Almanya‘da tatil sezonu yaklaştı, okulların başkent Berlin ve bazı başka eyaletlerde gelecek Perşembe’den itibaren yaz tatiline girmesiyle, turizm sezonu da başlamış olacak. İngiltere üzerinden Avrupa’ya da ulaşan Delta varyantının, Almanya’da da yayılabileceği ve bununla bağlantılı Corona virüsü salgınında yaz sonunda dördüncü dalga başlayacağı endişesine rağmen pandemi önlemlerinin kademeli olarak gevşetildiği ülkede, turizm sektöründe büyük hareketlilik hissediliyor.
Salgına rağmen yaklaşık 3 milyon Türkiye kökenli vatandaşın tatile tercihleriden önde geleni yine kuşkusuz Türkiye olacak. Ülkeye giriş çıkışlarla ilgili Türkiye İçişleri Bakanlığı sonuçları 24 saat içinde gelen ve oldukca masraflı olan PCR testi zorunluluğunun kaldırılarak bu konuda esneklik sağladı. Almanya’nın Corona virüsü salgını nedeniyle uyguladığı uluslararası seyahat uyarılarını Türkiye’yi de kapsayacağı tahmin edilen bir şekilde 1 Temmuz tarihinden itibaren kaldırması ve Türkiye’ye seyahat edenlerden test ve karantina istenmeyeceği yönündeki haberler sonucunda, tatillerini Türkiye’de geçirmeyi hedefleyen Alman turistlerin sayısının da artması bekleniyor. Ancak ters yönde Türkiye’den Avrupa’ya, özellikle de Almanya’ya çıkışlar ve turistik geziler konusundaki zorluklar bir müddet daha devam edeceğe benziyor.
Nitekim Alman İçişleri Bakanlığı tarafından açıklanan ve 25 Haziran’dan itibaren geçerli olacak bir genelgeye göre, AB vatandaşı olmayan kişilerin, yani Türklerin, ülkeye girişleri için sadece Avrupa İlaç Dairesi (EMA) tarafından kullanım onayı verilen aşıları yaptırmış olmaları şartı aranacak. Bir diğer koşul ise, söz konusu aşıların Almanya’ya girişten en az 14 gün önce tamamlanmış olması. Almanya’nın bu aşamada tanıdığı aşıların ise BionTech, Moderna, AstraZeneca ve Johnson&Johnson aşıları olduğunu duyuruldu. Listede Çin’in Sinovac aşısı ile Rusya’nın Sputnik V aşısı bulunmuyor. Bu da Türkiye’de geçen aylarda sıklıkla kullanılan Çin aşısını yaptıranların Almanya’ya girişlerinin mümkün olmaması anlamına geliyor. Buna karşılık her iki aşının EMA’daki inceleme sürecinin devam ettiğini açıklayan bir Alman bakanlık yetkilisi, EMA’dan onay çıkması durumunda uygulamanın genişletileceğini ve bu aşıları yaptıranların ülkeye girebileceğini bildirdi.
EMA tarafından onaylanmış bir aşıyla aşılanmış olanların vize alması kolaylaşırken, yeni uygulama, sahtecilik yapılmasının önlenmesi için aşı olunduğuna dair ispatın nasıl olması gerektiğini de belirliyor.
Almanya’nın yurtdışındaki temsilciliklerine gönderdiği genelgeye göre, Türkiye’deki Alman Başkonsolosluklarına vize başvurusu yapanların, “kişisel bilgilerini, aşı tarihlerini, aşının adını, aşı yapılan hastalığın adını, aşıyı yapan kurum/kuruluşun adını ve damgasını” kanıtlamaları istenecek.
EMA’nın onayladığı aşıdan yaptıranların bunu ayrıca Almanya’ya girişlerinde vizeden bağımsız olarak, “dijital ya da basılı aşı pasaportu” ile kanıtlaması gerektiği de belirtildi. Basılı aşı defteri ya da pasaportundaki bilgilerin aktarılacağı dijital aşı pasaportu uygulaması AB kapsamında 1 Temmuz’da yürürlüğe giriyor. Almanya kendi vatandaşları için dijital pasaport uygulamasını deneme amaçlı olarak 14 Haziran’da başlatmıştı.