Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Kılıçdaroğlu: Hükümet kendi vatandaşından dolar üzerinden borç alıyor

Kılıçdaroğlu: Hükümet kendi vatandaşından dolar üzerinden borç alıyor


CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu bir kez daha, Merkez Bankası tarafından doların ateşini düşürmek için piyasalara dağıtılan 128 milyar doların akıbetini sordu ve, “Nereye gitti bu para” dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Merkez Bankası’nın parası sorulur mu?” diyen Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’a, “Senin şahsi paran olsa eyvallah bedava da verebilirsin.Para milletin parası.” dedi.

 

Aydın’da Kanaat Önderleri ve Muhtarlar Buluşması’na katılan Kılıçdaroğlu, ‘Merkez Bankası’nın parası nereye gittiği sorulur mu?’ diyorlar devleti yönetenler. Bu para senin şahsi paran olsa eyvallah bedava da verebilirsin. Para milletin parası. Bütün demokrasilerde sorulur. Çiftçide, esnafta sorunumuz var. Sanayici önünü göremiyor. Çok sayıda gencimiz işsiz, 10 milyonu aşkın işsizimiz var. Türk lirası eriyor. Türkiye Cumhuriyeti’nde hükümet kendi vatandaşından dolar üzerinden borç alıyor.’Bir soru sorduk, ‘128 milyar dolar nerede’ diye. Nereye gitti bu para? Eskiden Merkez Bankası döviz satardı, ihale açardı, ihale fiyatları alınırdı, dövizi satardı sonra bunu kendi internet sistesine koyardı, bizler de öğrenirdik, kimse de bir şey demezdi.’‘ ifadelerini kullandı.

 

 

Kılıçdaroğlu’nun şunları söyledi:

 

“Çilek toplayan kadınlarla birlikte olduk. Onlar hayatlarından kısmen de olsa memnunlar. Ürünü seradan toplayıp belli yerlere ulaştırabiliyor, gelir elde edebiliyorlar. Gittiğim illerde bu tür ziyaretler yapıyorum ama o ilin kanaat önderleri ile de bir araya geliyorum. Siyasetçi olarak benim sorumluluklarım var biliyorum ama kanaat önderleri olarak sizin de sorumluluğunu var.

 

Dolayısıyla sizin de bir sorumluluğunuz var. O nedenle kanaat önderleri ile bir araya gelmek benim açımdan son derece önemli. Baştan ifade edeyim, zaman zaman bizleri televizyon kanallarında izlerseniz. Aklınızdan şu geçebilir, görsem de şu soruyu sorsam ne cevap verecek diye. Birbirimizi tanımak, önyargılarımızdan arınmak zorundayız. Ülkenin sorunları var mı evet var. Bir buhran var, bir buhran yaşıyoruz. Yüzbinlerce çocuk yardıma muhtaç, 21 yüzyılın Türkiye’sinde böyle bir tablo asla doğru değil.

 

Esnaf geçim derdinde, sanayici önümü göremiyorum diyor. Üniversiteden mezun olan öğrenci nasıl iş bulacağım, dışarıya gideyim diyor. Gittiğim zaman orada daha mutlu olacağım diyor. Bu tablo Türkiye’nin hak ettiği bir tablo değil. Çıkaracak olan siyaset kurumudur. Siyaset kurumu nasıl olmalı? Siyasetçi nasıl olmalı? Halkına sürekli yalan söyleyen biri mi yönetmeli yoksa halkına doğruları söylemekten korkmayan biri mi olmalı?

 

Sorunları söylersiniz, sorunları aşmak için şunları yapacağım dersiniz. Ağustos 2018’de İstanbul’da bir basın toplantısı yaptım. Kimseyi eleştirmedim. Ekonomik kriz geliyor dedim, 16 maddelik bir şey açıkladım bunları yapın dedim. Ben açıklamadım ama iktidar sahipleri beni eleştirdiler, söylediğim sıradan şeyler aslında. İsrafı önlemek doğru değil midir? Devlet katında oturanlar israf yapabilir mi? Onlara böyle bir hak mı verilmiş? Söylediğiniz zaman suçlu durumuna geliyorsunuz.

 

Pandemi başladığında ekonomik kriz gelmişti, pandemi de üstüne geldi. Çıktım yine hiç eleştirmeden maddeler halinde şunları yapın dedik. 27.5 yılımı devlete verdim. Herkes beni SSK’dan bilir, en az çalıştığım süre orada aslında. Uzun yıllar Maliye’de çalıştım. Para nasıl harcanır, tasarruf nasıl yapılır bütün hayatım bunlarla geçti. Para toplayan bir birimde yöneticiydim. Gönderiyorsunuz başka yere aman israf olmasın bu para diyor. Devleti yönetenler, milletine hesap vermek zorundadır.

 

Demokrasinin gereğidir bu. Hesap vermeyen bir siyaset demokrat olamaz. Köprü, otoyol, hastane yapabilirsiniz. Biz kaça yaptınız diye soruyoruz cevap alamıyoruz. Yalnız ben değil, 600 milletvekili de alamıyor. ‘Devlet sırrı’ deniliyor. Ne oldu da devlet sırrı oldu? Bir soru sorduk, ‘128 milyar dolar nerede’ diye. Nereye gitti bu para? ‘Merkez Bankası’nın parası nereye gittiği sorulur mu?’ diyorlar. Bütün demokrasilerde sorulur.

 

Çiftçide, esnafta sorunumuz var. Sanayici önünü göremiyor. Çok sayıda gencimiz işsiz, 10 milyonu aşkın işsizimiz var. Türk lirası eriyor. Türkiye Cumhuriyeti’nde hükümet kendi vatandaşından dolar üzerinden borç alıyor. İktisatçılar buna ilk günah diyor. O günah işleniyor şimdi. İlk değil artık birden fazla kez devam ediyor. Hani milliyetçilik, hani vatanseverlik. Bu tabloyu hep beraber yaşıyoruz. Nasıl çıkacağız asıl soru bu. Biz bu buhranı nasıl aşacağız? Neler yapmalıyız? Bunun için ben çağrı yaptım. Sandığı koyun milletin önüne, seçim yapalım. Demokrasilerde kural budur. Vatandaş seni tekrar seçerse başımın üstüne. Bu olmaz diyorlar. Yük vatandaşın sırtında.”

Exit mobile version