Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Kürt illerindeki çatışmalarda beş yılda 123 çocuk öldü

Kürt illerindeki çatışmalarda beş yılda 123 çocuk öldü


Çocuk çalışmaları kapsamında hazırlanan ‘Taş, Kâğıt, Makas: Çatışma Dönemlerinde Çocuklara Yönelik Psikososyal Destekte Sanatın Rolü’ başlıklı araştırma raporu yayımlandı. 

Türkçe ve Kürtçe olarak yayımlanan raporun araştırması Fisa Çocuk Hakları Merkezi’nden Ebru Ergin ve Ezgi Koman tarafından yürütüldü.

 

Rapor, 2015’te, Kürt sorununun demokratik ve barışçıl yollardan çözümüne ilişkin bütünlüklü bir programın uygulanamamasının yanı sıra Ortadoğu’daki gelişmelerin de etkisi ile 7 Haziran Genel Seçimleri’nin hemen sonrasında başlayan çatışmalara dikkat çekiyor. 

 

Temmuz 2015-Temmuz 2016 tarihleri, çocukların bizzat yaşam alanları olan kentlerde çatışmaların başladığı, operasyonların yürütüldüğü ve bu gerekçelerle sokağa çıkma yasaklarının ilan edildiği bir dönem oldu. Bu dönemde toplamda 11 il ve en az 51 ilçede resmî olarak tespit edilebilen en az 381 sokağa çıkma yasağı ilan edildi.

 

Araştırma sürecinde 33 farklı kurumdan 42 temsilci ve bireysel çalışma yürüten 16 kişi olmak üzere toplamda 58 kişi ile görüşüldü.

 

Rapora göre, çatışmaların yoğun yaşandığı dönemlerde Diyarbakır’da 61, Mardin’de 18, Şırnak’ta 13, Hakkari’de 11 ve Batman’da 2 kez sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Van’da bu süreçte sokağa çıkma yasağı ilan edilmese bile ilçe ve köylerinde yüksek ve düşük yoğunluklu çatışmalar devam etti. Çatışmalı dönemde tüm kentlerde en az 123 çocuk öldü, binlercesi yerinden edildi ve yine binlercesi eğitim hakkı başta olmak üzere temel hak ve özgürlüklerine erişemedi. Kentler arasındaki farklılıklara karşın toplamda 2 milyona yakın kişinin 2015’te başlayan ve farklı yoğunluklarda devam eden çatışmalardan doğrudan etkilendi.

 

Araştırmadan elde edilen bilgiler çocukların çatışma süreci sonrasında aşağıdaki gibi psikososyal sorunlar yaşadıklarına ilişkin somut kanıtların olduğunu gösteriyor:

 

– İletişim sorunları,

 

– Yoğun içe kapanma, saç dökülmesi,

 

– Eğitim ve etkinliklerde ortaya çıkan şiddet ve kayıp içeren görseller,

 

– Öğretmenlerin çocuklarla sürece dair iletişimlerinde, çocukların olumsuz duygusal tepkiler göstermeleri,

 

– Çatışma sürecinin çocukların anılarında yoğun bir şekilde var olması,

 

– Çocukların kendilerini ve duygularını ifade etme becerilerinin çatışma öncesi dönemle karşılaştırıldığında gerilemiş olduğunun gözlenmesi,

 

– Çocuklarda yüksek sese karşı gelişen aşırı duyarlılık ve rahatsız olma durumu,

 

– Okula ve sosyal etkileşimlere ilgilerinin azalması,

 

– Oyun ve diğer aktivitelerin konusunun ağırlıklı olarak savaş ve şiddet olması vb.

 

Haberin detayına buradan ulaşabilirsiniz

Exit mobile version