Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

TBP başkanı: Ramazan’da içki satışı rekoru bu hükümete nasip oldu

TBP başkanı: Ramazan’da içki satışı rekoru bu hükümete nasip oldu


OĞUZ BAYHUN

Birçoğumuz onu içki satışı yasağıyla tanıdı. ‘Tam kapanma’ genelgesiyle içki satışının yasaklanıp yasaklanmayacağına dair soru işareti belirince Diken aracılığıyla yaptığı açıklamayla gündem oluşturdu.

Tekel Bayileri Platformu (TBP) Başkanı Özgür Aybaş, 2011 yılından beri sektörde. Aynı zamanda TBP’nin kurucusu.


Aybaş’ın çıkışının ardından açıklamalar birbirini izledi. İçki satışı yasak mı değil mi bir türlü anlaşılamadı. Fiili durum bir yana şu an içki satışı resmen yasak.

TBP’yi ‘halkın parlamentosu’ olarak gören Aybaş’la bu noktaya nasıl gelindiğini, yasağın içki satışlarını nasıl etkilediğini, muhalefet partilerinin ve tabii tüketicinin tavrını konuştuk.

Neden böyle bir platform kurma gereği duydunuz?

Bu platformu tamamen yaşadığımız sıkıntılara istinaden kurdum. Yasaklara, zincir marketlerle haksız rekabete istinaden… Bir de tüketiciyi bilgilendirmek adına, tüketicinin de yaşadığı sıkıntıları ve sorunları duyurmak için.

Kuruluş sürecinde zorluk yaşadınız mı?

Tekel bayilerini organize etmede bir sıkıntı yaşamadım çünkü tedarikçilerimizde bu veriler var. Önce bu firma çalışanlarını gruba dahil ettim. Onlar da kendi Facebook arkadaşlarını bu gruba dahil etti. Daha sonra bu gruptan firma çalışanlarını ve son tüketicileri çıkartarak sadece TAPDK ruhsatlı tekel bayilerine özel platformumuzu kurduk.

Bu platform altında Türkiye’de kaç tekel bayisi sizin üyeniz?

Türkiye genelinde 81 ilde örgütlenmemiz var. Facebook, Telegram ve WhatsApp üzerinden toplam 10 bin tekel bayisi esnafı var. Koordineli ve sürekli iletişim halindeyiz.

Biz bir nevi rehabilitasyon merkezi gibiyiz

‘Tekel Bayileri Platformu halkın parlamentosudur’ sözünüzle neyi kastediyorsunuz?

O söz çok beğendiğim bir sözdür. Bizler halkın içindeyiz. Gün içerisinde birçok çeşit etnik gruba sahip insanla karşılaşıyoruz. Dünya görüşü, ideolojik, sınıfsal ve sosyolojik tahlilini yapabilecek bir esnaf grubuyuz. Sürekli insanların durum, tutum, davranış ve düşünce biçimlerini dinliyoruz. Biz bir nevi rehabilitasyon merkezi gibiyiz. 

Zincir marketteki bir kasiyerle konuşamazsın, dertleşemezsin… Bizim dükkanımıza gelen müşteriyle yarım saat, bir saat konuşabiliriz. Hatta biz kasanın arkasında konuşmasak bile tüketici bize derdini anlatıp çekip gidebilir. Bu nedenle o cümleyi kurdum.

‘Hiç devlet desteği yok, büyük haksız rekabet var’

Devletin hayli gelir elde ettiği tekel satışlarını göz önünde bulundurursak yeterli desteği aldığınızı düşünüyor musunuz?

Düşünmüyoruz. Devletten hiçbir şekilde yardım alamıyoruz çünkü bizler birinci sınıf işletmeyiz, basit usul işletme olarak tanınmıyoruz. Servisçiler, berberler, terziler, mahalle arasındaki küçük esnaftır basit usul işletmeler. Bizim de birinci sınıf işletme olmamızın en büyük sebebi sigara satışının yoğun olması. Sigaranın satışı yüksek ama kâr marjı düşük olmasına rağmen bizi de birinci sınıf esnaf olarak sayıyorlar. Alkollü ürün satan yerlere devletin şu ana kadar hiçbir desteği olmadı.

Bizim ödemelerimiz var, senetlerimiz var. Bize alkol satışı yaptırmıyorlar hem de hiçbir şekilde de destek paketi sunmuyorlar. 

Pandemi döneminde süper marketlerle haksız rekabet mi söz konusu?

Zincir marketler ile tekel bayileri arasında çok büyük bir haksız rekabet var. Örneğin Migros zincir marketi merkezi alım yapar. Merkezi alımlarda örneğin Tandoğan’da, Ankara’daki 500 mağazasına merkezi alım yaptığı için alkol firmaları öncelik tanıyor ve iskonto anlamında bizden çok daha fazla avantajlar tanıyor. Biz bir tekel bayisiyiz, bizim alacağımız ürün kapasitesi bellidir Örnek veriyorum ben dükkanıma en fazla 10 kasa bira alıyorum ama onlar kamyon ve tır bazında aldıkları için iskonto oranları yüksek. Bedelsiz ürün hibe desteği veriliyor. Örneğin biz liste fiyatından birayı 14 TL’ye satıyorsak bir zincir market 12 TL’ye satabiliyor. Benim aldığımın da altına satarak haksız rekabete yol açıyorlar. 

Sigaralarda indirim yasaktır, taban fiyat uygulaması vardır. Bir sigara Türkiye’nin her yerinde liste fiyatındadır. O fiyatın altına satılamaz. Alkolde ne tavan fiyat var ne de taban fiyat var. Alkol ürünlerinde haksız rekabet yapılarak biz tekel bayilerini vatandaşın gözünde hem kazıkçı durumuna sokuyorlar hem de bizim işlerimizi sekteye uğratıyorlar. Bu durumu da biz birçok kez rekabet kurumuna yazdık, şikayetimizi Cimer’e yolladık. Bize gelen cevap ise “Serbest piyasa koşullarında alkollü içeceklerin fiyat skalası anlamında indirim yapılmasında herhangi bir sıkıntı yoktur.”

‘Covid-alkol bağlantısına dair bir dipnot bile yok’

İçki satışı yasağı daha önceki hafta sonu kısıtlamalarında da vardı. Bu kez neden bu kadar tepki çekti?Hükûmetin pandemi koşullarını kendi ideolojik görüsünü dayatmak olarak kullandığını mı düşünüyorsunuz?

Alkol yasağı geçen pandemi döneminin başlarında cumartesi-pazar günleri vardı. Bizleri ise tamamen kapattılar, bir dönem hiçbir şekilde dükkanları açamadık. Daha sonra açtılar. Zincir marketler alkol satabilirken biz satamadık. Hatta satmak isteyen esnafa para cezaları yazılmaya başladı. Kolluk kuvvetlerinin ters kelepçe yaptığı bile oldu. 

Bizim hiçbir zaman “Onlar satmasın biz satalım” gibi bir tepkimiz olmadı. Sadece tek talebimiz oldu. Pandemi döneminde zaten küçük esnaf zor bir durumla boğuşuyor. Biz tamamen yasaklara karşıyız, “Zincir marketlerde satılmasın” dersek kendi ayağımıza sıkmış oluruz. Çünkü onlarda yasaklanırsa bizde de yasaklanır. Bu durumda içişleri bakanı, madem haksız rekabet var zincir marketlerde de satılmayacak dedi ve buna istinaden her yerde yasaklandı. Zincir marketlerde sadece tekel ürünleri satılmıyor, elektronik eşyadan araç lastiğine, çiğ köfteden kırtasiye malzemesine kadar her şey satılıyor. Diğer sektörlere de haksız rekabet oluyor. Biz sadece kendi esnaf meslektaş kitlemizin dışında tüm herkese bunu anlatmaya çalıştık.

Bu son süreçte, 17 günlük kısıtlamada alkol satışının olmayacağına dair bir söz söylendiği için, böyle bir durum olamaz, yasa çıkmadan alkol yasaklanamaz tepkisini sosyal medyadan gösterdik. Çok kısa bir süre içinde kamuoyu oluştu. Akabinde TESK Başkanı Bendevi Palandöken “Ben bu konuyu cumhurbaşkanıyla konuşamam” diye bir açıklama yapıt. 

Ben de bunun üzerine bir açıklama yaptım. “Siz milyonlarca insanın başkanısınız. Sizin böyle bir açıklama yapmanız çok büyük bir talihsizliktir” dedim. Ertesi gün Palandöken de “Biz bu kararı tanımıyoruz. Benim dükkanım var ama alkol satmıyorum. Alkol bulundursaydım satardım” dedi. Ben de buna istinaden “Alkol satışı yasağı kalkmıştır” diye bir tweet attım. Bu tweetimin üstüne kamuoyunda güzel tepkiler oluştu tabii ki kötü tepkiler veren de oldu. Kamuoyunda bir şekilde bunu hukukçular da tartışmaya başladı, bilim kurulları tartışmaya başladı. Hatta bilim kurulu üyesi Serap Yavuz hanım “Biz alkol ile ağzımızı çalkalıyoruz ki Bulaş riski azalsın” dedi. Yani Covid ile alkolün arasında bağlantı olduğuyla alakalı herhangi bir bilimsel açıklama yok. Dünyada yok böyle bir bilimsel açıklama. Yani bırakın açıklamayı, bir dipnot yok.

‘Karar ideolojik bir dayatma’

Hükûmetin pandemi koşullarını kendi ideolojik görüsünü dayatmak olarak kullandığını mı düşünüyorsunuz?

Biz de diyoruz ideolojik alınmış bir karardır. Valilikler aracılığıyla tebligatlar yapılmaya başladı, tebligatlarda da cumhurbaşkanımızın basın açıklamasında çıkan söz dayanak gösterildi.  

Geçenlerde hatırlarsanız bir zincir markete emniyet müdürü kolluk kuvvetleri denetim yapıyor ve ceza yazmak istiyor. Oradaki çalışan personel diyor ki “Neye istinaden siz bu cezayı yazıyorsunuz?”. Kolluk kuvvetinin verdiği cevap çok komik, “Televizyondan duyduk ona göre” diyor. Yani düşünebiliyor musunuz televizyondan duyduk elinde bir genelge yok, bir anons yok, bilgi yok, hiçbir şey yok. Suna istinaden bir basın açıklaması sözüne istinaden bunun yasak olduğunu söylüyorlar. Bunun saçma sapan ve komik olduğunu herkes biliyor, herkes gördü ve güldü.

Alkolle alakası olmayan pek çok insan bu yasağı gerçekten ideolojik bir dayatma olarak görüyor ve tekel bayilerine bir mevzii gibi kaybedilmemesi gerektiğini düşünüyor. Kamuoyundan çok güzel çıkış yapıldı. Birçok aktivist sanatçı hukukçu bize katıldığını söylüyor. Bütün barolar buna yürütmenin durdurulmasıyla alakalı davalar açtı.

‘Ramazan’da yılbaşının iki katı ciro yapıldı’

Halk sizce bu yasağa bir tepki gösterebildi mi?

Şu an Türkiye Cumhuriyeti’nde ilk defa Ramazan ayında yılbaşı cirosunun iki katı ciro yapıldı. Tekel bayileri yine yapamadı, zincir marketler yaptı. Bu alkol satışı rekoru da bu hükümete nasip oldu.

Ankara’da İstanbul’da işte bana zincir marketlerden fişler geliyor, gayet de rahat satıyor zincir marketler. Bu da demek oluyor ki alkol satış yasağı yok. Ben bunu söylediğim zaman kamuoyu yanıltmak gibi bir durum algılanıyor ama maalesef.

Sokağa çıkma yasağına baktığımız zaman maddeleri okuduğumuzda tam kapanma diye bir şey yok. Bankalar, oto sanayileri açık. İnsanlar tıklım tıklım trafikte. Bu nasıl bir tam kapanma? Bunu gerçekten de anlamış değiliz.

Rusya örneğini gösteriyorlar fakat Rusya’da devlet, gidin evinizde oturun biz size her türlü desteği vereceğiz, banka ödemeleriniz ötelenecek diye açık açık söyledi. Bizden açık açık bir fedakârlık bekleniyor. Biz zaten bu fedakarlığı bir buçuk yıldır yapıyoruz artık biz bu fedakarlığı devletten bekliyoruz. Devlet siz gidin evinizde oturun, dükkanınızı bir süre daha kapatın, bu bir dini dayatmamız değildir, ideolojik dayatmamız değildir, sizin sağlığınız içindir diyerek destek paketini açıklasın. Biz de gidelim evimizde Covid’in azalışını seve seve bekleyelim.

Bizler günlük cirolarla hayatımıza devam ettiren esnaf grubuyuz. Bizim öyle sağda solda köşede birikmiş paramız yok. Zaten bir buçuk yıldır ne sıkıntılar yaşıyoruz, kirasını ödeyemeyen birçok meslektaşımız dükkanlarını kapattı. İntihar eden meslektaşlarımız oldu. Durum çok vahim.

‘Muhalefet masaya yumruğunu vuramadı’

Muhalefet tarafından tekel bayilerine yapılan bir destek var mı? Sizce muhalefet bu yasağı yeterince gündeme taşıyabildi mi?

Muhalefet partilerinden tepkiler var tabii. Memnun da olduk. Teşekkür de ediyoruz ama tabii ki yeterince masaya yumruklarını vurmadılar. Sadece Twitter üzerinden, çıkmış oldukları canlı yayınlardan bu konuyu dile getirdiler. Muhafazakar olduğunu söyleyen Akşener “Ben ağzıma alkol sürmedim, bu yasağa karşıyım” dedi. Kılıçdaroğlu da açıklama yaptı ama bize karşı destekleri bu açıklamalarla sınırlı kaldı.

‘Seküler yaşama bir müdahale var’

Sizce ne var bu içki satışı yasağının arkasında?

Biz tepki verirken tabii ki alkolün sağlığa zararlı olduğunu her zaman söylüyoruz ve kabul ediyoruz. Ama toplumun özel yaşamına müdahaleyi de yıllardır anlatmaya çalışıyoruz. 

Özel yaşama müdahale var, insanların yeme içme kültürüne karşı müdahale var. Seküler yaşama bir müdahale var.

‘Haşlanan kurbağa gibi ölüyoruz’

Peki tüketicinin tepkisini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bu durumu aslında maalesef tüketici de biraz kanıksadı. Yıllardır bizi görmediler, biz dört yıldır eylemler yapıyoruz, mücadeleler veriyoruz. En son atmış olduğumuz tweetlerden sonra kamuoyu da bizim yanımızda oldu, sağolsunlar, bizim sıkıntılarımızı gördüler.

Alkol fiyatları arttı, insanlar bu durumu kanıksadı ve kalktılar evlerinde alkol yapmaya çalıştılar. Her zaman tepki gösterin, bu durumu kanıksamayın. Siz kanıksadıkça zamlar artar. Kimisi merdiven altı denilen yerlerden kaçak alkol alıyor, kimisi evinde yapmaya çalışıyor kimisi Kıbrıs’tan, Gürcistan‘dan getiriyor. Maalesef şu 17 günlük kapanma sürecinde insanların alkolü stok yapması bile bu durumu kanıksadıkları anlamına gelir.

“Ben evime alkol alabiliyorum, bir şekilde ulaşabiliyorum. Aman bana ne!” gibi bir düşünce olmamalı. Bu, ülkede yaşayan her vatandaşın hakkıdır. İsteyen içer isteyen içmez, kimseyi ilgilendirmez, kişilerin hür iradelerine kalmış bir şeydir. Herhangi bir otorite hiçbir şekilde insanların evlerinde içki içmesine karışamaz. Görüyoruz ki karıştı. Haşlanan kurbağa deneyi misali yavaş yavaş kaynatarak bizi duyamaz bir hale getirdiler işte bu şekilde. Gördüğünüz gibi de ölüyoruz.

Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?

Ben yine şunu söylüyorum: Gerçekten de herkesin bu konuya tepki göstermesini istiyoruz çünkü bu sizin temel hak ve özgürlüklerinizin içerisinde. Toplum buna sessiz kaldıkça biliyorsunuz ki karşımıza daha da fazlasıyla geliyorlar. “Ramazan ayı sürecinde insanlar içki içmez” diyenler… Ya bırakın ona biz karar verelim. Biz bilmiyor muyuz bir sürü müşterimiz AK Parti sevdalısı olup hükümeti seven ama içki tüketen… Ramazan ayında değil de başka bir ayda olsaydı o tabaka da buna karşı gelirdi.

Tekelci de ‘içki yasağı’nı mahkemeye taşıdı

‘CHP’li başkan içki satışı yasağına ‘mecburen’ imza atmış

Valilikler, CHP’li başkanların onayını içki yasağı duyurusuna dahil edivermiş

Temel insan haklarımızı ve yaşam tarzımızı kim koruyacak?

Antalya’da da içki satışı yasak

Bilim kurulu üyesi ‘içki yasağı’nı anlamadı

Twitter’da müzik festivali gibi ‘içki yasağı’ protestosu: İçerim ben bu akşam

Anayasa’nın temel ilkeleri ve tekel bayileri!

Beş ayda 44 gün içki yasağı

Soylu, içki yasağında ısrarcı

Çağdaş Hukukçular Derneği’ne göre içki yasağı bir deneme: Güç gösterisi var

TBP başkanı: İki aydır tarikat ve cemaat üyeleri baskı yapıyor

Valilik noktayı koydu: İçki satışı yasak, cezası var

İçişleri: Resmi açıklama haricindekilere itibar etmeyin

‘İçki yasağı’ Twitter’ı köpürttü: ‘Konu temel hak ve özgürlükler’

TBP başkanı duyurdu: İçki satışı yasağı kalkmış

İçki satış yasağı Danıştay’a taşındı

TESK başkanından İçişleri’ne hodri meydan: İçki satmaya devam edeceğiz

İçki yasağı tebliğ edildi: Tekel bayilerine ‘dalga geçer’ gibi ‘bol kazançlar’ mesajı

Soylu, içki yasağında Avrupa ülkelerini işaret etti ama örnek veremedi

TESK başkanı: Nasıl ‘İçki satın’ diyebilirim?; TBP başkanı: ‘Satın’ dediği an olay biter

Soylu ‘içki satışı yasağı’nı yalanlamadı: Muafiyet yok

Hukukçular ‘içki yasağı’ndaki tehlikeye işaret etti: Devletin niteliği değişir

Tekel Bayileri Platformu Başkanı Aybaş: Tam kapanma boyunca içki satışı yasak

29 Nisan’dan 17 Mayıs’a tam kapanma

Araştırma: Ölçülü içki içenlerin ‘gözü aydın’

İçkiden alınan vergi, yedi bakanlığın bütçesini geçti

Exit mobile version