Avrupa Birliği ülkelerinden 24 bakan, İstanbul Sözleşmesi’nin imzalanmasının 10’uncu yıldönümü dolayısıyla bir makale yayınladı. Bakanlar Türkiye’yi “sözleşmeden çekilme kararını” yeniden gözden geçirmeye, imzacı olmayan Avrupa Konseyi üyesi ülkelerini de bir an evvel Anlaşma’yı onaylamaya davet etti.
Avrupa Birliği üyesi 14 ülkeden 24 bakan, 11 Mayıs 2011’de İstanbul’da imzaya açılan Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi’nin 10’uncu yıldönümü dolayısıyla, Fransız Le Monde gazetesinde ortak bir makale yayınladı.
İstanbul Sözleşmesi’nin 1990’lı yıllarda başlayan bir dizi Avrupa girişiminin sonucu olduğu vurgulanan makalede, 1 Ağustos 2014’te yürürlüğe giren sözleşmeyi bugüne kadar 33 ülkenin imzaladığı, onayladığı ve uyguladığı vurgulandı. Kadına yönelik şiddetle mücadelede kapsamlı bir yaklaşım sunan ilk yasal ve bağlayıcı metin olan sözleşmeye imza atan ülkelerden 11’inin onaylamadığı, son olarak bir ülkenin ise (Türkiye) çekildiği belirtildi.
”Sözleşme somut gelişme sağladı”
Makalede şiddeti önlemeyi, mağdurları korumayı ve failleri yargılamayı amaçlayan bir dizi çok disiplinli önlemi içeren sözleşmenin, imzacı ülkelere barınma yerleri, yardım hatları oluşturma gibi somut önlem ve mağdurlara kapsamlı yardım sunma gibi zorunluluklar getirdiği hatırlatıldı.
Bu somut önlemlerin ötesinde, kadına yönelik şiddetin “insan hakları ihlali ve bir tür ayrımcılık olduğunu” kesin bir dille kabul eden sözleşmenin, Avrupa’da yasal bir çerçeve oluşturmasından dolayı da büyük önem taşıdığına dikkat çekilen makalede, şimdiden Avrupa’daki kadınların yaşamları üzerinde gerçek bir etki yarattığı dile getirildi.
Türkiye’ye ve AB ülkelerine çağrı
İstanbul Sözleşmesi’nin son dönemde eşi görülmemiş bir yanlış yorumlanma ve dezenformasyon ile karşı karşıya kaldığı vurgulanan makalede şu ifadelere yer verildi:
“Sözleşme karşıtları, toplumsal cinsiyet rollerinin, genel tanımların yanısıra, genel olmayan toplumsal cinsiyet rollerine karşı söylemlerle saldırdılar. Bundan daha da endişe verici olan, bazı Avrupa hükümetlerinden ve parlamenterlerden de eleştiri gelmesi, sözleşmenin Avrupa Birliği tarafından onaylanmasını engellemektedir. Son olarak Türkiye de anlaşmadan çekildiğini açıkladı. Sözleşmeyi İstanbul’da imzalayan ilk ülke olan Türkiye’nin bu adımı, endişelerimizin ne kadar yerinde olduğunu göstermiştir. Türkiye’de ve başka yerlerde kadın ve kız çocuklarıyla dayanışmamızı ifade etmek istiyoruz. Türkiye’yi bu kararını yeniden gözden geçirmeye davet ediyoruz. Avrupa Konseyi üye devletlerini de bu tarihi anlaşmayı imzalamaya ve onaylamaya çağırıyoruz”.
Makaleye Almanya, Fransa, Belçika, Hollanda, Lüksemburg, İtalya, İspanya, İrlanda İsveç, Norveç, Finlandiya, Danimarka, Avusturya ve Estonya’dan dışişleri ve eşitlik bakanları başta olmak üzere, birçok bakan imza attı.