Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Cinsel istismarda ‘somut delil’ şartı geçti: ‘Mağduriyet kisvesi altında af’

Cinsel istismarda ‘somut delil’ şartı geçti: ‘Mağduriyet kisvesi altında af’


Kamuoyunda 4’üncü Yargı Paketi olarak bilinen kanun teklifinin 14 maddeden oluşan ilk bölümü, TBMM Genel Kurulu’nda gece yarısı yapılan oylamayla kabul edildi.

Buna göre artık cinsel istismar şüphelisinin tutuklanabilmesi için ‘kuvvetli şüphe’ yeterli olmayacak ve ‘somut delil’ aranacak.

 

Kadın ve çocuk haklarını koruyan İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılmasından sonra atılan bu adım tepkilere neden oldu.

 

Ceza Muhakemesi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin kamuoyunda tartışmaya neden olan ve kadın örgütlerinin de tepkisine yol açan 13’üncü maddesi değiştirilmeden kabul edildi. Bu maddeye göre cinsel istismar ve cinsel saldırı suçlarının da aralarında bulunduğu katalog suçlardan tutuklama için ‘kuvvetli suç şüphesinin’ yanında ‘somut delil’ kriterleri de aranacak.

 

İYİ Parti’nin, 13’üncü madde ile ilgili ‘cinsel saldırı ve çocukların cinsel istismarı’ suçlarından tutuklamada somut delil kriterinin aranmaması yönündeki önergesi ise AKP oylarıyla reddedildi.

 

Meclis Genel Kurulu’nda somut delil şartına karşı muhalefetten tepkiler yükseldi.

 

‘İktidarın desteklediği vakıflarda çocuk istismarı’

 

HDP İstanbul Milletvekili Dilşat Canbaz Kaya, şartın çocuk istismarı davalarında ciddi sorunlar yaratacağını belirterek şöyle konuştu: “Son olarak, iki çocuğun cinsel istismara maruz kaldığı kamuoyunda Elmalı davası olarak bilinen dava ile Uşak’taki iki yaşındaki bebeğe yönelik gerçekleşen istismar vakası Türkiye’de çocuk istismarının ne boyuta geldiğini ve ne kadar yakıcı olduğunu bir kez daha göstermektedir. Pozantı ve Ensar Vakfı örneklerinde de ortaya çıktığı gibi, çocuk istismarı kamu kurumlarında ve iktidarın desteklediği kimi dernekler ve vakıflarda meydana gelmektedir. Ayrıca, bu örneklerde yaşanan şiddet çoğunlukla birden fazla çocuğa yönelik cinsel saldırı şeklinde gerçekleşmektedir ancak faillerin önemli çoğunluğu cezasız kalmaktadır.”

 

‘Tarikat şeyhi tutuklandı mı?’

 

İYİ Parti Isparta Milletvekili Aylin Cesur, somut delile rağmen cinsel istismarlarda tutuklama olmadığını şu sözlerle hatırlattı: “Son yirmi yılda bakın neler oldu, nelere müsaade edildi de bu güzel ülke kendi çocukları için artık bir cehennem haline geldi. Şimdi biraz hatırlayalım. Soruyoruz; ‘Türkiye Cumhuriyeti sona erdi, İslam devleti kuracağız’ filan diye sevinç çığlıkları atan tarikat şeyhi 12 yaşındaki kız çocuğuna cinsel istismardan tutuklandı mı, tutuklanmadı mı? Hatırlayan var mı üzerinden kaç gün geçti? Diyanet İşleri’nin resmi internet sitesinden ‘Babanın öz kızına şehvet duyması haram değildir’ diye fetva verildi mi, verilmedi mi?”

 

‘İktidar istismarcılara af getirmeye çalışıyor’

 

CHP Ankara Milletvekili Gamze Taşcıer düzenlemeye tepkisini şu sözlerle getirdi: “Eğer bu ülkenin televizyonlarına, çocuk bedenini şehvet öznesi olarak anlatan, 12 yaşındaki bir kız çocuğunun doğum yapmasını normalleştirmeye çalışan sözde hocalar çıkarılır ve bu sözler cezasız kalırsa, bu Meclis çatısı altında kurulmuş bir komisyonda devletin İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu başkanı 15 yaşındaki evliliklerin önünün açılmasını savunursa, çocuk yaşta evliliği bir şiddet olarak tanımlayan İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılıp çocukların haklarını savunan Lanzarote Sözleşmesi tartışmaya açılırsa, ülkeyi yönetenlerin hazırladığı yargı paketinde ‘somut delil’ adı altında istismarcıların tutuklanması zorlaştırılmaya çalışılırsa, iktidardakiler tarafından ikide bir ‘mağduriyet kisvesi’ altında çocuk istismarcılarına af getirmeye çalışılıp ‘çocuk’ ve ‘gelin’ ifadeleri aynı cümle içerisinde kullanılırsa ve bu teklifler muhalefetin mücadelesi ve halkın Meclis kapısına dayanmasıyla güç bela geri çektirilirse, kamuoyuna sürekli ısıtıp ısıtıp af teklifleri sunulup ‘Şöyle olursa bırakalım, böyle olursa çıkaralım’ diye taleplerle nabız yoklanırsa elbette ki bu ülkede çocuk istismarı vakaları bitmez çünkü istismarcılar bundan güç alır, istismarın normalleştirilmeye çalışılmasından cesaret alır ve oluşan cezasızlık algısından beslenirler.”

Exit mobile version