Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

İHD Eş Genel Başkanı: AYM’de, Cizre bodrumlarında yaşamını yitirenlerin bireysel başvuru süreci devam ediyor

İHD Eş Genel Başkanı: AYM'de, Cizre bodrumlarında yaşamını yitirenlerin bireysel başvuru süreci devam ediyor


Bodrum katında yaşamını yitirenlerin avukatı İHD Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, Anayasa Mahkemesi’nin gerekçeli kararıyla ilgili yazılı açıklama yaptı.

2015 ve 2016 yılında  güvenlik güçlerinin Şırnak’ın Cizre ilçesinde sürdürdüğü operasyonlar sırasında yaşamını yitirenlerin avukatı İnsan Hakları Derneği (İHD) Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, Anayasa Mahkemesi’nin bugün Resmi Gazete’de yayımlanan “reddedilme gerekçesi” kararının operasyonları sürerken yaptıkları “ihtiyati tedbir” başvurusuyla ilgili olduğunu söyledi. Türkdoğan, yaşamını yitirenlerin aileleri adına yaptıkları bireysel başvurunun sürdüğünü ifade etti.

 

Ağustos 2015-Mart 2016 döneminde güvenlik güçlerinin Şırnak’ın Cizre ilçesinde sürdürdüğü operasyonlar sırasında “3. Bodrum”  diye adlandırılan bodrum katında bulananların yardım çağrılarının ardından Anayasa Mahkemesi’ne yapılan “ihtiyati tedbir” başvurusunun reddedilme gerekçesi, bugün Resmi Gazete’de yayımlandı. Ret kararına, “Eksik belge geçerli sürede tamamlanmadı” gerekçe gösterildi.

 

Bodrum katında yaşamını yitirenlerin avukatı İHD Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, Anayasa Mahkemesi’nin gerekçeli kararıyla ilgili yazılı açıklama yaptı.

 

“AYM kararını açıklamadan önce AİHM başvurduk”

 

“3. Bodrum”  diye adlandırılan yerde  bulunanların yardım çağrısının ardından “Derya Koç, İbrahim İverendi, Lokman Bilgiç, Murat Keskin, Sinan Kaya, Fırat Malda, Orhan Tunç, Meryem Akyol, Mürsel Dalmış, Sıtar Öztürk, Murat Tunç, Abdülselam Turgut, Fatma Demir, Emek Aydın, Mesut Özer, Abdullah Özgür, Agit Aydın, Barış Ağadır, Sahip Edin, Ferhat isimli kişiler” için “ihtiyati tedbir” talebiyle 10 Şubat 2016 tarihinde, AYM’ye başvurduklarını ifade eden Türkdoğan, “Talebimiz 12 Şubat 2016 günü ölüm haberinin alınması nedeniyle ‘tedbir verilmesine yer olmadığına” şeklinde karar verilmişti. Bu karar henüz verilmeden aynı gün akşam saatlerinde de AİHM’e başvuru yapmıştık” dedi.

 

“AYM’nin istediği belgeleri 30 gün içinde teslim ettik”

 

Başvurularının, ölenlerin ulaştıkları 10 yakını üzerinden devam ettirdiklerini ifade eden Türkdoğan, Anayasa Mahkemesi’ne başvuruda bulundukları tarihten 1 yıl 9 ay geçtikten sonra kendilerine Anayasa Mahkemesi Bölümler Raportörlüğü tarafından bir mektup gönderilerek eksikliğin 15 gün içerisinde tamamlanmasının istendiğini belirterek “Bu mektubu 13.11.2017 tarihinde teslim aldık. Yazıyı alır almaz ek süre talep ettik. 15 günlük süre dolduktan sonra ek süre talebimize 01.12.2017 tarihinde olumlu cevap verilmiştir. Biz de bu tarihi esas alarak 30 gün içinde istenilen evrakları teslim ettik” açıklamasını yaptı.

 

AYM’nin, “tedbir verilmesine yer olmadığına” kararını 12 Şubat’ta gündüz açıklamaması nedeniyle aynı gün AİHM’e başvurduklarını ve burada devam Derya Koç, Ahmet ve Zeynep Tunç ile Yerbasan Türkiye davalarında, mahkemenin hükümetten “savunma talep” ettiğini belirten Türkdoğan, “Hükümetin 21 Temmuz 2017 tarihli savunmasında başvurumuz ile ilgili iç hukukun tükenmediği, başvurumuz hakkında Anayasa Mahkemesinin 2016/2602 bireysel başvuru numaralı dosyasında davanın devam ettiği belirtilmişti. AİHM karar vermeden önce Türkiye iç hukukundaki gelişmeleri anlatmış ve takipsizlik kararlarına yaptığımız itirazların red edilmesi üzerine her bir başvurucu için ayrı ayrı AYM’ye başvuru yapmaya başladığımızı da belirtmiştik” hatırlatmasında bulundu.

 

11 Ekim 2017 tarihinde, AİHM’e verdikleri beyanda, AYM’ye yaptıkları “tedbir talepli” başvurularının kabul edilmediğini ve AYM’nin kararında başka bir bilgiye yer verilmediği için başvurularının sonuçlandığını belirttiklerini ifade eden Türkdoğan, “Çünkü, Anayasa Mahkemesi bizlere eksikliğin giderilmesi bildirimi yapmamış ve esas başvurusu yapacağımızı bildirmemişti” dedi.

 

Anayasa  Mahkemesi  İçtüzüğünün 66. Ve 73. Maddelerini hatırlatan Avukat  Türkdoğan, 10 Şubat’ta “tedbir talepli” başvurduklarını, konunun aciliyeti nedeniyle,  mahkemenin 12 Şubat’ta “tedbire yer olmadığına” kararı verdiğini belirterek “Anayasa Mahkemesi İçtüzüğüne göre bu karar ile birlikte veya en geç 6 ay içinde başvuruculara veya vekillerine eksikliğin giderilmesi bildirimi yapılarak, eksikliğin giderilmesi gerektiğini belirtmeleri gerekirdi. AYM bu işlemleri süresinde yapmamıştır” açıklamasını yaptı.

 

AYM’nin başvuru  tarihinden  1 yıl,  9 ay sonra  eksiklik bildirimi mektubu gönderdiğini  kaydeden, Türkdoğan, istenilen belgelerin AİHM’de devam eden davayla ilgili olduğunu ifade etti.

 

“AYM’ye bireysel başvuru yaptık”

 

Anayasa Mahkemesi’nin usul hükümleri uyarınca istediği belgeleri yeniledikleri ifade eden Türkdoğan, ‘Cizre’de 3. Bodrum’ diye tabir edilen yerde yaşamını yitiren  avukat Derya Koç ve diğer kişilerin dosyaları hakkında Cizre ve Şırnak Cumhuriyet Başsavcılıklarının takipsizlik kararlarına itiraz ettiklerini, ancak itirazlarının Şırnak Sulh Ceza Hakimliği tarafından reddedildiğini belirterek “ Red kararlarına karşı süresi içinde her bir başvurucu için ayrı ayrı AYM’ye bireysel başvuru yaptık. Bu başvurular da halen derdesttir ve başvurular 2017-2019 yıllarında yapılmış olmalarına ve önemlerine rağmen halen AYM tarafından karara bağlanmamıştır” dedi.

 

“AYM de başvuruların sürdüğünü açıkladı”

 

AYM’nin bugün yayımlanan kararında da Derya Koç, İbrahim İverendi, Lokman Bilgiç, Sitar Özkul, Abdülselam Turgut, Sahip Edin, ve Orhan Turgut ile ilgili bireysel başvurunun devam ettiğinin belirtildiğini ifade eden Türkdoğan “Yaşamını yitiren diğer 2 kişi ile ilgili olarak Cizre ve Şırnak Savcılıklarındaki soruşturma işlemleri bitmemiştir.

 

AYM’nin bugünkü kararı Derya Koç ve arkadaşları yaşıyorken yaptığımız ihtiyati tedbir talebi ile ilgilidir. Yaşamlarını yitirdikten sonra Savcılık ve Hakimlik süreçleri tamamlanınca AYM’ye  aileleri adına ayrı ayrı başvuruları yaptık ve yukarıda belirttiğimiz gibi bu başvurular halen  devam etmektedir” açıklamasını yaptı.

 

Davayı, AİHM’ye taşıyacaklarını ve yaşamını yitirenlerin yakınları bakımından herhangi bir hak kaybının oluşmadığını ifade eden Türkdoğan,  bireysel başvuruların devam ettiğini belirtti.

Exit mobile version