Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

İşkenceyle ezberletilen ifadeler! Hala ne imzaladığımı bilmiyorum

İşkenceyle ezberletilen ifadeler! Hala ne imzaladığımı bilmiyorum



Nordic Monitor’ün haberine göre, Genelkurmay karargahında girişlerden sorumlu güvenlik subayı olarak görev yapan Yarbay Eski, 15 Temmuz akşamı karargahı giriş -çıkışlara kapatan ve araç bariyerlerini yükselten ‘Çekiç Alarmı’ adı verilen tedbiri uygulamasına rağmen gözaltına alınmaktan kurtulamadı.

Emrinde asker olmayan, altında 5 sivil memur ve 2 teknisyen çalışan Eski, işkence gördüğü spor salonundan öleceği korkusuyla polisler tarafından hastaneye götürüldüğü ve hastanede de vatandaşlara darp ettirildiği ortaya çıktı.

“GÖRÜNTÜLER VARSA BENİM SAYEMDE”

Kamera görüntülerini yok etmekle suçlanan Yarbay, iddianamelerdeki ve haberlerdeki bütün Genelkurmay görüntülerinin kendisinin kurduğu yedekleme sisteminden temin edildiğini, eğer isteseydi bütün görüntüleri o gece kolayca silebileceğini söyledi.

 

 

TEK HAYALİM ÜNİFORMAYLA EVE GELMEKTİ

Yarbay Gökhan Eski’nin ifadeleri şöyle:

“Çocukken apartmanımızda hafta sonları eve gelen Kuleli Askeri Lise öğrencisi vardı, üniformaya özenmeme o sebep olmuştur ama babam çok istediği için asker oldum. Tek hayalim Kuleli’de okumak ve hafta sonları üniformayla eve gelmekti”

‘HİMMET’ DİYEMEDİ DAYAK YEDİ

“Beni bir odaya aldılar, vücudumun yanmış yerlerine sıcak su döküldü, jopla çeşitli uygulamalar yapıldı, odadan çıkmak için her şeyi, her söyleneni, her ezberleteni kabul ettim, fe.ö’cü olduğumu kabul etmem şartıyla ancak çıkarttılar.”

“Himmet nedir bilmiyordum, ne olduğunu gözaltındayken işkence sırasında öğrendim, bana bu kelime ezberletilirken yani himmet söylenirken bilmediğim için ilk başta him, hikmet dedim dayak yedim, sonrasında himmet parası dedim para demene gerek yok dediler gene dayak yedim.”

 

 
“ABİ DİYECEKSİN”

“İşkence yaptıkları odada bana kod isimler ezberlettiler hiçbir gerçek isim söylemediler. Söylenen isimlerin hepsinin kod isim olduğunu söylediler. Ezberletilen kod isimlere ‘adam’ dedim dayak yedim, düzelttiler ‘adam değil abi diyeceksin’ dediler.”

“Emniyette iken senaryo ezberlettiler, bir cihazdan bahsedip adına radyo dediler, böyle bir cihaz hiç görmedim. Bahse konulu cihazla Genelkurmay Başkanı’nın makamının dinlendiği söylendi, benim komuta, Komutanın makam odasına girebilme yetkim, imkanım, kabiliyetim yoktur.

“Bu kapının anahtarları bildiğiniz kapı anahtarı değildir. Özel anahtardır, kapısında 24 saat nöbetçi vardır. 24 saat kamerayla izlenir ayrıca parmak izi okuyucu şifreleri vardır. Değişik zamanlarda da değişik birimler tarafından elektronik araması yapılan bir yerdir.”

“HALA NE İMZALADIĞIMI BİLMİYORUM!”

“Bu adamların bu abilerin evlerini biliyorum de yeter başka bir şey söylemene gerek yok dediler. Sana bi şey yap diyen yok sadece gidip konuşacaksın o kadar dediler. Hala da o gün imzalatılanların hiçbirisinin ne olduğunu bilmiyorum.”

“Dediklerini kabul edersem serbest kalacağımı söylediler. Öleceğimi sandım ve orda söylenen her şeyi, her telkin edileni kabul ettim, oradan çıkmak için bana deselerdi ki Rus uçağını sen düşürdün hiç tereddüt etmeden o odadan çıkmak için evet ben düşürdüm demeye razıydım.”

“PAŞALARA NELER YAPIYORUZ, SEN KİMSİN?”

“Savcılıkta ifade verip imza attığım kendi ellerinde de imzalı belgelerim olduğu, sevdiklerim ve ailemin iyiliği için yaşadıklarımı unutmam, hiç kimseye bahsetmemem, hiç bir yerde konuşmam konusunda da tehdit edildim.”

“Konuşursam başıma nelerin gelebileceği o ana kadar yaşadıklarımın hiç olduğunu bildiğimi istedikleri her an ve her yerde de bana rahatlıkla ulaşabileceklerini söylediler.”

“DOSYAN BOŞ AMA TUTUKLUYORUM”

“Ertesi gün Mahkeme’ye çıktım. Mahkemede ilk defa polis yoktu, dışardaydı, Emniyette ezberletilenlerin hiç birisini söylemedim, Hakim dosyama baktı, dosyamın içinin boş olduğunu söyledi, ordaki ifademe rağmen de tutuklama kararı verdi.”

“Cezaevinde artık polislerden kurtuldum zannediyordum, gece yarısından sonra yatarken gardiyanlar tarafından tartaklanarak Cezaevi kapısına götürüldüm, polisler gelmişti, beni götürüceklerini zannettim bunları sana imzalatmayı unutmuşuz diyerek, imzala bakalım dediler.”

 

 

CEZAEVİNDEN EMNİYETE İŞKENCEYE

“19 Mayıs 2017 günü resmi tatil olmasına rağmen mahkememize 3 gün kala polis beni alıp Emniyet’e götürdü, burda da yaşadığımızın detayına girmeyeceğim, Çayyolu’nda vesaire dolaştıktan sonra bana tekrar bir takım kağıtlar imzalattılar.”

Yarbay Eski, darbe gecesine ait nişanlısı ile arasındaki cep telefonu mesajlarını mahkeme heyetine sunmasına rağmen bu deliller de dikkate alınmadı. Yarbay Gökhan Eski, 2019 yılında Genelkurmay Çatı Davası’nda 14 defa ağırlaştırılmış müebbet cezasına çarptırıldı.

Haberin @nordicmonitor’de yayınlanan İngilizce orijinali BURADA

Exit mobile version