Artı TV’de yayınlanan Haber Peşinde programında gazeteci Erk Acarer’in sorularını yanıtlayan Gelecek Partisi Yönetim Kurulu Üyesi Nihal Olçok, 15 Temmuz gecesine dair önemli mesajlar verdi.
Nihal Olçok, geçtiğimiz günlerde İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun “dönemimizde faili meçhul yoktur” şeklindeki sözlerine attığı, “#SoyluyaSoruyorum faili meçhul yok diyor bende var diyorum. ABDULLAH TAYYİP OLÇOK’u kim vurdu” tweetiyle yanıt vermiş, bu yanıt geniş yankı uyandırmıştı.
Artı TV’deki yayında, 15 Temmuz’un ‘darbe girişimi’ değil, bir ‘darbe’ olduğunu savunan Olçok, “15 Temmuz Türk tarihinde bana göre, bir aydınlanma gecesi, Türk siyasetinin ellerini yıkama gecesi, olabilecekken bir karanlık geceye dönüşmüştür. Ve o gece faili meçhul 251 cinayet işlenmiştir” ifadelerini kullandı.
Programda Erk Acarer ile Nihal Olçok arasındaki konuşma şöyle gerçekleşti:
Erk Acarer: Attığınız tweetle sonrası örtüşmüyor. Burada faili meçhul durumuna dikkat çekiyorsunuz. Dikkat çektiğiniz mesele nedir? Faili meçhulse, oğlunuz ve eşiniz bağlamında soruyorum, bunu kim kullanmış olabilir?
“O GECE FAİLİ MEÇHUL 251 CİNAYET İŞLENMİŞTİR”
Nihal Olçok: Dört yıldır aynı yerdeyim, aynı şeyleri söylüyorum, farklı bir şey konuşmuyorum. İddiamda hala sabitim. 15 Temmuz Türk tarihinde bana göre, bir aydınlanma gecesi, Türk siyasetinin ellerini yıkama gecesi, olabilecekken bir karanlık geceye dönüşmüştür. Ve o gece faili meçhul 251 cinayet işlenmiştir.
Erk Acarer: Kafanızda bu cinayetlerin işlenmesine yönelik bir kurgu var peki? Belki benim fikirlerim yardımcı olabilir. Ben bir darbenin olduğunu düşünüyorum başından beri. Fakat birilerinin de bu darbenin üzerine benzin döktüğünü, buradan nemalanmak istediğini ve sonunda da o ‘Allah’ın lütfü’ ifadesinin çıktığını düşünüyorum. Sizin de benzer mi düşünceleriniz.
“DARBE OLDU, BİZ OLMADI SANIYORUZ”
Nihal Olçok: Tabi çok benzer. Sizinle geçmişte de yaptığımız görüşmelerde de bu anlamda hiç ayrı düşmedik. İkimiz de darbe konusunda, Türk milleti bunun bir tiyatro olduğunu dillendirirken ben asla öyle düşünmedim. Çünkü ortada bir realite var, 251 şehidi var o gecenin. 251 yıkılmış yuva var. Dolayısıyla bu asla ve asla bir tiyatro değil.
Evet o gece gerçekten bir darbe oldu Türkiye’de. Darbe teşebbüsü olmadı bakın. Ben artık söylemimi değiştiriyorum, darbe oldu, biz olmadı sanıyoruz.
“BUNDAN EN FAZLA ÇIKAR SAĞLAYAN KİMSE, ONLAR YAPTI”
Erk Acarer: Kim yaptı darbeyi peki?
Nihal Olçok: Bundan en fazla çıkar sağlayan kimse, onlar yaptı. Başarısız bir darbe diyemeyiz, bu darbe başarılı olmuştur. Bireysel olarak da zaten 251 evin içinde zaten darbe oldu. Bizim hayatımızda bir sürü şey değil, ama bizim hayatımızda da bir sürü şey değişti.
Erk Acarer: Eşiniz ve oğlunuzun otopsi raporlarına ilişkin izleyiciyle paylaşmak istediğiniz düşünceniz nedir?
Nihal Olçok: O akşam o hengâmede olması gerektiği gibi bir raporlama yapılabildiğini düşünmüyorum. Adli Tıp sorumlusu bir gün sonra görevinden alındı ve onun verdiği raporlarla davalar devam etti. Ha davaların devam etmesi neyi aydınlattı, neyi değiştirdi? Hiçbir şey değişmedi. Hala 15 Temmuz faili meçhuldür.
“FETÖ DİYE BİR SOSYAL KÜTLEYİ, BİR ÖRGÜTÜ, BİR YAPIYI SUÇLU İLAN EDEMEZSİNİZ”
Fetö diye bir milyonlarca, bir sosyal kütleyi, bir örgütü, bir yapıyı suçlu ilan edemezsiniz. Burada çok acemice davranıldı, silahlar teslim alınırken belli balistikler var biliyorsunuz, ellerden sıkılan kurşunlar testler alınmadı. Bunların hepsi, hiç kimse bana bunların çok masumane ya da o anda spontane olduğunu söyleyemez artık.
Erk Acarer: Önemli bir iddianız var, diyorsunuz ki bu raporları hazırlayan kişi…
Nihal Olçok: Bize öyle aktarıldı. Davaların süreci meselesi. Bizim alınmadığımız. Ben müştekiyim. Benden daha fazla canı yanan kim olabilir ki? Kapalı davalara alınmadık. Benim nasıl kalbime gönlüme şüphe düşmesin, kim engel olabilir?
Erk Acarer: Darbenin öncesinde eşinize 15 Temmuz’la ilgili hazırlaması gerekenler, halka bir teşekkür pankartlarının verildiği iddia ediliyor. Bu konuya ilişkin bir bilginiz var mı ya da bir gözleminiz?
“O BİLBOARDLAR NE ZAMAN ASILDI, HANGİ ARA TASARLANDI VE KİMLER TARAFINDAN NE ZAMAN ASILDI?”
Nihal Olçok: Yani, bütün Türkiye aslında bunu izledi. O bilboardlar ne zaman asıldı, hangi ara tasarlandı ve kimler tarafından ne zaman asıldı?
Erk Acarer: Bu da çok ciddi bir iddia. Sanki ‘hazırdı bunlar’ gibi bir göz kırpmanız var şu anda.
Nihal Olçok: Ben gördüğümde çok şaşırdım. Çünkü yıllardır bu işin içinde olan biri olarak o hengamede bunları kimin hazırladığını hep sordum, hep sorguladım.
Erk Acarer: Yani şu mu ortaya çıkıyor, darbeden önce darbe sonrasının pankartlarını gördünüz.
Nihal Olçok: Siz görmediniz mi, sadece ben mi gördüm kocaman Türkiye’de?
Erk Acarer: Bir resim gördük doğrusu. Ama eşiniz tarafından hazırlandığı iddia edilen bu pankartları darbeden önce görmedik.
Nihal Olçok: Darbeden önce tabii ki biz de görmedik onu. Darbe gecesinin sabahında bütün Türkiye ‘Korkma, Göklerden Gelen Bir Karar Vardır’la donatılmıştı.
Erk Acarer: Yani hazırlıklıydı demek istiyorsunuz aslında.
“SABAHA KADAR BİLGİSAYAR BAŞINA OTURUP ONLARI TASARLAYAN DA BİRİ VARDIR”
Nihal Olçok: Bazen düşünüyorum ya çok mu abartıyorum, çok mu vesveseye giriyorum. Bu vatanın 17 yaşında ölen evladı gibi, bu da bir mücadeledir deyip sabaha kadar bilgisayar başına oturup onları tasarlayan da biri vardır. Belki de. Belki ben çok vesvese yapıyorum.
Erk Acarer: AKP’nin kirlendiğini söylüyorsunuz. Peki hiç eşinizle tartışma olanağınız oldu mu?
“EROL OLÇOK’LA ÇOK ÇOK FAZLA TARTIŞIYORDUK”
Nihal Olçok: Çok, çok. İnsanların bende kabullenmek istemedikleri bir şey var, sen yıllarca Ak Parti’ye çalıştın. Hayır ben yıllarca Ak Parti’ye çalışmadım, AK Parti’ye çalışan birine çalıştım, Ak Parti’ye hizmet eden birine hizmet ettim. O adam benim kocamdı ve yapmam gerekeni yaptım. Ama Ak Parti’yle şahsi ilişkimi ben bilirim. Çok fazla eleştirel yaklaşan biriydim. Bu anlamda Erol Olçok’la çok çok fazla tartışıyorduk.
Erk Acarer: Ne diyordu AKP’nin son dönemlerine ilişkin?
Nihal Olçok: O da şımarıklık dediğini biliyorum, net bu kelimeyi kullandı. Artık şımardık, dedi. Başındaki gibi tüzükte yazan üç dönemden sonra şımardık dedi. Kendisini katarak söyledi.