Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Kanal İstanbul İnşaatı Marmara Denizi’ndeki Müsilajı Nasıl Etkiler?

Kanal İstanbul İnşaatı Marmara Denizi’ndeki Müsilajı Nasıl Etkiler?


Son bir aydır Marmara Denizi’nde etkili olan deniz salyası (müsilaj) zaman içinde yoğunluğunu yitireceğine arttırıyor.

Müsilaj yalnız deniz yüzeyinde bir görüntü kirliliği yaratmakla kalmıyor aynı zamanda deniz dibinde özellikle de Marmara Denizi’nin en zengin canlı varlığının olduğu 25-30 metrede doğal hayatı tahrip ediyor.

Marmara Denizi’nin müsilajdan arındırılması için ulusal ve yerel boyutta çabalar sürüyor.

Kurum: ‘‘Marmara Denizi’mizi kirliliğe, kaderine terk etmeyeceğiz, Marmara’yı kurtaracağız’’

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Kocaeli’nde Marmara Belediyeler Birliği ile bazı sivil toplum kuruluşlarının da yer aldığı toplantı sonrasında Marmara Denizi’ni kurtarmak için ortak bir çaba içine girileceğini açıkladı.

Kurum, ‘‘Hepimiz, ortak bir iradeyle; ‘İstanbul Boğazı’mızı, Marmara Denizi’mizi kirliliğe, kaderine terk etmeyeceğiz, Marmara’yı kurtaracağız’ dedik. Şehirlerimizi, insanımızı etkileyen üç önemli meselemiz var. Bunlar; salgın, deprem ve iklim değişikliği. Bugün konuştuğumuz müsilaj probleminin ana nedeni olan iklim değişikliğiyle mücadelenin yolu ve çözümü; çevre yatırımlarından, yeşil yatırımlardan geçmektedir. İstanbul’umuz, Kocaeli’miz ve tüm kıyı şehirlerimizde, son derece yaygın bir kirlilik yaşıyoruz. Çözüm çok net. 84 milyonun, Marmara Bölgesinde yaşayan 25 milyon vatandaşımızın içini sızlatan o görüntüleri yok etmek. Marmara Denizi’mizi bir seferberlik anlayışıyla tertemiz hale getirmek ve gelecek nesillere aktarmak hepimizin üzerinde bir vazifedir, bir borçtur. Bir an evvel karasal, tarımsal ve gemi kaynaklı ne kadar farklı kirlilik türü varsa, ne kadar sebep varsa hepsini ortadan kaldırmaktır” dedi.

Marmara’yı Kurtarmak için hazırlanan eylem planında neler var?

Toplantıda 22 maddelik Marmara Denizi’ni Koruma Eylem Planı’nda mutabakat sağlandı.

Ancak eylem planında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın geçtiğimiz hafta Haziran ayının sonunda temelinin atılacağını açıkladığı Kanal İstanbul hakkında hiçbir ibare yer almadı.

Eylem Planı’na göre öncelikle Marmara Belediyeler Birliği bünyesinde Bilim ve Teknik Kurulu oluşturulacak, üç ay içinde Marmara Denizi Bütünleşik Stratejik Planı hazırlanacak, Marmara Denizi’nin tamamını deniz koruma alanı haline getirmek için çalışmalara hızla başlanacak, 8 Haziran 2021 tarihinde Türkiye’nin en büyük deniz temizliği yapılacak, bölgedeki tüm atık su arıtma tesisleri ileri biyolojik arıtma tesisine dönüştürülecek.

Tersanelerin temiz üretim tekniklerinin geliştirileceğini ve müsilajdan zarar gören balıkçılara destek verileceğini de belirten Kurum, tüm bu çabalarla Marmara Denizi’ne azot ve fosfat girişini en aza indirerek su kalitesini iyileştirmeyi hedeflediklerini söyledi.

Profesör Saydam: ‘‘Kanal İstanbul yapılırsa tası tarafı toplayın, hayat boyu müsilaj devam eder’’

Birçok akademisyen Kanal İstanbul’un devreye girmesi halinde Marmara Denizi’nin kaldıramayacağı bir organik yükle karşı karşıya kalacağı görüşünde.

20 yıl boyunca Marmara Denizi’nde araştırmalar yapmış TÜBİTAK eski başkan yardımcısı deniz bilimci Cemal Saydam da Kanal İstanbul’un yalnız müsilaj sorunu tetiklemeyeceğini aynı zamanda Marmara Denizi’nin ölüm fermanı olacağını söyledi.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun kendi youtube kanalında soruları yanıtlayan Profesör Saydam, ‘‘Kanal İstanbul yapılırsa hayat boyu müsilajla devam ederiz bunun başka bir izahı yok. Bizim bilgi birikimiz ‘olmaz’ diyor. Bilimle inat da olamaz. Çünkü kimin kazanacağı belli. Bilime inat yaptık arıtma tesislerini yeteri kadar yaptırmadık. Müsilaj kazandı. Kanal İstanbul’u yaparsanız bu olurdu. Bu oldu, bunun üstüne Kanal İstanbul’u yaparsanız unutun, tası tarağı toplayıp gitmek gerek. Hidrojen sülfürü yabana atmayın , çürük yumurta gibi kokar insan sağlığını tehdit eder ama sanayicinin makinasını da parçalar. Soğutma suyu olarak kullanan her fabrika filtrelerine baksın, filtreleri sık sık değişecek bu da maliyetlerini arttıracak. Kanal İstanbul ile yalnız Marmara Denizi değil Marmara Bölgesi elimizden gidecek’’ dedi.

ÇMO: ‘‘Ergene`den Marmara Denizi`ne deşarja acilen son verilmeli, Kanal İstanbul intihardır’’

Çevre Mühendisleri Odası (ÇMO) İstanbul Şubesi de Marmara Denizi’nin ‘‘tükeniş ömrünü uzatmak için’’ hazırladığı 11 maddelik eylem palanında Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un hazırladığı eylem planında atıfta bulunulmayan Kanal İstanbul ve Ergene Nehri’nin Marmara Denizi üzerindeki etkilerine dikkat çekti.

Açıklamada ‘‘Ergene`den Marmara Denizi`ne deşarja acilen son verilmelidir. Ergene havzasının atıksu toplayıcı sisteminin Marmara Denizi`ne bırakıldığı nokta ivedi olarak incelenmeli, derin deniz deşarjı ön arıtma ile birlikte ele alınmalı ve sıkı bir şekilde denetlenmelidir. Bu aşamada biyolojik arıtma tesislerinin hızla inşası hayata geçirilmeli ve Marmara Denizi çevresindeki sanayileşme ve nüfus artışının durdurulması için bakanlıklar tarafından acil çalışmalar yapılması gerekmektedir. Halihazırda yaşanabilir nüfusun çok daha üzerinde bir nüfusu barındıran İstanbul`da mega projelerden vazgeçilmelidir. Atık suyunu biyolojik olarak arıtmadan Marmara Denizi`ne deşarj eden bir kente, Kanal İstanbul ve Yenişehir Rezerv alanları ile milyonlarca kişinin daha çekilmeye çalışılması intihardır’’ dendi.

Exit mobile version