Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Nihal Olçok’tan Soylu’ya tepki: Faili meçhul yok diyor ben de var diyorum, oğlumu kim vurdu?

Nihal Olçok’tan Soylu’ya tepki: Faili meçhul yok diyor ben de var diyorum, oğlumu kim vurdu?


15 Temmuz’da Boğaziçi Köprüsü’nde eşi Erol Olçok ve oğlu Abdullah Tayyip’i kaybeden Nihal Olçok, Türkiye’de faili meçhul cinayet olmadığını ileri süren İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya sosyal medyadan tepki gösterdi.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya Habertürk’te katıldığı canlı yayında ‘‘Bizim dönemimizde faili meçhul cinayet var mı? Biz terörle mücadele ediyoruz. 4,5 yıldır İçişleri Bakanlığı yapıyorum. İç güvenlikle ilgili terörle mücadele meselesi bizim uhdemizde. Boş kâğıda imza atmaya hazırım. Terörle mücadelede bu başarının altında gayri hukuki, beyaz toros, insanlara işkence, faili meçhul cinayetler eğer varsa bana getirin boş kâğıda imza atayım ve buradan çıkayım.’’ diye konuştu.

”ABDULLAH TAYYİP OLÇOK’U KİM VURDU?”

Gelecek Partisi Yönettim Kurulu Üyesi olan Nihal Olçok Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, ‘‘ #SoyluyaSoruyorum faili meçhul yok diyor bende var diyorum. ABDULLAH TAYYİP OLÇOK’u kim vurdu.’’ İfadelerini kullandı.

HARBİYELİ ANNESİ MELEK ÇETİNKAYA’DAN NİHAL OLÇOK’A TEPKİ

Bu paylaşımını ardından, oğlu müebbet hapis cezasına çarptırılan Harbiyeli Furkan Çetinkaya’nın annesi Melek Çetinkaya Nihal Olçok’a sosyal medyadan cevap verdi. Komutanlarının emriyle Harbiyeli öğrencilerin 15 Temmuz gecesi Yalova’daki askeri kamptan İstanbul’da ‘tatbikat’ var denilerek Boğaziçi Köprüsü’ne götürülüp sonrasında müebbet hapis cezasına çarptırıldığını belirten Melek Çetinkaya Twitter hesabından Nihal Olçok’a şöyle seslendi:

Sizlerin mahkemelerde benim evlatlarıma yapmadığınız eziyet demediğiniz hakaret kalmadı. Sizde biliyordunuz üstelik Benim yavrularımın masum olduğunu. Birde mahkemenin önünde gizlice bizim videomuzu çekip Hain anneleri evlatlarına sahip çıkıyor diye instagramda paylaştınız.

Siz değil miydiniz 16 temmuz sabahı köprüye bakmaya gittiğinizde, bütün köprü yıkanmış, deliller yok edilmiş, her yere 15 temmuz afişleri asılmış diyen. Bu afişler bir gecede hazırlanamaz mümkün değil Erol bey’den biliyorum diyen. Aslında sizinle aynı acıyı yaşamıştık.

”GERÇEK SUÇLULARI BİLDİĞİNİN HALDE HARBİYELİ ÖĞRENCİLERE YIKTINIZ HERŞEYİ”

Yanınıza gelip başsağlığı diledik. Evlatlarımızın masumiyetini anlattık. Ama siz gerçek suçluları bildiğiniz halde, güçsüz olduğunu kimsesiz olduğunu bildiğiniz Harbiyeli evlatlarımın üzerine yıktınız herşeyi. Eşiniz 15 temmuz gecesi 22 00 23 00 saatlerinde küçük mermi ile yani Keskin nişancılar tarafından vurulmuştu. Askeri öğrencilerin Yalova kamp yerinden çıkış saati 00 07 ve Gece 2 den önce köprüde olmaları mümkün değilken evlatlarımı katillikle, hainlikle, teröristlikle suçladınız. Evet acınız büyüktü. Biz sizin karşınızda değil yanınızdaydık.

”G-3 İLE ŞEHİT EDİLEN 1 KİŞİ VAR O DA ER’İN SİLAHINDAN ÇIKAN KURŞUNLA”

Evlat açısının ne olduğunu o gece sizden bizden daha iyi kim anlayabilirdi. Ben yaşadığım sürece evlatlarımın masumiyetini anlatmaya devam edeceğim. Benim evlatlarım hain değil. Terörist değil. Katil değil. Bunu en iyi siz biliyorsunuz. Bütün tutanaklar, dosyalar elinizde Askeri öğrencilerin elinde G3 vardı. Köprüde G3 ile şehit edilen sadece bir kişi var. O da bir Er’in silahından çıkan kurşunla. Elinizde belgesi var. Buradan paylaşabilirsiniz.’’

Exit mobile version