Almanya, Fransa, İspanya ve İtalya’da yapılan bir ankette, halkın çoğu silah ihracatı için verilen onaylarda, hükümetlerin etik ve ahlaki değerleri dikkate almadığı görüşünü bildirdi.
Avrupa’nın dört ülkesinde yapılan bir anket halkın büyük bölümünün, kendi hükümetlerinin silah ve askeri teçhizat ihracatı siyasetini onaylamadığını ortaya koydu. Kamuoyu araştırma şirketi YouGov tarafından yapılan ankete göre, silah ihracatında ahlaki ve etik temel değerlere yeterince uyulmadığını düşünenlerin oranı Almanya’da yüzde 60, Fransa’da yüzde 53, İspanya’da yüzde 61 ve İtalya’da yüzde 65 olarak tespit edildi.
Çevre örgütü Greenpeace tarafından 15-19 Nisan tarihleri arasında Avrupa Birliği’ndeki (AB) en önemli silah ihracatçıları olan dört ülkede yaptırılan ankete toplam 5 bin 214 kişi katıldı. Ankette katılımcılara “Silah ihracatları için verilen onaylarda etik ve ahlaki temel değerlere yeterinde dikkat edildiğini düşünüyor musunuz?” sorusu yöneltildi.
Fransız askeri bütçenin düşürülmesine karşı
Sonuçları toplumun genelini temsil eden ankette, devletlerin savunma harcamaları konusunda ise ülkeler arasında farklılıklar bulunduğu belirlendi. Fransa’da ankete katılanların yüzde 40’ı koronavirüs pandemisi veya bundan bağımsız olarak askeri bütçenin azaltılması gerektiği görüşünü bildirdi. Ancak Fransızların çoğu askeri bütçenin azaltılmasına karşı çıkarak, bunun artırılmasını istedi veya fikrinin olmadığını belirtti.
Almanya’da ise ankete katılanların yüzde 63’ü savunma harcamalarının azaltılmasını isterken, İspanya’da bu oran yüzde 70, İtalya’da ise yüzde 79 olarak tespit edildi.
Çevre örgütü Greenpeace’in silahsızlanma uzmanı Alexander Lurz, anketin sonuçlarını “Bu ülkede olduğu gibi komşu ülkelerde de çoğunluk, mevcut silah ihracatı siyasetini ahlaki bulmuyor. Silah endüstrisi ve iktidardakiler ahlakın olmadığı bir ortamda kendilerini halktan yalıttılar” sözleriyle değerlendirdi. Almanya, Fransa ve İspanya’nın savaş jeti projesi FCAS gibi ortak savunma iş birliklerine işaret eden Lurz, bu ankete katılan ülkelerin vatandaşlarının, ileride bu sistemin diktatörlere, insan haklarını ihlal edenlere veya savaşan devletlere satılması halinde, buna karşı çıkacağını ifade etti.