Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

İsrail’in Gazze’ye hava saldırılarında en az 24 kişi öldü, Kudüs’te gerilim sürüyor

İsrail'in Gazze'ye hava saldırılarında en az 24 kişi öldü, Kudüs'te gerilim sürüyor


İsrail polisi ile Filistinliler arasında Mescid-i Aksa’da yaşanan olayların üçüncü gününde, gerilim Gazze Şeridi’ne sıçradı. Hamas, İsrail topraklarına 300 roket atarken, İsrail hava operasyonlarıyla karşılık verdi.

İsrail’in hava saldırılarında en az 24 kişinin yaşamını yitirdiği açıklandı.

 

Gazze’deki Sağlık Bakanlığı yetkilileri, hava saldırısı sonucunda ölenler arasında 9 çocuk ile yaşlı bir kadının bulunduğunu duyurdu.

 

İsrail Ordusu sözcüsü Jonathan Conricus ise hava saldırısında üç Hamas militanının öldürüldüğünü açıkladı.

 

BBC’ye bilgi veren Hamas kaynakları da İzzeddin el Kasım Tugayları komutanlarından Muhammed Abdullah Fayyad’ın yaşamını yitirdiğini doğruladı.

 

Pazartesi günü akşam üstü saatlerinde başlayan roket ve hava saldırıları, gece saatlerinde de devam etti. Hamas, Aşkelon kentine roket saldırısı başlatıldığını açıkladı.

 

12 sattlik bir sürede 300’den fazla roket atıldığı belirtilirken, İsrail’in Demir Kubbe Hava Savunma Sistemi roketlerin çoğunu havada imha etti.

 

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu da Kudüs Günü etkinlikleri kapsamında katıldığı programda, Hamas’ın ‘kırmızı çizgiyi aştığını’ ve büyük bir şiddetle karşılık vereceklerini belirtti.

 

Hamas lideri İsmail Haniye, Salı sabahı erken saatte yaptığı açıklamada, “İsrail, Kudüs’te ve Mescid-i Aksa’daki tüm terör sahnelerine son verene dek” roket saldırılarının süreceğini söyledi.

 

Yaşanan gerilimi azaltmak için Türkiye’nin de aralarında olduğu ülkeler bölge liderleri ile temaslar kuruyor.

 

ABD’den ‘roket saldırıları durmalı’ açıklaması

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ürdün Kralı 2. Abdullah ve Kuveyt Emiri Şeyh Nevvaf ile telefon görüşmesi gerçekleştirdi. 

 

AFP haber ajansına konuşan diplomatik kaynaklar, Mısır ve Katar’ın da gerginliği azaltmak için devrede olduğunu belirtiyor.

 

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Hamas tarafından düzenlenen roket saldırılarını kınadı ve “hemen durdurulması” çağrısı yaptı.

 

Blinken açıklamasında, “Tüm taraflar gerilimi azaltmalı ve yatıştırıcı adımlar atmalı” dedi.

 

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’in Pazartesi günü yaptığı acil toplantıdan sonra bir açıklama yapılmadı.

 

Kudüs Günü gerilimi

 

Günlerdir süren olayların, İsraillilerin “Kudüs Günü” kutlamasına denk gelmesi gerginliği daha da artırdı. Birçok İsrailli, İsrail’in Doğu Kudüs’ü işgal ettiği, 1967’deki Altı Gün Savaşı’nın yıldönümüne denk gelen günü İbrani takvimine göre “Kudüs Günü” olarak kutluyor. Bu yıl bu takvime göre Kudüs günü 9-10 Mayıs’a denk geliyor.

 

Pazartesi günü 300’den fazla Filistinlinin yaralandığı protestolar Mescid-i Aksa çevresinde yoğunlaştı.

 

Gerginlik zaman zaman cami içerisine de taşınırken gece saatlerinde Mescid-i Aksa avlusunda yer alan ağaçlar tutuştu.

 

İsrail Başbakanlık Sözcüsü Ofir Gendelman, olayları “planlı bir isyan” olarak tanımladı. Filistin lideri Mahmud Abbas ise Mescid-i Aksa’ya çevresindeki olayları, “uluslararası kamuoyunun önündeki yeni bir sınav” olarak niteledi.

 

Gazze Şeridi’ni kontrol altında tutan Hamas, İsrail’e, güvenli güçlerini Mescid-i Aksa ve Şeyh Cerrah mahallesinden çekme çağrısı yaptı.

 

Doğu Kudüs’teki gerginlik, Nisan ayının son haftasında Filistinlilerin Ramazan geleneği olan, oruçlarını eski kentin Şam Kapısı’nın merdivenlerinde açmalarının engellenmesiyle başlamıştı.

 

Ayrıca Filistinliler, Şeyh Cerrah Mahallesi’nde 30’dan fazla ailenin evlerinden tahliye edilmesi planına tepki gösteriyor.

 

Harem-üş Şerif’in önemi

 

Harem-üş Şerif, hem Müslümanlar hem de Yahudiler tarafından kutsal sayılıyor. Yahudiler için bölge Museviliğin en kutsal noktası ve Tevrat’ta adı geçen iki mabedin de geçmişte bulunduğu yer.

 

Mescid-i Aksa ise İslam’ın üçüncü en kutsal ibadet yeri olarak kabul ediliyor.

 

Bu bölgenin içinde olduğu Doğu Kudüs, 1967’deki Altı Gün Savaşı olarak da bilinen Arap-İsrail savaşından bu yana İsrail devletinin işgali altında bulunuyor.

 

Harem-üş-Şerif’in dini önemi göz önünde bulundurarak bölgenin yönetimi için bir dizi hassas düzenleme yapılmış durumda. Kısaca ‘statüko’ olarak adlandırılan bu düzenlemeler, bölgeye giriş-çıkışların idare edilmesinden, karar alım sürecine kadar bir dizi alanı kapsıyor ve 50 yıldır uygulanıyor.

Exit mobile version