ziyareti başladı.

Kıbrıs Barış Harekatı’nın 47. yıldönümü kapsamında Lefkoşa’ya giden Erdoğan’ın daha önce açıklayacağını duyurduğu ‘‘müjde’’ de merakla bekleniyordu.

KKTC temaslarına parlamentonun özel oturumunda yaptığı konuşmayla başlayan Cumhurbaşkanı’nın ‘‘müjde’’si, KKTC’ye yapılacak Cumhurbaşkanlığı Külliyesi ve Millet bahçesi oldu.

Erdoğan, ‘‘KKTC Cumhurbaşkanlığı’nın ne doğru düzgün Cumhurbaşkanlığı binası veyahut da doğru düzgün parlamento binası var. Bunu KKTC’ye yakıştırmıyoruz. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki bina malum İngilizler’e ait bir gecekondu. Külliye ile ilgili adımın proje çalışmaları bitti. İnşasına da inşallah yakında başlıyoruz. Nerede başlıyoruz? Metehan bölgesinde TSK ile görüşerek 500 dönüm araziyi bu iş için tahsis ettik. Bu arazide külliyeleri yapacağız. Bir de muhteşem bir millet bahçesini orada yapalım, gerçekleştirelim. Devlet olmanın ifadesi budur’’ dedi.

Adada iki ayrı devlet ve iki ayrı halk olduğunu, uluslararası toplumun da bu gerçeği er ya da geç kabul edeceğini belirten Erdoğan, Kıbrıs Türkü’nün beka, istiklal ve istikbal mücadelesinde Cumhuriyet Meclisi’nin eylem ve söylem birliğinde olması gerektiğini ifade etti.

‘‘Kimi gafillerin zehirli ayrılık oklarını Kıbrıs Türk halkınını kalbine saplamasına fırsat vermeyeceğiz’’

Erdoğan, ‘‘iki devlet’’ söylemlerine karşı çıkan ve ağırlıklı olarak geçtiğimiz yıl yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerine Türkiye’den siyasi müdahale geldiği gerekçesiyle özel oturuma katılmayan CTP ve TDP’ye de isim vermeden yüklenirken, ABD’de Türkiye’nin Kıbrıs politikası aleyhine lobi yapanları da eleştirdi.

Cumhurbaşkanı, ‘‘Kimi gafillerin zehirli ayrılık oklarını Kıbrıs Türk halkının kalbine saplamasına fırsat vermeyeceğiz. Tüm siyasetçiler olarak sorumluluk duygusuyla hareket ederek bu oyunu bozmamız gerekiyor. KKTC’nin varlığı ve birliği her türlü siyasi mülahazanın üzerindedir. Birlik, beraberlik, kardeşlik iklimi Amerika’da birilerini rahatsız etmiş olsa da biz bu yolda kararlılıkla yürüyeceğiz. Artık sıkıntı olmayacak. Artık çok daha iyi günler var önümüzde derken, öbür tarafta Amerika’da birileriyle ortak mahfiller oluşturmak suretiyle yeniden ortalığı karıştırmaya çalışanları biz yakından takip ediyoruz ve bunların kimler olduğunu da gayet iyi biliyoruz. Yarınki konuşmamda bunlara da değineceğim. Kıbrıs meselesine belli bir lobinin tarafından bakanları hakka ve hakkaniyete uygun tavır almaya davet ediyorum’’ dedi.

‘‘Doğu Akdeniz’de kendi hak ve çıkarlarımızı koruduğumuz gibi, Kıbrıs Türk halkının da hakkını korumaya devam edeceğiz’’

Erdoğan, Doğu Akdeniz’deki hidrokarbon kaynaklarının paylaşımında Kıbrıslı Türkler’in devre dışı bırakılma çabalarının kabul edilmeyeceğini de vurguladıi:

‘‘Rum tarafı Doğu Akdeniz’de de Kıbrıs Türk halkının haklarını yok sayma çabasını sürdürüyor. Hidrokarbon kaynaklarının idaresi ve paylaşımı konusunda KKTC’nin tüm önerilerini ellerinin tersiyle itiyorlar. AB’ye tüm tarafların katılacağı bölgesel bir konferans düzenlenmesini önerdik. Bu yapıcı teklifimize henüz cevap alamadık. Bu bile kimin diyalogdan yana olduğunu göstermektedir. Doğu Akdeniz’de kendi hak ve çıkarlarımızı koruduğumuz gibi, Kıbrıs Türk halkının da hakkını korumaya devam edeceğiz. Bizim kimsenin toprağında gözümüz yoktur, niyetimiz gerginlik değil. Rum tarafının Kıbrıs Türk’ünün haklarını yok sayarak atacağı her adımın karşısında olduğumuzun ve olacağımızın da altını çizmek istiyorum. Tam bir dayanışma ve eşgüdüm halinde hak ve hukukumuzu korumaya devam edeceğiz.’’

Bu akşam KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile birlikte Lefkoşa’da şöhretler karmasının maçının başlama vuruşunu yapacak olan Erdoğan yarın 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı törenlerine katılacak.

Erdoğan’a Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, DSP Genel Başkanı Önder Aksakal ve Saadet Partisi Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Oğuzhan Asiltürk de ziyaretinde eşlik ediyor.

Erdoğan: ‘‘Kıbrıs’ta yeni bir müzakere süreci olacaksa bu ancak iki eşit ve egemen devlet arasında yapılabilir’’

Erdoğan, Lefkoşa’ya hareketinden önce İstanbul Atatürk Havalimanı’nda düzenlediği basın toplantısında da Kıbrıs Türkleri’nin yarım asırdan fazla bir süredir eşitlik ve adalet mücadelesi verdiğini belirterek, uzlaşmaz tavrına rağmen Kıbrıs Rum tarafının çözümsüzlükten nemalandığını savundu.

Cumhurbaşkanı, ‘‘Bundan sonra yeni bir müzakere süreci olacaksa bu ancak iki eşit ve egemen devlet arasında yapılabilir. Unutulmasın ki Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti her türlü zorluğa rağmen kendi ayakları üzerinde duran bir devlettir. Demokrasi geleneği ve gelişmekte olan ekonomisi ile müreffeh bir geleceği emin adımlarla yol almaktadır. Türkiye ve Türk halkının her bir ferdi de dün olduğu gibi bugün de yarın da Kıbrıs Türkü’nün yanında olmaya devam edecektir’’ dedi.

Erdoğan, Kıbrıs’ta çözümün iki devletten geçtiğini ilk kez geçtiğimiz yıl yapılan KKTC Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden iki hafta sonra KKTC’nin yeni cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın Ankara ziyaretinde söyledi.

26 Ekim 2020’deki toplantıda, Erdoğan’ın “Kıbrıs’ta iki devletli çözüm önerisi artık masada olmalı. İki halkın barış, refah ve güvenlik içerisinde yan yana yaşayabilecekleri çözümün temeli adadaki gerçeklere dayanmalıdır. Artık iki devletli çözümün de gerçekçi bir yaklaşımla masaya getirilmesi gerektiğine inanıyoruz’’ çıkışı sonrası Türkiye ve KKTC uluslararası tüm platformlarda bu tezi işliyor.

Dendias, ‘‘BMGK ve uluslararası toplum da Kıbrıs’ta iki toplumlu çözüme karşı’’

En son geçtiğimiz hafta Erdoğan’ın bir kez daha aynı konuyu gündeme getirmesi üzerine Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias, dün Londra’dan Arapça yayınlanan Şark’ül Avsat gazetesine verdiği röportajda Türkiye’nin önerisinin uluslararası hukuka aykırı olduğunu ifade etti.

Dendias, ‘‘20 Temmuz’da Cumhurbaşkanı Erdoğan Kıbrıs’ın işgal altındaki bölgesini ziyaret edecek ve ne söyleyeceğini duymak ve ne yapacağını görmek bizim için çok önemli. Çünkü Kıbrıs’ın işgal altındaki kısmındaki söylem uluslararası hukuka ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararlarına aykırıysa Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın duruşu anlamsızdır. Yalnız Yunanistan ve Kıbrıs değil Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi ve uluslararası hukuk da ‘iki devletli çözüm’ fikrine karşı. ‘İki devletli çözüm’ yoktur. Türkler’in Kıbrıs sorununa çözüm teşkil etmeyen iki devletli bir önerisi var. Kıbrıs sorununun çözümü adayı birleştirmektir. Diğer hiçbir şey bir çözüm değildir ve uluslararası hukukun ihlalidir’’ dedi.

Bir gazetecinin basın toplantısında Yunanistan Dışişleri Bakanı’nın bu sözlerini anımsatması üzerine Erdoğan, ‘‘Cenevre‘deki toplantılarda (KKTC Cumhurbaşkanı) Ersin (Tatar) Bey’in de çok açık söylediği gibi bizim dışişleri bakanımızın da söylediği gibi biz bir defa eşit egemen iki devletli çözümden bahsediyoruz bundan yanayız. Çünkü biz 40 senemizi 50 sene biz bunları söyledik ve geçirdik çözüm alamadık o devir bitti artık kapandı bundan sonra eşit egemen bir de iki devletli çözüm olacak’’ dedi.

‘‘KKTC ile başka ülkelerin üst düzey temas kurması için çalışmaya devam edeceğiz’’

Erdoğan konuşmasında Türkiye’nin daha önce Kosova’nın tanınması için harcadığı mesaiyi KKTC için de ortaya koyacağını belirtti.

Cumhurbaşkanı, ‘‘Başta Azerbaycan olmak üzere dünyanın değişik ülkelerinde burayla (KKTC) bu tür temasların üst düzeyde kurulması, geliştirilmesi bizim gayretlerimiz çalışmalarımızdır. Bunları devam ettireceğiz. Biliyorsunuz nerede mağdur mazlum ülkeler varsa biz aynı çalışmayı yapıyoruz. Bunlardan bir tanesi de Kosova’dır. Kosova‘yı tanıyan ülkelerin sayısını arttırmak için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. Şu anda 114 olan sayı daha da arttıralım istiyoruz. Ve bu noktada inşallah BM Genel Kurulu’nda Joe Biden’la da yapacağımız görüşmelerde kendisiyle bu konuları ele alacağız. Kosova’nın tanıması noktasında müşterek bir çalışma yürütelim bunu kendine dikkat edeceğiz’’ diye konuştu.

***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version