Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Akşener’den Erdoğan’a: Bu kepazeliğe ne kadar sessiz kalacaksın?

Akşener'den Erdoğan'a: Bu kepazeliğe ne kadar sessiz kalacaksın?


ANKARA – İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Sedat Peker’in paylaştığı videolarda Süleyman Soylu’ya yönelik dile getirdiği iddialarına ilişkin Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, “Bu kepazeliğe daha ne kadar sessiz kalacaksın?” sorusunu yöneltti.

 

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Meclis’te grup toplantısında konuştu. Akşener’in gündeminde devlet bağlantılı çete yöneticisi Sedat Peker’in yayımladığı videolar vardı.

 

Akşener, Peker’in İçişleri Bakanı Süleyman Soylu hakkında bir takım iddialarda bulunduğu videolarla ilgili, “Bu kepazeliği artık sadece Türkiye değil dünya takip ediyor. Sayın Erdoğan bu kepazeliğe daha ne kadar sessiz kalacaksın?” ifadelerini kullandı.

 

‘YAPAMIYORSAN GÖLGE ETME’

 

Akşener’in konuşmasından satır başları şu şekilde: “Dün acınası küçük ortak demiş, neymiş benim Rize’ye gitmem provokasyonmuş. Sayın Bahçeli, ben gezmezsem kim gezecek? Büyük ortağın Saray’dan çıkmıyor, sen zaten ortada yoksun. Ben gezmezsem kim gezecek? Biz bu yola çıkarken koltuk değil ayakkabı eskiteceğiz diye yola çıktım ve bu sözü tuttum. Biz buna devam edeceğiz. Sen iktidarın küçük ortağısın, madem bizim esnafa gitmemizden rahatsızsın o zaman bir zahmet milletinin ayağına gideceksin. Kürsüden öfke tiradları atmayı bırakıp, işini yapacaksın. Bunları yapamıyorsan bize gölge etmeyeceksin.

 

İKTİDAR VERDİĞİ SÖZLERİ UNUTUYOR

 

İktidar olmak demek sizi o makama getiren millete hizmet etmek demektir. Nitekim, iktidar işinin iyi yapar, milleti mutlu ederse görevine devam eder. Aksi olursa da iktidar gider. Mesela yolsuzluk her yanı sarıyorsa iktidar adaya gidiyor demektir. Mesela yoksulluk çığ gibi büyüyor, ülkenin parası pul oluyorsa iktidar gidiyor demektir. Vatandaş sürekli artan fiyatlara ezdiriliyorsa iktidar yolcu demektir. İktidar verdiği sözleri unutuyor, hatırlatanları da terörist ilan ediyorsa dönülmez akşamın ufkuna gelinmiş demektir. İktidardakiler yetkinin ve kararın millete ait olduğu gerçeğini unutup, o sandık bir gün gelmeyecekmiş gibi günlerini gün etseler de bu gerçek hep böyle olmuştur, olacaktır.

 

ESNAF YALNIZ BIRAKILDI

 

Geçen hafta tane tane anlatmıştım. Sayın Erdoğan iktidara gelirken vaatlerde bulundu milletimiz yetkiyi verdi. 19 yılın sonunda, bırakın vaatleri gerçekleştirmeyi sayın Erdoğan ve danışmanları Saray’a kapanarak koptukları milletimizi fakirlik, işsizlik ve yolsuzlukla baş başa bıraktı.  Geçen hafta sözüm ona müjde verdi. Yine kredi, yine borç verdi. O 4 milyarı öyle bir anlattı ki şaşarsınız. 4 milyar demek gözünde küçük göründü. Aylardır kepengi kapalı esnafımız ve aileleri ile birlikte 20 milyona yakın insan demek. Sayın Erdoğan, sen ‘A’yı uzattıkça sıfırlarda o kadar uzamıyor. Sen ‘A’yı uzattıkça pandemi sürecinde esnafımızı yalnız bıraktığın gerçeği değişmiyor. O beş müteahhitten birinin, pandemi döneminde tek kalemde 9.4 milyar liralık vergi borcunu sildin. Ekonominin bel kemiği olan esnafa 4.6 milyar lira.

 

MAYATİK İLİŞKİLER

 

Sosyal medyada bir video furyası aldı başını gidiyor. İktidar mensuplarının isimleri çirkin, garip işlerin aktörleri olarak geçiyor. Normalde bizim siyaset anlayışımıza göre parti içi meselelere karışmak olmaz ama bu iş daha da ileri gitmiş aile içi meseleler haline gelmiş. AK Parti ve ortaklarının içindeki skandallarla milletin gerçek gündeminin gölgelenmesini de hiç istemeyiz. Bu kepazeliği artık sadece Türkiye değil dünya takip ediyor.

 

Beyler, Türkiye Cumhuriyeti’nin itibarını söz konusu koskoca Türk Devleti’ni cümle aleme rezil ettiniz. Bu işler karşılıklı video yayınlamaklar, gerçekleri çaptırmakla olmaz. Konuyu yaymakla hiç olmaz. Böyle devlet yönetilmez. Bu işler bütün iddiaları araştıracak ve gerçeği milletimizin önüne koyacak şeffaf bir yargı süreci ile olur. İçişleri Bakanı ve suçlamalara maruz kalanlar kenara çekilir, savcı ve hakimler devreye girer gereken yapılır. Türkiye Cumhuriyeti’ne yakışan budur. Sayın Erdoğan bu kepazeliğe daha ne kadar sessiz kalacaksın?”

 

Kaynak: Mezopotamya Ajansı.

Exit mobile version