Avrupa Parlamentosu’ndaki en büyük parti grubu olan Avrupa Halk Partisi Başkanı Manfred Weber, AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan için yapılan ‘diktatör’ tanımlamasını yorumladı. Weber “İtalya Başbakanı lafını sakınmadı, ama durumun herkes farkında” dedi.
Avrupa Parlamentosu’ndaki en büyük parti grubu olan Avrupa Halk Partisi Başkanı Manfred Weber, Avrupa Birliği üyeliğini değerlendirdi.
Weber, Türkiye’nin Avrupa değerlerinden uzaklaştığını, bu nedenle halihazırda pozitif bir gündem başlatmanın zemini bulunmadığını söyledi.
Avrupa Parlamentosu’nun en büyük grubu olan Avrupa Halk Partisi’nin (EPP) Başkanı Manfred Weber, Türkiye’nin Avrupa’dan ve hukukun üstünlüğü, basın özgürlüğü ve yargı bağımsızlığı gibi değerlerden uzaklaştığı için ilişkilerde yeni bir dönemin açılmasını mümkün görmediğini belirtti.
Yunan Kathimerini gazetesinin sorularını cevaplandıran Alman milletvekili, Türkiye ile Avrupa Birliği arasında atılacak ilk adımın provokasyonların sona erdirilerek güvenin tesis edilmesi olduğunu, önümüzdeki haftalarda yaşanacak gelişmelerin müzakereleri sürdürmenin bir anlamı olup olmadığını ortaya koyacağını kaydetti.
“DRAGHİ ‘DİKTATÖR’ DEDİ, DURUMUN HERKES FARKINDA”
Weber, ayrıca, Mario Draghi’nin AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’a “diktatör” demesine de değinerek “İtalya Başbakanı lafını sakınmadı, ama durumun herkes farkında” dedi.
Avrupa Konseyi Başkanı Charles Michel ve Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula Von der Leyen’in 6 Nisan’da gerçekleştirdikleri olaylı geçen Türkiye ziyaretlerine de değinen Weber, ziyaretin Ankara’ya Avrupa Konseyi’nin son zirvesinde aldığı kararları güçlü bir şekilde iletme hedefiyle yapıldığını, oysa neticede küresel sahnede duruş sergilemeyen bölünmüş bir görüntünün ortaya çıktığını söyledi.
EPP olarak Avrupa Konseyi ve Komisyonundan ileride benzer bir durumun yaşanmaması için koordine halinde hareket etmelerini talep ettiklerini vurguladı.