Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

çArşı davası yeniden: Mahkeme Yargıtay’a uydu, önceden verdiği beraati bozdu

çArşı davası yeniden: Mahkeme Yargıtay’a uydu, önceden verdiği beraati bozdu


Yargıtay’ın beraat kararlarını bozmasının ardından Gezi Parkı olaylarına ilişkin Beşiktaş’ın taraftar grubu Çarşı üyelerinin de aralarında bulunduğu 35 sanığın yargılanmasına başlandı.

Beşiktaş’ın taraftar grubu çArşı’nın önde gelen isimlerinden Cem Yakışkan ve Numan Bülent Ergenç dahil 35 kişinin Gezi eylemlerine katıldıkları gerekçesiyle yargılanıp 2015 yılında beraat ettiği ‘darbe teşebbüs’ davası, Yargıtay’ın bozma kararından sonra bugün yeniden başladı.

 

Mahkeme, Yargıtay’ın bozma ilamına uymaya karar verdi. Gezi Parkı davasıyla birleştirilmesi yönündeki husus henüz karara bağlanmadı. Bir sonraki duruşma 8 Ekim’de.

 

İstanbul 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya tutuksuz olarak yargılanan 25 sanık ve avukatı katıldı. Duruşmayı CHP milletvekilleri Sezgin Tanrıkulu, Ali Şeker, Gökan Zeybek, Mahmut Tanal ve Turan Aydoğan da izledi.

 

Yargıtay 16’ncı Ceza Dairesi, 18 Mart’taki kararıyla İstanbul 13’üncü Ceza Mahkemesi’nin Aralık 2015’te tüm sanıklar hakkında verdiği beraat kararını oybirliğiyle bozmuştu. Kararda, dava dosyasının İstanbul 30’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen Gezi Parkı davasıyla birleştirilmesine hükmedilmişti.

 

Duruşmanın başında mahkeme başkanı sanıklara Yargıtay’ın bozma kararına karşı diyeceklerini sordu. çArşı grubu üyeleri ve avukatlarının öne çıkan beyanları şöyle:

 

‘Erdoğan bize empati ödülü verdi’

 

Sanık Cem Yakışkan: Mahkemenin daha önce verdiği beraat kararının arkasında durmasını istiyorum. Bozma kararını reddediyorum. çArşı grubu bir taraftar grubudur. Bize bu suçlamayı yönelten polis ve savcılar nerede? Biz buradayız, biz bu ülkenin evlatlarıyız. Haksızlığın her zaman karşısında olduk ve olmaya devam edeceğiz. Van’daki depremden sonra onlara yardım ettiğimiz için cumhurbaşkanı bize empati ödülü verdi. Defalarca Kızılay’a kan bağışında bulunduk. Köy okullarına yardım ettik. Gezi Parkı’na katıldık ama orada bize örgüt suçlaması yöneltilecekse ‘Mustafa Kemal’in askerleri’ diyebilirsiniz.

 

‘Altı senede bir bu düzmeceyi mi yaşayacağız’

 

Sanık Güray Sözmen: Beşiktaşlı ve çArşılı olmaktan gurur duyuyorum. Her altı senede bir gelip burada bir düzmece mi yaşayacağız? Örgüt kurmak ve yönetmekten yargılanıyorum. Sadece Beşiktaşlı ve çArşılı olmaktan dolayı burada olmayı anlamıyorum. Biz gözaltına alındığımızda Nazmi Ardıç’a “Gün olur, devran döner” demiştim. Gün oldu, devran döndü. Onlar kaçtı, tutuklandı.

 

Sanık Numan Bülent Ergenç: Hiçbir örgütün üyesi değilim. Beni yöneticilikle, kitleleri harekete geçirmekle suçluyorlar. O dönemde hiçbir sosyal medya hesabım yoktu. Yasal olmayan dinlemelerde de hiç kimseye “Gezi’ye gelin, katılın” demediğim ortada. Ama ben Gezi’yi destekliğimi için yürüyüşlere katıldım. Yargıtay’a itiraz ediyorum.

 

Sanık Arda Mutlu Doğan: Yargıtay’ın kararını kabul etmiyorum ve bu karara direnmenizi istiyorum. Biz altı yıl önce beraat ettik. O zaman yaşananları anlattık. Davayı açan savcı ‘FETÖ’den yurtdışına kaçtı. O yurtdışındayken bizim burada yargılanmamız garip geliyor.

 

‘Polisler bizden özür diledi’

 

Sanık Ayhan Güner: Yargıtay’ın kararını doğru bulmuyorum. İnsanların hayatlarını mahvettiler, tekrar başa dönüyoruz. Yargılamadan sonra maçlarda polisler bile gelip bizden özür diledi. Yaratılan algının sonucu nereye varacak kimse bilmiyor. Mağdur edildik.

 

‘Ne değişti de buradayız?’

 

Sanık Erdem Işık: Bundan altı yıl önce beraat ettik. Çünkü bir suçumuz yok. Demek ki biz insanların gözünde de aklandık. Şimdi ne değişti de buradayız? Adaletinize inanmak istiyorum.

 

Sanık Erol Özdil: Bozma kararını doğru bulmuyorum. Evdeki meşalelerden dolayı hapis cezası aldım. Bunlar kırtasiyeden bile alınabiliyor.

 

Sanık Halil İbrahim Erol: Muammer Akkaş bizi sorgularken teröristmişiz gibi davrandı. Beni babamın evdeki ruhsatlı silahı nedeniyle tutukladı. Tutuklandığım için üniversite sınavına girememiştim.

 

‘Tek suçumuz Beşiktaş’ı sevmek’

 

Sanık İbrahim Aydın: Gezi Parkı eylemleri sırasında burada değildim. Tek suçumuz Beşiktaş’ı sevmek.

 

Sanık Hakan Tezel: Yasadışı olan bir şeyimiz yok. Bir şeyimiz olsaydı mahkemeniz yakalardı.

 

Sanık Mustafa Uysal: Biz bu davada 35 kişi yargılandık. Oğlum işten atıldı bu dosya yüzünden. Mahkemenizden mağduriyetleri gidermesini istiyorum.

 

Sanık Volkan Eroğlu: Sıfırlayanlan yargılanmadı, biz yargılanıyoruz. Mahkemenizden empati kurmasını istiyorum.

 

Sanık Yusuf Demirci: Bir arkadaşım bana Osman Kavala’yı sordu. Ümit Davala’nın akrabası sandım. Kendisini tanımam etmem. Ben taraftar dosyasından alındım, sonra bu dosyaya kattılar beni.

 

‘çArşılı olan herkes zan altında kaldı’

 

Avukat Derviş Yıldız: Bu dosya organize şubeden geldi. Neler soruldu bize orada! “Emniyetin TOMA’sını kim çaldı” diye sordular. O TOMA çalınmamıştı, şaka olsun diye internete satılık diye konulmuştu. Bizim Osman Kavala’yla, Mimarlar Odası’yla Gezi’den önce de sonra da ahbaplığımız veya arkadaşlığımız olmadı. Bunu organize şube de tespit etti.

 

40 yıllık çArşı’ya terör örgütü dediler. Bizi sorgulayan savcı Muammer Akkaş’tı. Bu savcı o dönem 17-25 Aralık soruşturmalarını yürütüyordu. Organize şubenin ve bu savcının işlemleri konu bakan çocukları olunca tartışılıyor da biz olunca neden tartışılmıyor? Bu dosya örgüte bağlanamadığı için bu defa da “Dolmabahçe kalkışmasına bakın” deniyor. Organize şube bakmış, bir suç bulamamış. çArşılı olan herkes zan altında kalmıştır bu dava nedeniyle. Bunun ortadan kalkması mahkemenizin bu kişilerin arkasında durmasıyla olur ancak.

 

‘Adalet sadece siyasi nüfuzu olanlara mı var?’

 

Avukat Ersan Şen: Bozma kararına uyulmamasını, direnilmesini talep ediyorum. Yargıtay 16’ncı Ceza Dairesi soyut anlatımlarla, somut olayla bağlantı kurmadan ders niteliğinde bir anlatım yapmış.

 

Yargıtay 16’ncı Ceza Dairesi, Osman Kavala, Taksim Dayanışması ile Can Dündar ve Memet Ali Alabora gibi bir kısmı kaçak olan kişilerle bağlantı kurmadan mahkemeyi delil toplamak zorunda bırakmıştır.

 

Canlarını kurtarmak için 6526 sayılı yasayı çıkardılar. Sonra illegal dinlemelerden medet umut suç çıkarmaya çalışıyorlar. Adalet garip gurebaya yok mu? Adalet sadece siyasi nüfuzu olanlara mı var?

 

2014 yılında İstanbul Emniyeti Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü tarafından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilen yazıda müvekkilim Cem Yakışkan’ın aralarında bulunduğu kişiler hakkında örgütsel bir bağlantı olup olmadığı araştırma yapıldığı ancak bir tahkikat olmadığı belirtilmiş.

 

‘çArşı vicdani bir topluluktur’

 

Avukat Devrim Alparslan: Yargıtay’ın kararı “İlk yargılamada çArşı’ya bir örgüt bulunamadı, siz bir örgüt bulun” anlamına geliyor. çArşı yasa dışı bir örgüt değildir, vicdani bir topluluktur. çArşı bu ülkenin yüz akıdır. Ülkede bir damla su gibi adalete ihtiyaç vardır. Sizden çölde bir damla su olmanızı istiyoruz.

 

Avukat Ali Rıza Dizdar: Bu davanın başlamasına neden olan kişi Nazmi Ardıç’tır. Burada çArşı’yı menfaat örgütü gibi tanımladılar. Bu karardan utanıyorum. Kulübümle onur duyuyorum. Onların yanındayım. Burada hiyerarşik bir sıralama yok, gönül bağı var.

 

Avukat Volkan Bahadır: Mahkemeniz tensip zaptında Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği’ne duruşmayı bildirir zabıt yollanmasına karar verdi. Daha Yargıtay’ın bozma kararına uyulup uyulmayacağı belli değilken bunu yapmanız bana bozma kararına uyacağınızı düşündürtüyor.

 

Cumhurbaşkanlığı’nın katılma talebine onay

 

Sanık ve avukatların beyanlarının tamamlanmasından sonra görüşünü bildiren savcı, Yargıtay’ın bozma ilamına uyulmasını ve İstanbul 30’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen Gezi Parkı davasının bu dosyayla birleştirilmesini talep etti.

 

Mahkeme, bozma ilamına uydu ama davanın Gezi Parkı dosyasıyla birleştirilmesi yönündeki hususla ilgili bir karar vermedi. Sanıklara ve avukatlarına bununla ilgili yazılı beyanlarını sunması için süre verildi.

 

Duruşmaya gelmeyen sanıklar için zorla getirme kararı çıkaran heyet, Cumhurbaşkanlığı’nın katılma talebinin kabulüne hükmetti. Ancak katılma talebine yönelik dilekçe duruşmada okunmamıştı. Avukatlar bu karara tepki gösterdi. Bir sonraki duruşma 8 Ekim Cuma günü saat 09:45’te yapılacak.

 

Ne olmuştu?

 

Gezi Parkı eylemleri sırasında birbirinden farklı topluluklar bir araya gelmişti. Taraftar grupları da ‘United İstanbul’ bayrağı altında omuz omuza Taksim Meydanı’na girmişti o günlerde. Günlere yayılan eylemlerde öne çıkan, ‘Gezi ruhu’nu besleyen Beşiktaş’ın taraftar grubu çArşı’ydı. İş makinesiyle -daha doğrusu onların verdiği isimle ‘Polis Olaylarına Müdahale Aracı (POMA)’– TOMA’ları kovalamaları hafızalardan silinmeyecek görüntüler arasına girdi.

 

15 Haziran’da Erdoğan, Ankara’nın Sincan ilçesindeki ‘Milli İrade’ye Saygı’ mitinginde, “Taksim Meydanı boşaldı, boşaldı; yoksa güvenlik güçlerimiz boşaltmasını bilir” demiş, eylemlere yönelik müdahalenin işaretini vermişti. Erdoğan’ın tehdidi aynı gece polislerin parkı boşaltmasıyla yerine getirilmişti.

 

çArşı grubu üyelerine yönelik operasyon da ertesi sabah başlatıldı. Grubun üyesi birçok kişi gözaltına alındı, sorgudan sonra iki kişi dışında hepsi serbest bırakıldı.

 

Soruşturma Eylül 2014’te tamamlandı ve çArşı üyesi 35 kişi hakkında dava açıldı. Terör ve Örgütlü Suçlar Savcılığı tarafından hazırlanan iddianamede taraftarların Gezi eylemlerinde Beşiktaş’taki Başbakanlık ofisini işgal etmeye çalışarak ‘hükümeti yıkmaya teşebbüs ettiği’ öne sürülüyor, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezaları isteniyordu.

 

Yargılama 16 Aralık 2014’te İstanbul 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde başladı. Mahkeme, hükmü 29 Aralık 2015’te açıkladı. Yargılananları tüm suçlamalardan beraat ettiren heyet, bu kişilerin anayasal ve demokratik bir hak olarak toplantı ve gösteriye katıldığını belirtti.

 

‘Darbeye teşebbüs’ suçunun işlendiğine dair yeterli, kesin ve her türlü şüpheden uzak delil bulunmadığını belirtti. Mahkemenin kararında dosyada delil olarak bulunan tapelerin delil olmadığı, sanıkların cep telefonu sinyal bilgilerinin de suça kanıt olamayacağı ifade edildi.

 

KAYNAK: DİKEN – CANAN COŞKUN

Exit mobile version