Hem klinik araştırmalar hem de ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi (CDC) verileri Covid-19 aşılarının kadınlarda daha az etkili olabildiğini gösteriyor.
Her iki aşıyı yaptırdıkta sonra corona virüsüne yakalanmak nadir de olsa görülebilen bir durum.
ABD’de 30 Nisan itibariyle Covid-19 aşısının her iki dozunu da yaptıran yaklaşık 101 milyon kişinin yalnızca yüzde 0.01’i (10 bin 100 kişi) corona virüsüne yakalandığı açıklanmıştı.
Aşıya rağmen görülen pozitif vakaların çoğunluğu -yüzde 63’ü- ise kadınlardan oluşuyor.
CDC verilerine göre aşıya rağmen virüse yakalananların yüzde 27’si Covid-19’u belirtisiz geçirdi. Yüzde 2’si ise hayatını kaybetti. CDC, aşı olduğu halde enfeksiyona yakalanan kişilerin 555’inden virüs numuneleri topladı. Enfeksiyonların yüzde 64’ünden Britanya ve Güney Afrika varyantları dahil mutasyonların sorumlu olduğu görüldü.
Gerçek hayattan bu veriler klinik deneylerden elde edilenlerle de uyuşuyor. Klinik deney verilerine göre aşılar kadınlarda küçük bir farkla da olsa daha az etkili. Pfizer/BioNTech aşısında erkeklerde etkinlik oranı yüzde 96,4 olarak kadınlarda ise yüzde 93, 7 olararak bulunmuştu. Aşının etkinlik oranı ikisinin ortalaması olarak yüzde 95 kabul edilmişti.
Moderna aşısında ise oranlar erkekler için yüzde 95,4 kadınlar için yüzde 93,1. Johnson & Johnson aşıısı ise orta ve ağır şiddette Covid-19’u önlemede erkeklerde yüzde 68,8, kadınlarda yüzde 63,4 etkili oldu.
ABD’deki John Hopkins KAdın Sağlığı ve Cinsiyet Araştırma Merkezi direktörlerinden Sabra Klein sonuçların kafa karıştırıcı olduğunu ifade etti.
Normalde kadınlar erkeklere kıyasala aşılara daha güçlü bağışıklık yanıtı veriyor. Bilim insanları bu farkta bağışıklık sistemini uyaran yüksek seviyelerdeki östrojen hormonunun etkili olduğunu düşünüyor.
Klein’ın aynı sonucun Covid-19 aşılarında geçerli olmamasının nedeniyle ilgili bir teorisi var: Aşıların virüs varyantlarında kadınlar için erkeklerden daha az etkili olması mümkün. Aşılı kişilerde görülen vakaların çoğunluğu varyant virüs kaynaklıydı.
Elbette bu durum için olası başka açıklamalar da var. Mesela şimdiye kadar kadınlar erkeklere oranla daha çok aşı yaptırdı. Yine kadınlar semptomu olduğunda test yaptırmaya ya da doktora başvurmaya daha meyilli.
Ayrıca sağlık çalışanlarını çoğunluğu kadınlardan oluşuyor, bu grup düzenli olarak Covid-19 taramasından geçiyor.
Dolayısıyla sonuçta aşıların kadınlarda daha az etkili olmadığı da ortaya çıkabilir.
Ancak bunun cevabını vermek Klein’a göre şimdilik zor. Her iki cinsiyetin aşıya tepkisi üzerine daha fazla veri gerekiyor: “Kadınlar ve erkekler arasındaki biyolojik farklara ve bunun aşı karşısında verilen tepkide rol oynayıp oynamadığına yeterince dikkat verilmedi.”
Araştırmacılar henüz aşı etkiliğinin belli bir yaş üstü kadınlarda mı daha düşük olduğunu da bilmiyor. CDC verilerine göre aşıya rağmen pozitif olan vakaların yaşları 40-74 arası. Çoğu kadın 40-60 yaş arasında menopoza giriyor. Menopoz sonrası dönemde bağışıklığın düştüğü ve östrojenin azaldığı biliniyor. Dolayısla bu grupta aşı etkinliğin az olması kısmen buna bağlı olarak açıklanabilir.
Aşı deneylerinin cinsiyetçi bir geçmişi de var. Yakın zamana kadar kadınlar deneylere dahil edilmiyor ya da doğurganlık çağında olanlar, hormonlarının sonuçları etkileyebileceği endişesiyle çalışmaların dışında bırakılıyordu.
Günümüzde bu uygulamalar terk edilse de Klein hamilelik ihtimaline karşın hala doğum kontrol yöntemleri kullanan kadınların tercih edildiğini anlattı.
Birçok klnik deneyin hayvan aşamasında bile cinsiyetlerarası hormonal farklılıklardan kaçınmak için erkek fareler kullanılıyor.
Klein kadın katılımcıların deneylere dahil edilse dahi sonuçların erkek ve kadınlar için ayrı ayrı analiz edilmesi zorunluluğu olmadığına dikkat çekiyor.
Bu, çoğunlukla kadınların ideal dozda aşı yaptıramadığı anlamına geliyor. Örneğin kadınlara grip aşısında uygulanan dozun yarısının erkeklerde olduğu kadar koruyucu bağışıklık tepkisi yaratılması için yeterli olabileceği sonucuna varılan araştrımalar mevcut. Bunun bir sonucu olarak da kadınlar aşı ya da ilaçlara daha sık yan etki gösteriyor.
Bütün bu meseleler kadınlarda aşının daha az etkili olduğunun açıklaması olmaya aday. Ancak kadınların Covid-19’dan korunmada da bir tür cinsiyet ayrımcılılığına maruz kaldığı neredeyse kesin.