ABD ve NATO üyesi diğer ülkelerin askerlerinin Afganistan’dan çekilme süreci devam ediyor.
BBC, üç farklı kuşaktan üç kadınla geleceğe dair endişelerini konuştu. Biri öğretim üyesi, diğer ikisi öğrenci üç kadın, Covid salgını sürecinde eğitim alanındaki dijital eşitsizliğin yanı sıra cinsiyet eşitsizliği, kültürel ve çatışmadan kaynaklı sorunlarla da baş etmek zorunda kaldıklarını anlatıyor.
Şahla Fareed, kitaplarını saklamak ve gizli bir okul için plan yapmak durumunda ilk kez kalmadığını söylüyor.
Şahla ve Afganistan’daki birçok kadın, kız çocuklarının eğitim güvencesinin yeniden tehdit altında olduğunu vurguluyor.
Öğretim üyesi
Şahla, Kabil Üniversitesi’nde öğretim üyesi. Pandemi sırasında da internet üzerinden ders vermeye devam ettiğini, ama öğrencilerinin çoğunun bu konuda sıkıntı yaşadığını belirtiyor.
“Kız öğrencilerin çoğunun ne akıllı telefonu var ne de aileleri interneti kullanmalarına izin veriyor. Ailenin erkek üyelerinden birinin telefonunu kullananlar da ders sırasında yakın takip altında.”
Ama kadınların tek sorunu dijital alandaki eşitsizlik değil.
Afganistan’da hükümet ile Taliban arasındaki çatışma süreci kritik bir dönemden geçiyor.
ABD’nin önderliğindeki NATO askerleri ülkeden çekilmeye devam ederken, Taliban’ın yeniden güç kazanmasından korkuluyor.
Son aylarda Taliban kontrolü altındaki topraklar genişledi. Taliban daha önce kız çocuklarının okula gitmesini, kadınların çalışmasını veya yanlarında aileden bir erkek olmadan evden çıkmasını yasaklamıştı.
Taliban kız çocuklarının eğitimine artık karşı olmadığını söylüyor. BBC’ye konuşan sözcü Zabihullah Mücahit, “Erkekler gibi kadınların da eğitim alması önemli. Ama kadınlar için özel güvenli eğitim ortamları olmalı ve kadın öğretmenler eğitim vermeli” diyordu.
Ancak Şahla da dahil olmak üzere pek çok kadın hakları savunucusu açısından, kadınların eğitimine yeniden engel olunabileceği konusunda büyük endişe var.
60’lı yaşlarda olan Şahla, 1970’lerde Afganistan’ın tümü Taliban’ın kontrolü altındayken kızlar için gizli bir okul açtığından söz ediyor.
9-10 yaşlarındaki kız öğrencilerin çoğunun, geleneksel mavi burkalarını giyinmiş halde geldiklerini ve İngilizce kitaplarını din kitaplarının arasında sakladıklarını anlatıyor.
Evinin arka bahçesinde kurduğu çadırın altında Şahla küçük bir kara tahtada ders veriyormuş.
“Okula 20 kız öğrenci başlamış ama sadece ikisi bitirmişti. Onlar da kendi kızlarımdı” diyerek kız çocuklarının ders çalışmasını sağlamanın zorluklarını anlatıyor.
Taliban sık sık evinde arama yapar, gizli okuldan bir iz var mı diye bakarmış; ama sadece bir kez kapatabilmişler. “Geçici olarak” diye ekliyor Şahla.
50 yıl sonra yeniden benzer bir okul açması gerekebilir diye şimdiden kitap toplamaya başlayan Şahla bundan büyük üzüntü duyduğunu söylüyor.
Lise öğrencisi
16 yaşındaki Vahide, Şahla’nın evinden arabayla 7 saat kadar uzakta yaşıyor. Ağabeyiyle okula yürüyerek gidiyor. Ama okula gitmesi ailede büyük sorun olmuş; babası ve dedesi onunla konuşmuyor.
“Okulu bırakıp evlenmem gerektiğini söylüyorlar” diye anlatıyor.
Vahide ailesiyle birlikte Kandahar eyaletinde yaşıyor. Burası Taliban’ın kurulduğu yer ve geniş bir bölge bugün de onun kontrolü altında.
17 ilçenin sadece üçünde kız okulu var.
Taliban Sözcüsü Zabihullah Mücahit,” Kandahar ve Helmand’da savaş yoğun olduğu için. okullar kapalı. Erkeklerin gittiği okulların sayısı da az” diyor.
Ayrıca bölge halkının da kız çocuklarını okula göndermek istemediğini belirterek “Biraz zaman lazım, ama bizim açımızdan sorun yok” diye anlatıyor.
Vahide ise ağabeyi ve annesinin desteği sayesinde okula gidebildiğini söylüyor.
Annesinin hiç okula gidemediğini ve kendisinin bu konuda mücadele vermesi gerektiğini anlattığını söyleyen Vahide, “Umarım annemin rüyalarını gerçeğe dönüştürüm. Ama bugünkü şartlarda, bırakın üniversiteye gitmeyi ve avukat olmayı, okulu bitiremeyeceğim diye endişeleniyorum” diyor.
Ama Şemsiye Alizade gibi kadınların hikayeleri ona umut veriyor.
Üniversite öğrencisi
Şemsiye geçen yıl Afganistan’da üniversite sınavına giren 170 bin kişi arasında en yüksek puanı almış.
Madenci kızı olan Şemsiye, Kabil’in en yoksul semtlerinden birinde büyümüş.
2018’de okulu Irak-Şam İslam Devleti (IŞİD) saldırısına uğramış ve 46 öğrenci hayatını kaybetmiş. Başka bir bölgeye taşının okul 2020’de yeniden IŞİD saldırısına uğramış.
“Afganistan’da eğitim görmek çok zor. Pek çok korkularım var. Ama okulun aldığı önlemlerle kendimi biraz daha güvende hissettim. Zaten eğitim sırasında güvenliği düşünmeye vaktiniz olmuyor” diyor.
Şemsiye, Türkiye’de tıp fakültesinde eğitimine devam etmek üzere burs kazanmış.
Yeni tehlike: IŞİD
Şahla geçen Kasım ayında Kabil Üniversitesi’nde ders verdiği sırada silahlı kişiler kampüse girip ateş açmış. Öğrenciler büyük bir korku yaşarken, hükümete bağlı güvenlik güçleri kampüse geldiğinde iki taraf arasında çıkan çatışma saatlerce devam etmiş. Olayda 22 kişi ölmüş, 22 kişi de yaralanmıştı.
“Kurbanların çoğu kız öğrenciydi. Polisler bile dini nedenlerle kadınlara dokunmak istemediğinden yaralılara müdahale etmedi” diyor Şahla.
Daha sonra saldırıyı IŞİD üstlenmiş.
Cihatçı örgütün bir kolu olan IŞİD-K 2014’te Afganistan’da kuruldu ve başkent Kabil’de birçok eğitim merkezine ve okula saldırılar düzenledi. Geçen yıl bir hastanenin doğum bölümüne düzenlediği saldırıda 16 kişi ölmüş, bir o kadar da yaralanmıştı.
Şahla, IŞİD’in artan saldırıları ve Taliban’ın giderek daha fazla bölgeyi kontrolü altına alması nedeniyle yeniden kitap toplamaya başladığını anlatıyor.
“Çadır, defter, kalem almaya yetecek kadar para bulmam lazım. Biliyorum ki Taliban kızların okula gitmesine izin vermeyecek. Şimdi bile bir bölgeyi kontrol altına aldıklarında yaptıkları ilk iş, oradaki kız okullarını kapatmak oluyor.”
KAYNAK: BBC TÜRKÇE