Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Kademeli normalleşme sonrası sanatçılardan ‘Gözünü Yumma’ kampanyası: ‘Yok sayılıyoruz, kimse bizi görmüyor’

Kademeli normalleşme sonrası sanatçılardan 'Gözünü Yumma' kampanyası: 'Yok sayılıyoruz, kimse bizi görmüyor'


“Bir kızım var, ayrı yaşıyoruz. Son bir aydır ‘işim var, misafirim gelecek, bugün çok çalışacağım’ diyerek kızımı görmeye gitmiyorum. Çünkü kızıma mahçup olmaktan çok korkuyorum. Bir şey ister, alamam. Boynu bükülür, yüzü asılır diye aklım çıkıyor.”

Ceyhun Çelik, Karabük’ün Safranbolu ilçesinde yaşayan bir müzisyen. Uzun bir süredir geçimini müzikten ve ayrıca yaptığı yan işlerden karşılıyor. Ancak pandemi ile birlikte müzik ve eğlence mekanlarının çoğunlukla kapalı olması onu ve binlerce müzisyeni işsiz bıraktı.

 

Pek çok müzisyen gibi Çelik’in de gözü kulağı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı Covid-19 pandemisi ile mücadelede alınan yeni düzenleme kararlarında idi.

 

Çok sayıda müzisyen Erdoğan’ın basın toplantısı öncesinde açık hava müzik etkinliklerinin serbest bırakılmasını ya da sektöre yönelik kapsamlı bir destek programı açıklamasını bekliyordu.

 

Ancak yeni dönemde canlı müzik performanslarına ilişkin bir düzenlemenin olmaması, Çelik de dahil olmak üzere müzik sektörünün tepkisine neden oldu.

 

Müzisyen Reyhan Karaca, Twitter hesabında, “Yarından itibaren köpük partilerinde eğlenen yerli ‘turist’leri görmeye başladığınızda, evine ekmek götüremeyip intihar eden emekçi müzisyenleri hatırlayın, olur mu?” paylaşımını yaptı.

 

 

Bir diğer müzisyen Işın Karaca ise Twitter’da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı da etiketleyerek, “440 gündür evine ekmek götüremeyen 1 milyon insanın sesini lütfen duyun yeter artık” diye yazdı.

 

 

Bakanlık desteği 5 aya uzatıldı

 

Kültür ve Turizm Bakanlığı, Aralık ayında müzik mekanlarının kapalı olması sebebiyle çalışamayan sektör çalışanları için “Müzik Susmasın” destek programını başlattı.

 

Projenin paydaşlarından olan Yunus Emre Enstitüsü’nün verilerine göre, bu program kapsamında yapılan 35 bin 901 başvurunun 30 bin 744’ü kabul edildi ve bu kişilere Ocak ayından itibaren 3 ay boyunca her ay net bin TL, toplamda 3 bin TL destek verildi.

 

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, bu sürenin Mayıs ayı da dahil olmak üzere 5 aya uzatıldığını duyurdu.

 

Ancak aylık bin TL’lik yardım pek çok sektör çalışanı tarafından yetersiz bulundu. Bununla birlikte pandeminin başından itibaren sayısı kesin olarak bilinmese de geçim sıkıntısı yaşayan birçok müzisyenin intihar haberleri basında yer aldı.

 

Öte yandan pek çok müzisyen ise, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından 17 Mayıs’ta açıklanan 3 bin TL’lik ikinci destek paketinden “gelir vergisi mükellefi olma koşulunu” sağlayamadıkları gerekçesiyle yararlanamadı.

 

Vergi mükellefiyetine ilişkin pek çok itiraz dile getirilirken İzmir Müzisyenler Derneği’ne göre Türkiye’de müzisyenlerin yaklaşık yüzde 90’ı kayıtsız çalışıyor ve bu sebeple ikinci yardım paketine başvuru yapamıyor.

 

MÜYORBİR, MESAM, Müzik-Sen ve MÜZSAN ise 27 Mayıs tarihinde Ticaret Bakanlığı’na tüm müzisyenlerin hibe desteğinden yararlanması için yazılı bir başvuruda bulundu.

 

‘Günlük 150-200 TL’ye çalışıyoruz’

 

Karabük’ten Ceyhun Çelik, BBC Türkçe’ye yaptığı açıklamada kendilerinin günlük 150-200 TL yevmiyeye çalışan insanlar olduğunu söylüyor. Çelik yeri geldiğinde aylarca zaten iş yapamadıklarını hatırlatıyor ve şöyle devam ediyor:

 

“Devlet diyor ki, vergi mükellefi değilsen, her ay geçici vergi, damga vergisi ve stopaj ödemiyorsan; yıl sonunda defter tasdik bedeli ödemiyorsan, bir muhasebecin yoksa 3 bin TL’lik hibeden seni faydalandıramam. Ben 200 TL’ye çalıyorum, eve dönerken sabah 50 TL taksiye para veriyorum, cebimde 150 TL kalıyor.

 

Antalya’da yaşayan müzisyen Hakan Erken de Çelik gibi Bakanlığın Müzik Susmasın projesine “kendilerinden daha zor durumda olan müzisyenlerin haklarına girmemek için” başvurmadığını ifade ediyor.

 

 

“Banka, ‘borcun mu var, o zaman sonra öde’ demiyor”

 

Erken geçimini aile destekleriyle sürdürdüğünü söylüyor. “50 yaşına geldik ama hala anne babadan yardım alıyoruz” diyen Erken sözlerine şöyle devam ediyor:

 

“Kredisi olan, borcu olan arkadaşlara kolaylıklar diliyorum. Çünkü insanları eve hapsedip, borcunuza da karışmam diyen bir yönetim var başımızda. Banka ya da sular idaresi , ‘Çalışmıyor musun? Ah özür dilerim, o zaman önümüzdeki ay ödeyin’ ya da ‘Bu ay elektriğiniz, suyunuz da bizden olsun’ demiyor.”

 

‘Yok sayılıyoruz, kimse bizi görmüyor’

 

BBC Türkçe’ye konuşan, İstanbul’da yaşayan Slang grubunun vokali Gözen Vural, Erdoğan’ın açıklamaları esnasında herhangi bir umudu taşımadığını söylüyor.

 

Tek geçim kaynağının müzik olduğunu vurgulayan Vural, “Dün bir hayal kırıklığı yaşamadım. Çünkü çok uzun süredir sahip olduğumuz bir duygu bu. Hem madden hem manen yıprandık. Bildiğin yok sayılıyoruz. Etraflarındayız, yanlarında dolanıyoruz ama kimse bizi görmüyor” diyor.

 

Öte yandan müzisyenler, sinema salonlarının, halı sahaların ve AVM’lerin açılıp müzik mekanlarının açılmamasına da tepkili.

 

Bunu bir çifte standart olarak gördüğünü ifade eden Çelik, “Çıkalım müziğimizi icra edelim. Zaten sizin verdiğiniz 3-5 bin TL’lik hibelerden faydalanamıyoruz. Bırakın biz müziğimizi yapalım, bize yardım falan etmeyin, bizim sahnemizi açın çıkıp müziğimizi yapıp paramızı kazanalım. Biz yardım falan istemiyoruz. Bu çifte standardı bir kenara bıraksınlar” diyor.

 

Çelik, HES kodu uygulamasının müzik mekanlarında da uygulanabileceğini ve böylelikle havaların ısınmasıyla birlikte açık hava mekanlarında müzik yapabileceklerini aktarıyor.

 

 

‘Hem içsel hem de fiziksel bir körelme var’

 

Vural, yaşadıkları sürecin hem fiziksel hem de psikolojik bir şekilde kendilerini çökerttiğinin altını çiziyor ve şunları dile getiriyor:

 

“Gelir elde etmenin yanı sıra müzik işi psikolojik de bir iş. Yapmaya devam ettiğin sürece besleniyorsun. Çok başka bir iş. Bu kadar uzun süre yapamamak bizi psikolojik olarak da çökertti. Sahneye çıktığım an ne yaparım bilmiyorum. Herhalde ağlarım. Sesimi kullanmayalı çok uzun süre oldu.”

 

 

Gözünü Yumma kampanyası başlatıldı

 

Öte yandan sektör çalışanları müzik mekanı Jolly Joker öncülüğünde Gözünü Yumma kampanyası başlattı.

 

#SahneneSahipÇık ve #GözünüYumma etiketleriyle sosyal medyada da paylaşımlar yapılan kampanyanın bildirisinde ise şu ifadelere yer verildi:

 

“Her yıl canlı müzik ve sanat mekanları, organizasyon ve festivaller; binlerce personelin çalıştığı binlerce etkinliğe ev sahipliği yaparken çevrelerindeki restoran, küçük işletmeler ve otellere katkı sağlayarak yerel ekonomilerin canlanmasının öncüsü oluyor. Var oluş mücadelemizi, tüm bu sektörlerin sürdürülebilirliği için veriyoruz.

 

“Mekanlar, çalışanlar ve sanatçılar olarak herkesi ve yetkili idari kuruluşları sahnelerimize sahip çıkmaya çağırıyoruz. Resmi ya da kamu, küçük ya da büyük herkes, bu durumdan kurtulmamızda rol oynayabilir.”

 

Dünyada ne tür yardımlar yapıldı?

 

Mart 2020’den itibaren dünyayı etkisi altına alan Covid-19 pandemisinin ardından pek çok ülkede sanatçılara yönelik bazı destek programları oluşturuldu.

 

İrlanda’da ‘Covid-19 Krizi Sanat Kurulu’ adında bir kurul kuruldu ve her sanatçının başvurusu karşılığında sanatçılara 3 bin avro destek verildi.

 

Kanada’da yaklaşık 30 bin sanatçının katılımı ile Nisan 2020’de sektörün pandemiden nasıl etkilendiğine ilişkin kapsamlı bir anket çalışması yapıldı.

 

2020 sonbaharında açıklanan ekonomik plana göre de ülkede, kültür-sanat endüstrisindeki istihdamın sağlanabilmesi için toplamda 181,5 milyon dolarlık bir fon ayrıldı.

 

Almanya’da 2021 yılının sonuna kadar sürecek kültür sanat şirketlerine ve sanatçılara yaklaşık 1 milyar euro ek finansman sağlayacak “Kültür İçin Yeni Bir Başlangıç” programı oluşturuldu.

 

Kurumlara sunulan 250 milyon euro’luk fon sanat mekanlarının çevrimiçi bilet satışları için yeni sistemler kurulması veya mekanlar içerisindeki havalandırma sistemlerini iyileştirmesi için kullanılabilecek.

 

Sektörde çalışan insanlar için ise 450 milyon euro’luk, radyolara ise 20 milyon euro’luk fon ayrıldı.

 

İtalya’da Covid-19 pandemisi sonrasında iptal olan etkinlikler ve doğabilecek potansiyel zararlar sebebiyle 130 milyon euro’luk kültürel acil kullanım fonu oluşturuldu. Müzisyenler, yazarlar, turizm ve kültür çalışanları ile film endüstrisi bu fondan yararlanabildi.

 

Belçika’da da pandeminin başlamasından kısa bir süre sonra 50 milyon euro’luk benzer bir fon yaratıldı.

 

Avustralya tiyatro, dans, sirk, müzik ve diğer alanlardaki organizasyonları için 35 milyon dolarlık Covid-19 Sanat Sürdürülebilirlik Fonu ayırdı.

 

Hükümet buna ek olarak Nisan 2020’de canlı müzik ve performans endüstrisine özel 27 milyon dolarlık bir ek bir bütçe ayırdığına da duyurdu.

 

İsviçre’de ise hükümet salgın sebebiyle kültür sanat endüstrisine 42 milyon İsviçre Frankı bütçe ayırdı. Bu daha sonra 62 milyon İsviçre Frankı’na yükseltildi.

 

Ayrıca işsiz kalan kültür sanat sektörü çalışanları maaşlarının yüzde 80’ini devletten alabildi. Bu karar belirli süreli sözleşmeli çalışanlar için de uygulandı.

 

KAYNAK: BBC TÜRKÇE – BURAK ABATAY

Exit mobile version