Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Küresel ısınmanın insan sağlığı ve refahına etkisine dair BM taslak raporunda ürkütücü tahminler


Birleşmiş Milletler İklim Bilimi Danışmanlar Paneli (IPCC) bünyesinde küresel ısınmanın insan sağlığı, refahı ve mutluluğu üzerindeki etkilerine ilişkin şimdiye kadarki en kapsamlı çalışma gerçekleştirildi.

Son hali 2022’de yayınlanacak olan çalışmaya dair taslak raporda öne çıkan bulgular şöyle:

Gıda

Raporda iklim değişikliğinin küresel çapta mahsul üretiminin hali hazırda nasıl azalmış olduğu ve 21. yüzyıl boyunca mahsul verimini nasıl etkilemeye devam edeceğinden bahsediliyor. Beslenmesi gereken boğaz sayısı giderek artan ülkeler üzerinde daha fazla baskı oluşacağı tahmin ediliyor.

Buna göre;

  • 2015-2019 yılları arasında, başta Afrika ve Orta Amerika’da olmak üzere yaklaşık 166 milyon insan, iklimle ilgili acil gıda durumları nedeniyle insani yardıma ihtiyaç duydu.
  • Yükselen karbondioksit (CO2) seviyeleri ayrıca mahsullerin kalitesini de düşürecek ve temel gıda maddelerindeki hayati mineralleri ve besinleri azaltacak.
  • Daha yüksek sosyoekonomik gelişme seviyelerine rağmen, 2050 yılına kadar yaklaşık 10 milyon daha fazla çocuk yetersiz beslenecek ve bünyeleri zayıf kalacak. Bu da onları ömür boyu belli sağlık risklerine maruz bırakacak.
  • Emisyonların azalmadan devam etmesi halinde milyonlarca insanın ana protein kaynağı olarak gördüğü deniz hayvanlarını yakalama oranlarında ciddi düşüşler kaydedilecek. Özellikle Afrika’nın tropikal bölgeleri için yüzde 40 ila 70 oranında düşüş yaşanacağı tahmin ediliyor.
  • Kırmızı et tüketimini yarıya indirmek ve kuruyemiş, meyve ve sebze alımını iki katına çıkarmak, gıda kaynaklı emisyonları yüzyılın ortasına kadar yüzde 70’e kadar azaltabilir ve 2030 yılına kadar 11 milyon hayat kurtarabilir.

Hava koşulları

Yükselen sıcaklıklar nedeniyle insanların fiziksel çalışma yeteneğinin azalacağı öngörülüyor. Özellikle Güney Asya’nın büyük bir bölümü, Sahra altı Afrikası ile Orta ve Güney Amerika’nın bazı kısımlarının 2100 yılına kadar toplamda yılda 250 iş günü kaybı yaşayacağı hesaplandı.

Buna göre;

  • Dünyanın Paris Anlaşması’nda belirtilen 1,5 derece sınırı yerine iki derece ısınması halinde, ilave 1,7 milyar insan şiddetli ısıya ve ilave 420 milyon insan da aşırı sıcak dalgalarına maruz kalacak.
  • 2080’e kadar, Sahra altı Afrikası ile Güney ve Güneydoğu Asya’daki yüz milyonlarca şehir sakini, her yıl 30 günden fazla ölümcül sıcaklıkla karşı karşıya kalabilir.
  • Sel felaketleri ortalama olarak Afrika’da yılda 2,7 milyon insanı yerinden edecek. Emisyonlar azalmazsa, 2050 yılına kadar iklim kaynaklı etkiler nedeniyle Sahra altı Afrika’da 85 milyondan fazla insan evini terk etmek zorunda kalabilir.
  • 1,5 derecenin üstünde bir artışın yaşandığı dünyada, Kolombiya, Brezilya ve Arjantin’de üç kat, Ekvador ve Uruguay’da dört kat ve Peru’da beş kat daha fazla insan sellerden etkilenecek
  • Eğer ısınma üç dereceye ulaşırsa, 21. yüzyılda yaklaşık 170 milyon insanın aşırı kuraklıktan son derece kötü şekilde etkilenmesi bekleniyor.
  • Avrupa’da yüksek ölüm riski altındaki insan sayısı da 1.5 derecelik ısınmaya kıyasla üç derecelik bir ısınma olduğu takdirde üç katına çıkacak.

Hastalıklar ve göç

Artan sıcaklıklar sivrisineklerin yaşam alanını genişletirken, 2050 yılına kadar dünya nüfusunun yarısının dang humması, sarı humma ve zika virüsü gibi hastalık riskleri altında olacağı tahmin ediliyor.

Buna göre;

  • Karbon kirliliğinde önemli azalma olmazsa, Asya, Avrupa ve Afrika’da ek 2,25 milyar insan dang humması riskiyle karşı karşıya kalacak.
  • Asya’da yaşadıkları yerleri terk etmek zorunda kalacak insan sayısının 2020 ile 2050 arasında altı kat artacağı öngörülüyor.
  • Yüzyılın ortasına kadar, Sahra altı Afrikası, Güney Asya ve Latin Amerika’da su kıtlığı, tarımsal zorluklar ve deniz seviyesinin yükselmesi nedeniyle 31 ila 143 milyon arasında bir nüfusun ülkeleri içinde ve başka ülkelere doğru göç etmeleri gerekeceği hesaplanıyor.
Exit mobile version