Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Yunanistan’da Medeni Kanun’u değiştirmeye çalışan hükümete ‘Kadın ve çocuklar tehlikeye atılıyor’ eleştirisi

Yunanistan'da Medeni Kanun'u değiştirmeye çalışan hükümete 'Kadın ve çocuklar tehlikeye atılıyor' eleştirisi


Yunanistan’da Medeni Kanun’da kapsamlı değişiklik öngören yasa tasarısı bu ay parlamentoda oylanacak. Tasarı, velayet hakkı kimde olursa olsun, çocukla ilgili kararların anne ve baba tarafından ortaklaşa verilmesini öngörüyor.

Tasarıyı eleştirenler ise düzenlemenin ev içi şiddete maruz kalan kadın ve çocukları tehlikeye atacağından endişeli.

 

Hükümet yetkilileri, aile yasalarındaki değişikliğin “çocuğun iki ebeveynin de eşit derecede söz sahibi olduğu” bir ortamda yetişmesini sağlayacağını savunuyor.

 

2020’de gündeme gelen tasarıya muhalefetten gecikmeli de olsa bazı tepkiler geldi.

 

Bununla birlikte bazı milletvekilleri, geçtiğimiz ay yeniden gündeme gelen tasarının kadına yönelik şiddet ve ev içi şiddetin önlenmesine ilişkin İstanbul Sözleşmesi’ni ihmal ettiği gerekçesiyle Avrupa Parlamentosu’na (AP) kaygılarını iletti.

 

İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) gibi bazı kuruluşlar da, Yunanistan Parlamentosu’na tasarıyı geçirme çağrısında bulundu.

 

Tasarıda neler var?

 

Yunanistan Adalet Bakanı Konstantinos Çiaras’ın parlamentoya sunduğu tasarı, Medeni Kanun’da “çocuğun üstün yararını” gözetecek şekilde, çocuk ve ebeveyn arasındaki ilişkiler ve bazı diğer ailesel konularla ilgili değişiklikler öngörüyor.

 

Tasarı, boşanma ve ayrılık durumlarında çocuğun velayetini eşit şekilde ebeveynler arasında paylaştırmayı amaçlıyor.

 

Yunan medyasının detaylarını paylaştığı tasarı, boşanma durumunda ebeveynlerin çocukla geçirdikleri süreyi birbirine daha yakın hale getirmeyi, çocuğun iyi olma halinin sağlanması için de eşit sorumluluk almalarını öngörüyor.

 

Kathimerini gazetesinin haberine göre tasarı ile ülkede velayet sahibi olmayan tarafın ziyaret hakları hiç olmadığı kadar genişleyecek. Tasarı, çocuğun uygun vaktinin üçte birini velayet sahibi olmayan ebeveyne ayırabilmesini öngörüyor.

 

Sağlık durumu ve okul seçimi gibi konularda da iki tarafın eşit söz sahibi olacağı belirtiliyor.

 

Tasarının parlamentodan geçmesi halinde, bir ebeveynin diğer ebeveyni cezalandırmak amacıyla çocuğu ondan uzak tutması gibi velayet haklarının ihlali olabilecek durumları engelleyeceği savunuluyor.

 

Tasarı neden eleştiriliyor?

 

Tasarı, velayet haklarında ebeveynler arası eşit haklar sağlayacağı gerekçesiyle desteklense de, bazı milletvekilleri ve hak grupları bu konuda hemfikir değil.

 

İnsan Hakları İzleme Örgütü, dün yayımlanan raporunda Medeni Kanun’da yapılacak böyle bir değişikliğin aile için şiddete uğrayan kadın ve çocukları tehlikeye atacağı gerekçesiyle Yunanistan Parlamentosu’na tasarıya “Hayır” denmesi çağrısında bulundu.

 

Tasarı, aile içi şiddet gibi bazı istisna durumlara da atıf yapıyor ancak HRW, bu gibi vakaların tüm tarafları mağdur edebilecek çok uzun hukuki süreçlerle sonuçlanacağını vurguladı.

 

HRW’nin açıklamasında, “Önerilen değişiklikler velayete ilişkin kararların her bir çocuğun yüksek yararını öngören değerlendirmelere dayalı olarak yapılmasına ilişkin uluslararası kanunları ihlal ediyor” ifadeleri yer aldı.

 

Açıklamada tasarının aile içi şiddet mağdurları ve çocuklarını koruyacak yeterli önlemleri barındırmadığı da vurgulandı.

 

Tasarı ile ilgili kaygılar Nisan ayında AP’ye de iletildi.

 

Yunan milletvekilleri Elena Koundoura ile Dimitri Papadimouli, Avrupa Birliği’ne (AB), yasa tasarısını geri çekmesi için Yunanistan hükümetine baskı yapması yönünde çağrı yapan bir mektup kaleme aldı.

 

AB’nin yürütme organı Avrupa Komisyonu’nun eşitlikten sorumlu üyesi Elena Daly’ye gönderilen mektupta “çocukların ortak bakımını öngören maddelerin, İstanbul Sözleşmesi ile taban tabana zıt olacağı” belirtildi.

 

Yunanistan, Türkiye’nin Mart ayında çekildiğini açıkladığı İstanbul Sözleşmesi’ni 2018’de imzalamıştı.

 

Milletvekilleri Elena Koundoura ile Dimitri Papadimouli, AP’den ise yasa tasarısındaki maddelerin AB değerleri, uluslararası insan hakları hukuku ve İstanbul Sözleşmesi ile bağdaşıp bağdaşmadığını da incelemelerini istedi.

 

Tasarı parlamentodan geçse bile birçok ailenin insan hakları mahkemelerine başvuracağı, uzun ve çetrefilli yasal süreçlerin çocuğun çıkarlarını gözetmeyeceği de kaygılar arasında yer aldı.

 

Yunanistan’daki bazı kadın ve göçmen hakları örgütleri de tasarıya tepkili.

 

HRW’nin raporunda da, tasarının değerlendirildiği kamuya açık görüşmelerde Aile Yasaları Derneği, Yunan Çocuk Topluluğu ve Yunan İnsan Hakları Ulusal Komisyonu dahil pek çok grubun tasarıya karşı çıktığı belirtildi.

 

Bu gruplar arasındaki Ege’de göçmenlerin haklarını koruyan sivil toplum kuruluşu RSA’nın yayımladığı açıklamada, göçmen ve mülteci çocukların da şiddete açık hale getirildiği vurgulanan tasarının İstanbul Sözleşmesi’nin ihlali anlamına geldiği görüşü yinelendi.

Exit mobile version