Artık bazı Müslümanlar veganlığın İslamiyetin özüne daha uygun olduğunu düşünüyor.
TheNewArab isimli haber sitesinde yer alan bir makalede vegan Müslümanlardan bahsediliyor ve onlarla Ramazan ayına dair yapılan röportajlara yer veriliyor.
Hindistan’ın Kolkata şehrinde yaşayan 33 yaşındaki hayvan hakları aktivisti ve Vegan Hindistan Hareketi’nin kurucusu Altab Hüseyin, Ramazan ayında insanların diğer aylarda bulamadığı meyveleri bolca tüketebildiğini belirterek bu tür yiyeceklerin hem finansal zorluklar çeken İslam toplumlarında bütçe için daha hesaplı olduğunu hem de vegan et alternatiflerinin daha erişilebilir olmaya başladığını kaydediyor.
Londra’da yaşayan 55 yaşındaki Davud Marsh ise 35 yıldır vegan olan biri. 14 yıl önce de Müslüman olmayı seçmiş. Ev yapımı vegan yemeklerin en favorisi olduğunu söylüyor. Ailesinin hem veganlığını hem de Müslümanlığını kabul etmesinden ve bu tercihlerini özgürce yaşayabilmekten çok mutlu olduğunu söylüyor.
22 yaşındaki bir başka vegan Müslüman olan 22 yaşındaki Ahed Kayed de Nabluslu beslenme-diyet üzerine okuyan bir üniversite öğrencisi. Her şeyin tüketim üzerine kurulduğu bir düzen ve toplumda veganlığın sağlığına ve ruhuna iyi geldiğini söylüyor. “Sağlıksız olan yiyeceklerin neredeyse tümü vegan olmayan yiyeceklerdir. Dolayısıyla ben de onlardan uzak duruyorum” diyor.
Filistin hayvan kurtarma organizasyonu olan Baladi’nin kurucularından vegan Ahlam Tarayra kendini kültürel Müslüman olarak tanımlıyor ve bir önceki jenerasyonun kendilerini anlamakta güçlük çektiğini ve ailesinden veganlık konusunda dilediği desteği göremediğini belirtiyor.
Aile ise iftar için bir araya geldiğinde sebzelerin de etlerle birlikte pişirildiğini ve bunun gibi şeylerin kendisi ve ailesi için problemler oluşturduğunu dile getiriyor.
Kanada’nın Calgary şehrinde yaşayan 31 yaşındaki Lina Hage de Müslüman akrabalarının onun vegan yaşam tarzını sürekli eleştirdiğini ve Allah’ın buyruklarına karşı geldiğini ileri sürdüklerini anlatıyor. ” Bana ‘Sen Allah’tan daha mı merhametlisin?’ diye soruyorlar çünkü İslamiyette bazı hayvanların kesimine yenmesine müsaade var. Ancak benim kendimi Allah’ın üstünde falan görmem gibi bir durum söz konusu bile değil” diyor.
Gerçekten de pek çok anlamda vegan Müslümanlar yaşam tarzlarını inançlarıyla bütünleştirebiliyor hatta bunun İslamın gerekli bir parçası olarak görebiliyorlar.
Veganizm ve Ramazan’ın prensipleri aynı: Nefsine hakim olmak ve empati kurmak
Örneğin Tarayra’ya göre veganizm İslamın ve Ramazan’ın temel prensipleri ile tamamen örtüşüyor. Nefsine hakim olmak ve zor durumda olanlarla empati kurmak.
Tarayra “Vegan olduğumdan beri eskiden yediklerimin hayatımda sandığım kadar önemli olmadığını, yiyecek konusunda takıntılı olmamak gerektiğini ve bunun sadece hayatın birçok parçasından biri olduğunu gördüm” diyor. Bu da ona kendi hayatı ve nefsi üzerinde daha çok kontrol vermiş.
Ayrıca bu dünyada en zor durumda olanların hayvanlar olduğunu düşünüyor ve “Sırf oruç tutup bir süre yemek yemedik diye kendimizi başka hayvanların kanıyla ödüllendirmemiz doğru ve hakkaniyetli gelmiyor” diyor.
Vegan Müslümanlar ayrıca bazı hayvanların öldürülüp yenmeye müsait olduğuna ilişkin fikri de ‘peygamberin zamanından bu yana çok şey değişti’ argümanıyla sorguluyor.
Hüseyin’e göre artık hayvanların tümünün yüzde 100 helal yöntemlerle öldürülmesi mümkün değil. Daha hayata gözlerini 24 saat önce açmış olan erkek civcivlerin her gün dünyada yüz binlercesinin acımasızca parçalayıcıya atıldıklarını veya gazla öldürüldüklerini, bir haftalık yavru buzağıların bir işe yaramadıkları düşüncesiyle öldürüldüklerini hatırlatıyor.
Hz.Muhammed kendi döneminde et yiyordu ama bugün hayatta olsa görmüş olacağı vahşet ve merhametsizlik karşısında insanlara vegan olmalarını salık verirdi diye düşünen Hüseyin, peygamberin insanlık tarihindeki en iyi hayvan hakları savunucularından bir olduğuna inanıyor.
‘Peygamber en büyük hayvan hakları savunucusuydu’
Onunla beraber hareket edenlere develerini yoracak şekilde aşırı yüklememelerini, bir karınca yuvasını dahi dağıtmamalarını ve daha pek çok benzer örnek davranış sergilemiş olduğunu anlatıyor.
Sağlık ve çevre gibi nedenleri de ekleyen Hüseyin veganlığın günümüzde “İslamın ve peygamberin gerçek mesajına en uygun yaşam tarzı” olduğunu ileri sürüyor ve bu yaşam felsefesinin Müslümanların en ahlaki davranması gereken Ramazan ayında her zamankinden daha önemli olduğunu söylüyor.
Marsh da benzer şekilde hayvanlara olan yaklaşımının ve merhametinin tanrı ile olan yakınlığını arttırdığını ve onun gözünde daha iyi biri olmasını sağladığını düşünüyor.