Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi’nin nisan ayı raporuna göre bireysel kredi borcundan dolayı yasal takibe alınmış kişi sayısı 2021 yılı Ocak – Nisan döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 8 oranında artarak 196 bin kişi oldu. Bu sayı geçen yıl 181 bin kişiydi.
Bireysel kredi kartı borcundan dolayı yasal takibe düşen kişi sayısı ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 20 oranında azalarak 149 bin kişi oldu. Bu gelişmede, yapılandırma ve öteleme faaliyetlerinin yanında takip sürelerinin 180 güne çıkarılmasının da etkisi olduğu söylenebilir. Ancak takip süresi ile ilgili alınan
180 gün kararı 30 Haziran’da sona erecek.
Nisan sonu itibarıyla toplam 2 milyon 266 bin 610 kişi önceki beş yıl içerisinde yasal takibe alınan tüketici kredisi borcunu, 2 milyon 482 bin 33 kişi de kredi kartı borcunu hala ödeyemediği için yasal takipte bulunuyor. Yasal takibe alınmış hem kredi kartı hem de tüketici kredisi borcunu halen ödeyememiş olanlar tek kişi sayıldığında toplam 3 milyon 384 bin 537 kişi yasal takipte tutuluyor.
Birgün’ün aktardığı haberde, salgın döneminde yapılan kredi gevşemesinin ekonomiyi daha da kırılganlaştırdığını söylenen Doç. Dr. Baki Demirel, “Kredi genişlemesinin yarattığı borç sorunu bir iki yılda daha çok hissedilecek” dedi. Demirel, takibe düşen kredilerdeki azalmanın normal olduğunu belirterek riskli kredilerin arttığını söyledi. Demirel, durumun IMF raporlarına da yansıdığını belirterek şöyle konuştu: “Kredi hacmi çok genişledi. Bu durum kredi riskini artırdı. Krediler çoğaldığı için takibe alınma oranı düştü. Krediler bu kadar artarken gelir yerinde saydı. Ücretler enflasyon karşısında eriyor. Enflasyonun yüksek oluşu, kapanmanın etkisi ve kur artışı borçların geri çevrilmesini zorlaştıran etkenler. 2020’de ekonomi büyüdü, 2021’in ilk çeyreğinde daha hızlı bir büyüme geldi. Bu büyüme düşecek elbette. Kredi genişlemesi borç sorununu bir iki yılda daha da hissedilecek.”