Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

ÇAYKUR’un borcu dağ oldu: Türkiye Varlık Fonu’na devredildikten sonra sürekli zarar eden ÇAYKUR’un borçları 2019’dan 2020’ye 690 milyon TL daha arttı

ÇAYKUR’un borcu dağ oldu: Türkiye Varlık Fonu’na devredildikten sonra sürekli zarar eden ÇAYKUR’un borçları 2019’dan 2020’ye 690 milyon TL daha arttı


Türkiye Varlık Fonu’na devredildikten sonra sürekli zarar eden ÇAYKUR’un borçları 2019’dan 2020’ye 690 milyon TL daha arttı. Kurumun 2020 sonundaki toplam borcu ise 4 milyar 240 milyon liraya ulaştı.

2017 yılından bu yana sürekli zarar eden ve finansman açığını bankalardan çektiği kredilerle kapatmaya çalışan ÇAYKUR’un bir yılda borçları 690 milyon TL daha arttı. 2020 sonu itibarıyla ÇAYKUR’un çeşitli bankalara 4,2 milyar lira kredi borcu, 28,6 milyon TL ticari borcu, 47,2 milyon lira da diğer borçları bulunuyor.

 

AKP Rize İl Başkanı İshak Alim’in ağabeyi Yusuf Ziya Alim, ÇAYKUR’un borçlarının, zararının daha da arttığı iki yıllık genel müdür vekilliği döneminden sonra bu yılın başında Genel Müdür ve Yönetim Kurulu Başkanı olarak atandı. Sakarya’nın AKP’li Belediye Başkanı Ekrem Yüce’nin de Yönetim Kurulu Üyesi olduğu kurum “Özelleştirmek için zarar ettiriyorlar” iddialarının gölgesinde her yıl daha büyük bir finans batağına sürüklendi. Aldıkları kararlarla üreticilerin de sabrını taşıran ÇAYKUR’un kötü yönetildiği, 2020 faaliyet raporu ile bir kez daha gözler önüne serildi. 2016 yılında 82 milyon lira kâr eden kurum, 2017 yılında Türkiye Varlık Fonu’na devredildikten sonra sürekli zarar etmeye başladı. 2017 yılında 267,7 milyon lira, 2018 yılında 657 milyon, 2019’da ise 635 milyon lira zarar eden ÇAYKUR’un 2020 zararı bir miktar gerileme ile 547 milyon lira oldu.

Kurumun mali ve ticari borçları da görülmemiş boyutlara ulaştı. ÇAYKUR’un 2019 dönem sonu itibarıyla 3 milyar 498 milyon lira olan bankalara kredi borcu 2020 sonunda 667 milyon 550 bin lira artarak 4 milyar 165 milyon liraya çıktı. 2019’da 19 milyon 295 bin lira olan ticari borçları da 9 milyon 352 bin lira artışla 28 milyon 647 bin lira oldu. Kurum, 2019’da 34 milyon 161 bin lira olan diğer borçlarını ise 13 milyon lira arttırarak 2020 sonunda 47 milyon 179 bin liraya çıkarttı. Böylelikle bir yılda 689 milyon 900 bin lira artan borç tutarı yıl sonunda 4 milyar 240 milyon liraya ulaştı. Kredi kullanımı ile ödeme arasındaki fark da her yıl açılıyor. Ödenemeyen kredilerden kaynaklanan finansman giderleri yıllık toplam zararının yarısından fazlasını oluşturuyor. Bu nedenle de finansman giderlerinin zarar toplamı içindeki oranı arttı. 2020 sonunda 322 milyon 609 bin lira olan finansman gideri 547 milyon liralık zararın yüzde 59’unu oluşturdu.

14 MİLYONLUK ‘DİDİ’ BORCU

Kurumun 28 milyon liralık ticari borçları içinde en büyük pay 22,8 milyon lira ile DİDİ isimli soğuk çaydan kaynaklanıyor. Büyük reklam ve tanıtım harcamalarına karşın kurum için batağa dönüşen soğuk çay nedeniyle satıcılara olan borç her yıl katlanarak büyüyor. 2019 sonunda 14,4 milyon lira olan borç bir yılda 8,4 milyon lira arttı. ÇAYKUR’un 46,7 milyon liralık diğer borçlarının dökümnün bir kısmı şüyle:

“Bakanlıklara 94,3 bin TL, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırmalar Kurumu’na 190,9 bin TL, SGK’ye 949,5 bin TL, Belediyelere 14,7 bin TL.”


Ayrıca, sigorta primi ve sendika aidatından dolayı da kurumun 43 milyon 944 bin lira borcu bulunuyor.

 

 

Kredi kullanımı kalıcı finansmana dönüşüyor

 

Sayıştay’ın kuruma ilişkin denetim raporunda da kredi kullanımının kalıcı bir finansman ihtiyacına dönüşme eğiliminde olduğu uyarısına yer verildi. Son yıllarda özellikle stokların artması ve satışların düşmesi sonucunda yeterli hasılat elde edemeyen kurumun, işletme sermayesi ihtiyacını bankalardan aldığı kredilerle karşıladığı ve kredi borçlarının da giderek arttığı belirtildi. Bankalardan ticari kredi kullanımının devamlılık oluşturması ve son yıllarda görülen artışların ÇAYKUR için mevcut alım, üretim ve satış politikasının bir sonucu olduğu belirtilen denetim raporunda şunlar kaydedildi:


“Bu durum yaş çay yaprağı alım miktarı olmak üzere, stok miktarı ve satış politikası gibi kurumsal fonksiyonların birbirleriyle ilişkisini ve iç tutarlılığını önemli hale getirmektedir. ÇAY-KUR’un içinde bulunduğu finansman darboğazının aşılması bakımından gerekli tedbirlerin alınması gerekmektedir.”

 

KAYNAK: BİRGÜN /  Nurcan Gökdemir

Exit mobile version