Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Fuat Oktay müsilajın nedenini buldu: CHP zihniyeti

Fuat Oktay müsilajın nedenini buldu: CHP zihniyeti


Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay Marmara Denizi’nde afete dönüşen müsilaj sorununun sorumlusu olarak ‘CHP zihniyeti’ni işaret etti.

Marmara Denizi ve Çanakkale Boğazı’na yayılan müsilaj günlerdir en önemli gündem maddelerinden biri. Uzmanların ‘Marmara ölüyor’ diye özetlediği afet dünya basınında da yer buldu.

 

Ay başında müsilaj için verilen araştırma önergesi AKP ve MHP oylarıyla reddedilmişti. CHP İstanbul Milletvekili Ali Şeker, deniz salyası için verilen araştırma önergesinin reddedildiğini Twitter hesabı üzerinden duyurmuştu.

 

ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Mustafa Yücel, her yıl Marmara Denizinde bir kez araştırma seferi yaptıklarını belirterek şu bilgileri vermişti: “Müsilajın yani salyanın ana nedeni olan oksijensizleşme gibi başka ekosistem sorunlarını doğuran fazla azot ve fosfor yükü var. Marmara’da olması gerektiğinden fazla bir besin tuzu var. Salya buzdağının görünen yüzü gibi bir şey oldu. Sorun büyük, 2017 yılından beri çalışmalar sürüyor.

 

Cumhurbaşkaı Yardımcısı Oktay ise Twitter hesabından yaptığı paylaşımda şu ifadelere yer verdi: “Arıtma tesislerini ‘temel atmama’ törenleri ile durduran CHP zihniyetinin İstanbul’umuzu getirdiği durumun fotoğrafıdır. Milletimiz müsterih olsun, her zaman olduğu gibi bu sorunu çözecek olan yine Sayın cumhurbaşkanımızın liderliğinde AK Parti iktidarıdır.”

 

 

Oktay’ı gönderme yaptığı ‘temel atmama‘ töreni İstanbul’daki Silahtarağa Arıtma Tesisi’ne ait. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu tesisin iptal edilmesiyle 1 milyar 525 milyon liralık maddi yükün bertaraf edildiğini belirterek gerekçelerini şöyle açıklamıştı: “İSKİ yöneticileri, bu projeyi, özel bir alan ayırarak ‘çok önemli bir proje’ olarak tanıtmıştı. Biz de temel prensip olarak, büyük çaplı projelerin, ihale süreçlerini bir süreliğine dondurma kararı almıştık. O dönemde, Genel Sekreterimiz ve danışmanlarımızla yaptığımız ziyaretlerde bir süreliğine, ‘Durun bakalım’ deme tedbirini ve kararlılığını göstermiştik. Haliç’in kıyısı sayılabilecek alanda, yaklaşık 136 bin metrekarelik bir alandan bahsediyoruz. Bu 136 bin metrekarelik alanın 75 bin metrekaresi, bildiğiniz yetişmiş 25-30-35 yıllık ağaçların olduğu kıymetli bir yeşil alan aynı zamanda. Arkadaşlarımın bu sürece şüpheyle yaklaşımı ve de daha sonrasında İSKİ’de yeni atadığımız arkadaşlarımızın bunu araştırmaya dönük ihtiyaç duymaları neticesinde çok önemli ve değerli tespitler yaptık.

 

Kararlı bir duruşla, bu projenin ihtiyaç olup olmadığına, nasıl bir tekniğin tercih edildiğine varıncaya kadar analiz yaptılar. Bu konuda İTÜ’den de bilimsel bir ekip projeyi incelemeye aldı. Yine o raporu da kendi içlerinde analiz ederek, gözleyerek burada yapılmak istenen proje için birkaç tespitte bulundular. Eyüpsultan sınırları içinde, Kağıthane’nin yakınında bulunan, önemli iki ilçenin ve çevresinin atık suyunun buraya yönlendirilmesiyle, yapılması planlanan arıtma tesisine, ihtiyaç olmadığı sonucuna varıldı.”

Exit mobile version