BioNTech’in kurucu ortağı Uğur Şahin, “(Kovid-19 aşısı) Türkiye için temmuz, ağustos ve eylül ayında 120 milyon dozu tamamlamak istiyoruz.” dedi.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Türkiye’de yeni tip Koronavirüs (Covid-19) vaka sayısında günlük 10 binin altına inildiğini duyururken, BioNTech ile de 120 milyon dozluk aşı anlaşmasına varıldığını belirtti. BioNTech firmasının kurucusu ve tepe yöneticisi Prof. Dr. Uğur Şahin de basın toplantısına bağlanırken, “Türkiye’ye Haziran sonuna kadar 30 milyon doz getirmek istiyoruz. Temmuz, Ağustos ve Eylül ayında 120 milyon dozu tamamlamak istiyoruz” dedi. Koca, aşı tedariğinde bir sorun olmadığı takdirde haziran ayında 20 yaşa kadar aşılamaya başlanacağını söylerken, normalleşme sürecine ilişkin “Bundan sonraki süreçte yasaklarla yönetimden ziyade daha çok kişisel tedbirlerle ve yaygın aşılamayla bu dönemi sürdürmek istiyoruz” ifadesini kullandı.
Sağlık Bakanı Koca, Bilim Kurulu toplantısının ardından basın toplantısı düzenledi. Toplantıya bağlanan BioNTech CEO’su Prof. Uğur Şahin, Türkiye’ye aşı tedariği ve aşıda üçüncü doz uygulamasına ilişkin bilgi verdi. Şahin, haziran sonuna kadar 30 milyon dozun, eylül sonuna kadar 120 milyon dozun Türkiye’ye gönderileceğini belirtti. İki doz aşı uygulanan kişilerin üçüncü doz aşıyı ne zaman olacağını da açıklayan Şahin, “En erken 6 ay sonra ama 9 ay sonra verilse de yeterli. Türkiye’de 2022’de üçüncü doz aşı olur” dedi.
Haziran ayında 20 yaşa kadar aşılamaya başlama hedefi
Bakan Koca, tam kapanmayla birlikte Türkiye’de günlük vaka sayısının 10 binin altına düştüğünü kaydederken, “Bu vaka sayısının kalıcı ve sürekli olmasını sağlamak önemli. Bundan sonraki süreçte yasaklarla yönetimden ziyade daha çok kişisel tedbirlerle ve yaygın aşılamayla bu dönemi sürdürmek istiyoruz” şeklinde konuştu. Bundan sonraki süreçte yaygın aşılama yapabilme kapasitesine ulaşılacağını belirten Koca, “Haziran ayında BioNTech aşısıyla birlikte 20 yaşa kadar inmek istiyoruz” dedi.
Yerli aşı çalışmalarına ilişkin de bilgi veren Koca, “Yerli aşıyla ilgili bildiğiniz gibi Faz 2 çalışması bitti. Faz 3’ün başlaması da zannediyorum önümüzdeki iki hafta içerisinde olacak” dedi. Koca, Faz 3’e geçecek aşının eylül ayı ayında acil kullanım onayı almasının söz konusu olabileceğini belirtti.
Şahin’in açıklamalarından satır başları şöyle:
“Türkiye’ye Haziran sonuna kadar 30 milyon doz getirmek istiyoruz. Temmuz, Ağustos ve Eylül ayında 120 milyon dozu tamamlamak istiyoruz. Son iki haftada bizim ekipler yoğun çalıştı, planlar yaptı. Ne zaman, ne kadar aşı dozu vereceğimizi anlaştık. Allah’ın izniyle biz de aşıları Türkiye’ye getireceğiz.
“Şimdi elimizde imkanımız var, onları eğer bir problem çıkmazsa zamanında yollayacağız.
“(Geliştirilen aşının mutasyonlara etkisi) Bugüne kadar bizim aşıyı 30’dan fazla virüs varyantlarında deneyledik. Mutasyonlara karşı en çok aşıyı gösteriyor. Kent ve Afrika mutasyonlarına karşı iyi kontrol yapıyor. Bu hafta içinde Hindistan mutasyonunu da deneyden geçirdik ve Hindistan varyantına karşı da aşımız yüzde 25-30 oranında etki gösteriyor. Bu etki, yüzde 70-75 oranında enfeksiyon korumasını bekliyoruz. Gelecek haftalarda daha çok bilgi elde edeceğiz.
“(Hastalığı geçirmiş olan kişilere tek doz yapılması) Bizim gördüğümüze göre ilk dozdan sonra yüksek antikor oluyor. Bu antikorlar iki aşı yapılmış kişilerle aynı antikoru uyguluyor. Hastalığı geçirmiş kişiler için bir doz hastalığı geçirdikten sonra yeterli olabilir.
“(İki doz olanların üçüncü dozu ne zaman olacağı) En erken 6 ay sonra, ama 9 ay sonra verilse yeter. Bu Türkiye’de yapılan aşı kampanyasında 6-7. ayda olduğu için, 2022’de üçüncü doz aşı olur.
“Haziranın ilk yarısında Türkiye’ye gelme niyetimiz var, hayırlısıyla o zaman yüz yüze görüşebiliriz. Çok planlarımız var, Türkiye’de hem aşı üretmek istiyoruz, hem de Ar-Ge yapmak istiyoruz.
Koca’nın açıklamalarından satır başları şöyle:
“Bugün Bilim Kurulumuza katılan önemli bir misafirimiz var. Salgını durdurmak için en önemli silah olan aşıyı ilk geliştiren bilim insanlarımız Dr. Uğur Şahin ve Özlem Türeci hocamız da demin bizimle beraberlerdi. Şu an Özlem Küreci hocamız çalışmalarına devam ediyor olduğunu söyleyerek aramızdan ayrıldı. Uğur hocamız şu an beni dinliyorlar.
“Bugün Uğur hocamızın bazı görüşlerini bizzat kendisinden duymanızı istiyoruz. Öncelikle bugün de medyaya yansımış oldu son olarak bildiğiniz gibi 27 Aralık’ta ilk sözleşmemizi yapmış idik, ondan üç ay önce görüşmelerimiz olmuştu. Bu süreçte neredeyse haftada iki kez telefonda görüşmelerimiz oldu. Çok yoğun gayret gösterdiniz.
“En son 120 milyon dozluk anlaşma sizlerin yoğun çabalarınızla imzalanmış oldu. Vatandaşımız sizden bu anlaşmanın tedarik boyutu önemli sizden duymak ister. Buyrun hocam sizi dinliyoruz.
“30 milyonun da 14,2 milyonu 15 Haziran’a kadar ne zaman geleceği planlanmış. Onun için de teşekkür ediyoruz. 120 milyon doz aşının 6,1 milyonu dize teslim edildi. 4 ayda 120 milyon toplam aşı Türkiye’ye gelmiş olacak. Artık gelecek, olacak demekten öte somut icraatı görmek istiyoruz.
“Yoğun aşılama takvimiyle birlikte yaz aylarının daha güzel geçeceğine inanıyoruz. Haziran başında sizi Türkiye’ye davet etmek istiyoruz. Hem aşı kampanyasına desteğiniz, hem de Türkiye’de yapacaklarımızı değerlendirmek için davet etmek istiyoruz. (Uğur Şahin’e)
“Ben özellikle birkaç cümleyle devamında sorularınızı da almak istiyorum. Bugüne kadar 4,5 milyon anlaşmadan 120 milyona kadar çıktığımız ve artık imzalanmış olan Eylül sonuna kadar da bu tedariğin tamamlanacağı, ilk Haziran ayıyla birlikte 6,1 milyona ilave 30 milyon doz aşının geleceğini hepimiz duyduk. Biz artık hastalığı tanıyoruz, tedavi protokolleri oturdu. Sağlık altyapımızı nasıl yönetebileceğimizi biliyoruz. Bundan sonraki süreçte birinci önceliğimiz vakalardaki düşüşü kalıcı ve sürekli hale getirmek olacak. Bundan sonraki süreçte yasaklarla yönetimden ziyade daha çok kişisel tedbirlerle ve yaygın aşılamayla bu dönemi sürdürmek istiyoruz ve normale dönmek için çaba sarf ediyor olacağız. Artık özellikle yaygın aşılamayla birlikte pandemiyi gündemimizden çıkarmak bizim ana hedefimiz olacak.
“Biz artık ilk vakanın açıklandığı 11 Mart’tan itibaren aşıyla birlikte önümüzü daha net gördüğümüzü söyleyebiliriz ve salgın öncesi döneme artık geçmek istiyoruz. Bunun için de vatandaşımızın aşı noktasında hassasiyet göstermesini, bulabildiği aşıyı erken dönemde olmasını, bununla birlikte tedbirleri elden bırakmayarak bu dönemi geçirmesini ifade etmek istiyorum.
“Yerli aşıyla ilgili bildiğiniz gibi Faz 2 çalışması bitti. Faz 3’ün başlaması da zannediyorum önümüzdeki iki hafta içerisinde, Haziran’ın başında başlayabileceğimizi düşünüyorum.Bütün sonuçları olumlu olursa Faz 3’e geçebileceğimizi düşünüyoruz. 3 tane aşımız daha var. Orada da Faz 1 safhasındalar. Zannediyorum önümüzdeki 2-3 hafta içerisinde Faz 1 çalışmalarının sonuçları görülerek Faz 2 çalışmaları peyderpey başlamış olur. Faz 3’e geçecek aşımızın Eylül ayında acil kullanım onayı alması söz konusu olabilir.
“Özellikle bu dönemde şu an biz 55 yaş üstünü aşılıyoruz. Bunun dışında riskli gruplar dahil olmak üzere devam ediyoruz. Aşı tedariğiyle birlikte önümüzdeki haziran ayında ilave 30 milyonun sadece BioNTech olacağını, Sinovac aşısı için de 1 hafta-10 gün içerisinde beklediğimiz bir miktar var. Haziran ayında BioNTech aşısıyla birlikte 20 yaşa kadar, bu şekilde tedarikte sorun yaşanmazsa, inmek istiyoruz. Peyderpey.
“Onun dışında aşılama oranıyla ilgili şu an toplamda 65 yaş üstü yüzde 84’e kadar ulaşmış durumda.Biz bunun yüzde 90 ve üzeri olmasını istiyoruz. O nedenle açılan 55 yaş üstü insanımızın aşı noktasında beklemeden en erken dönemde aşılarını olmalarını önemle ifade etmek istiyorum. Biz bu oranları yüzde 90 ve üzerine çıkarmaktan yanayız.
“Biz bu konuda bir tercihimiz olmayacak. Vatandaşımızı daha çok ikna etme çabasında olacağız. İlave dozla ilgili BioNTech aşısı için şu dönemde yeni başlandığından en az 9 ay zaman dilimi sonrası, yani 2022 yılında öneriliyor, hastalığı geçirmiş olan kişilerin de Bilim Kurulu’nun yaklaşımı 6 ay sonra yapılması şeklinde. Bu tek doz gerektiğinde çift doz şeklinde de olabilir.
“Demin kısaca bir giriş yaptım. Şunu demek istedim özellikle, bundan sonraki süreçte 10 binin altına bugünden itibaren düşen bir vaka sayımız var. Tam kapanmayla birlikte bu düşüş önemli bir düşüş. 63 binden 9.385’e kadar inmiş oldu. Bizim bu kazanımı kaybetmememiz gerekiyor. Artık bu enfeksiyonun, virüsün nasıl bulaştığını bütün vatandaşlarımız biliyor. Bundan sonra yasakları daha azlatan ama kişisel koruyucu tedbirleri daha yoğunlaştıran, bununla birlikte yaygın aşılamayı yaparak bu dönemi normale döndürmek istiyoruz. Bilim Kurulu’nun tavsiyesi önümüzdeki hafta şekillenmiş olmuş, haziran ayı ve sektörlerle ilgili bir çalışma var. Genel mantığın daha çok kapatmaktan ziyade kişisel kontrolleri aşıyla birlikte sürdürmekten yanayız. Pandemiyi gündemden çıkartmak için yaygın aşıyı yapmaktan başka bir gündemimiz de olmayacak.
“Özellikle vaka sayısı düşmesiyle birlikte hastaneye yatış, devamında yoğun bakım ve entübe olan hasta sayısı ve vefat eden kişi sayısına göre giderek etkisini göstermeye başlar. Şu dönemde vaka sayısının düşmesiyle birlikte bizim pandemiye ayırdığımız yatak sayımız Türkiye’de toplamda 10 bin 428’di. Toplam yatak sayımız ne kadar? 242 bin. Hepsi dahil olmak üzere. Toplam erişkin yoğun bakım sayımız 31 bin 732’nin 10 bin 428 yatağını biz pandemiye ayırdık. Ayrılmış olan yatağın yüzde 53,49’u dolu. Neredeyse yarısına yakını şu an boş. Bunu da ayrılmış olan yataklar için söylüyorum. Servisteyse toplam yatak sayımız 242 bin. Biz bunun 41 bin 18’ini ayırdık. Bunların da yüzde 35’e yakını dolu. Neredeyse 3’te 2’si şu an boş. Bu son derece önemli. Güçlü bir sağlık altyapımızın olduğunu söylemek için bu rakamları söylüyorum. Bu vaka sayısının azalmasıyla da bunun daha da aşağıya doğru, düşeceğini… Önemli olan bu vaka sayısının kalıcı ve sürekli olmasını sağlamak önemli. Bizim bu dönemde kişisel tedbirlerin son derece önemli olduğunu… Dışarı çıkıyoruz, dışarı çıktığımızda illa yanınızda 2 metreden yakın kimse yoksa maske takmanıza gerek yok. Ama varsa gerek var. Evin içinde yalnızsanız gerek yok ama evin içinde 2 metreden daha kısa mesafe olabilme potansiyeli varsa maske devreye giriyor olmalı. Biz nasıl bulaştığını bildiğimiz için bu noktada üzerine düşeni yapıyor olması gerekir.”