Borsa İstanbul Endeksi (BIST100) 1,401 ve 1,422 puan arasında dalgalandığı haftanın son işlem gününü yüzde 0.50 yükselişle 1,422.06 puanda tamamladı. Kapanışta, BIST Sanayi Endeksi yüzde 0.43 ekside, BIST Mali Endeks yüzde 0.41 ve BIST Hizmetler Endeksi yüzde 1.15 artıdaydı.
Merkez Bankası’nın (TCMB) yüzde 19 düzeyindeki politika faizine karşın, politik ve ekonomik gelişmelerin etkisiyle dolar 8.6136 liralık yeni tarihi yüksek düzeyini gördü.
Analistler, TCMB’nin “yüzde 19″daki politika faizini, bu düzeyde tutması, piyasalardaki satış baskısını hafifleten en büyük etken olarak gösteriyor.
Ekonomik güven endeksi, Nisan ayındaki 93.9’dan, Mayıs ayında yüzde 1.3 düşüşle 92.6 düzeyine geriledi. Ekonomik güven endeksindeki düşüş, tüketici, reel kesim (imalat sanayi), hizmet ve perakende ticaret sektörü güven endekslerindeki düşüşlerden kaynaklandı. Ekonomik güven endeksinin 100’den büyük olması genel ekonomik duruma ilişkin iyimserliği, 100’den küçük olması ise genel ekonomik duruma ilişkin kötümserliği gösteriyor.
Türkiye’nin 5 yıllık kredi iflas takası primi (CDS) erken saatlerde 400/405 düzeyindeydi.
Döviz piyasalarındaki işlemlerde;
– dolar en düşük 8.4921 lira ve en yüksek 8.6136 lirayı gördükten sonra, 8.57 – 8.58 lira aralığında,
– euro en düşük 10.3424 lira ve en yüksek 10.4730 lirayı gördükten sonra, 10.44 – 10.45 lira aralığında,
– sterlin en düşük 12.0477 lira ve en yüksek 12.1979 lirayı gördükten sonra 12.15 – 12.16 lira aralığında hareket ediyordu.
Küresel piyasalarda 1.21327 – 1.22005 aralığında hareket eden euro/dolar paritesi 1.21862 düzeyindeydi.
Döviz varlıkları Nisan’da aylık bazda yüzde 1.6 azalarak 45.5 milyar dolara gerilerken, altın cinsinden rezerv varlıkları ise yüzde 5.1 artarak 40.9 milyar dolara yükseldi.
Merkez Bankası’nın (TCMB) verilerine göre, bu dönemde resmi rezerv varlıkları, aylık bazda yüzde 1.5 artarak 88 milyar dolara yükseldi.
TCMB, küresel finansal koşullar olumsuz yönde gelişirken, yurt içi makroekonomik ortamın “iktisadi faaliyette kaydedilen güçlü seyir” ile bir miktar iyileşirken, enflasyon ve cari dengeye yönelik “risklerin önemini koruduğuna” dikkat çekti.
TCMB Finansal İstikrar Raporu’nun genel değerlendirme bölümünde, temel göstergeler kullanılarak hesaplanan Makrofinansal Görünüm Endeksi’nin, 2020 yılı ilk yarısında küresel salgının olumsuz etkileri sonucunda geriledikten sonra, izleyen dönemde kademeli şekilde toparlanarak 2021 yılı ilk çeyreği itibarıyla tarihsel ortalamasının üzerine çıktığına işaret edildi.
TCMB, yurt içi gelişmelere bağlı olarak artan risk primine karşın, bankaların yurt dışı borçlanma piyasasında sendikasyon kredilerini önceki yılın aynı dönemine göre benzer maliyetlerle ve yüzde 100’ün üzerinde yenilediklerine dikkat çekti.
TCMB’nin yılda iki kez yayımladığı Finansal İstikrar Raporu’ndaki değerlendirmede, firmaların yatırım iştahındaki gelişmeler ve mevduat sahiplerinin döviz mevduatı tercihinin, bankaların yurt dışından borçlanma ihtiyaçlarını azaltan unsurlar olduğu vurgulandı ve “Bankacılık sektörünün küresel şoklara karşı yeterli tampon bulunduran YP (yabancı para) likit aktif portföyleri 2021 yılı Mart ayı itibarıyla kısa vadeli YP cinsi yurt dışı borcun yüzde 81’ini karşılayabilmektedir” denildi ve eklendi: