Yeşilçam’da oynadığı kötü adam rolleriyle tanınan Coşkun Güğen 500’e yakın filmde rol aldığını belirterek “Sadece bir kere iyi bir karakteri oynadım. Fatma Girik ve Tarık Akan’ın ‘Kaçak’ filminde… Bir daha da tövbe ettim. İyi adamı oynadığım için ayağımdan tavana astılar. Az daha ölüyordum. İyiyi oynamak zor ve sıkıcıymış.” dedi.
Hürriyet’te yer alan habere göre, Coşkun Göğen, Yeşilçam’ın en ünlü kötü adamlarından… Oyuncu, şimdilerde Antalya’da eşi Angel’la emekli hayatı yaşıyor. Göğen, rol aldığı filmler yüzünden bir dönem Beyoğlu’na çıkamadığını söylüyor ve ekliyor: “Yediğim küfür, aldığım paraya değmedi hayat boyunca.”
Yeşilçam sinemasında başroller kadar yan karakterler de önemliydi. Kötü adam rollerinin vazgeçilmezlerinden biri ise Coşkun Göğen’di. Göğen’in Yeşilçam Sokağı’na adım atması ise 16 yaşındayken oluyor. Ünlü oyuncu, ilk rolünü almasını sağlayan olayı şöyle anlatıyor:
“1945’te Samatya’da Makedonya göçmeni ve orta sınıf bir ailede dünyaya geldim. Babam, dokuma ustasıydı ve fabrikada çalışıyordu. Fazlasıyla kozmopolit olan Kurtuluş İlkokulu’nda okudum. Türk talebelerin sayısı azdı. Oradan Rumca bana, hatıra kaldı. Baktım benden bir şey çıkmıyor, orta okulu ikinci sınıfta bıraktım. Sonrasında babam beni, Hasnun Galip Sokak’taki bir berberin yanına çırak verdi. O sokağın bağlantısı ise Yeşilçam’dır. 1950’li yıllardı ve Beyoğlu’nun olağanüstü olduğu zamanlardı. Kravat ve ceketle sinemaya gidilen dönemler… 16 yaşımdayken bir gün 5 liraya aktör oldum. Minibüslerle adam topluyorlardı. Fiziğim de güzeldi o yüzden atladım minibüse. İlk rol aldığım filmin adını hatırlamıyorum ama Tarık Akan ve Hülya Koçyiğit rol alıyordu.”
‘HİPPİ COŞKUN’
Göğen, ilk lakabının “Hippi Coşkun” olduğunu söylüyor:
“18 yaşımdan sonra hayat çok heyecanlı geçti. Ankara, Kızılay’da askerliğimi yaptığım dönem akşamları gizlice diskoteğe giderdim. İstanbul’a döndüğümde bu sefer foto-romanlarda rol almaya başladım. 30-40 fotoromanda ‘Hippi Coşkun’ olarak tanındım. O zamanın İstanbul’unda uzun saçlı ve kulağında küpeli az kişiden birisiydim. Ardından Harbiye’deki striptiz kulüp Parizyen Crazy Horse Show’da 2 yıl dans ederek çalıştım.”
‘İYİYİ OYNAMAK SIKICI’
Coşkun Göğen, kötü adam rollerini ise kabiliyeti sayesinde aldığını dile getiriyor:
“O rollerden hiç rahatsız olmadım. Hayat bir senaryodur. Film ise tamamen senaryo çünkü okumadan rol yapamazsın. Ne yazıldıysa onun en iyisini yaptım.”
Oyuncu, “Hiç başrol oynadınız mı?” sorusuna şu yanıtı veriyor:
“300-500 arasında filmde oynamışımdır. Başı sonu yok benim oynadığım filmlerin. Başrol hiçbir zaman önemli olmadı. Sadece bir kere iyi bir karakteri oynadım. Fatma Girik ve Tarık Akan’ın ‘Kaçak’ filminde… Bir daha da tövbe ettim. İyi adamı oynadığım için ayağımdan tavana astılar. Az daha ölüyordum. İyiyi oynamak zor ve sıkıcıymış. İnsanlar bildiği işi yapmalı.” Göğen’in unutamadığı film ise Necla Nazır ve Ferdi Tayfur’un başrolündeki “Batan Güneş”…
‘BEYOĞLU’NA DAYAK YEMEMEK İÇİN ÇIKMADIM’
Bu filmin önemini oyuncu şöyle anlatıyor:
“Tam 3 sene Beyoğlu’na dayak yememek için çıkmadım. O film, Türkiye’de hasılat rekoru kırdı. Yeni Melek Sineması’nda 10 hafta oynadı. Beni arayıp ‘dümbük’ diye küfrederlerdi. Benim yediğim küfür, aldığım paraya değmedi hayat boyunca.”