Geçen yıl ocak ayında tutuklanıp İzmir Kırıklar 2 No’lu F Tipi Cezaevine gönderilen 46 yaşındaki Akif Sarı, 417 gündür hücrede tutuluyor.
Ailesine, kendisinden 3 tane görmeye başladığını söyleyen Akif Sarı’nın eşi Melike Sarı, Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezine (CİMER), cezaevi yetkililerine defalarca başvurmasına rağmen bir sonuç alamadı.
Kanunlara göre bir insanın 20 günden fazla hücrede tutulması yasak. Ancak koğuşlardan dönüştürülen hücreler ‘tek kişilik oda’ ismiyle anılarak meşrulaştırılıyor.
“ESKİ KOLTUKLARIMIZDAN BAHSEDİYOR”
Eşiyle en son geçen hafta görüştüklerini ifade eden Melike Sarı, “Kendimden bazen 3 tane görüyorum, diyor. Çocukları istemiyor, dayanamam diyor. Adlarını anmaya başladım mı ağlıyor zaten. Çok duygusal bir insandır. İnsanları çok sever. Eski koltuklarımızdan bahsediyor, niye onları değiştirdik diyor. Sonra ben normal değilim, sen bana bakma aramayayım, gelme, sizi üzüyorum diyor. O kadar korkuyorum ki aklını kaybetmesinden. İnanın ki çoklu koğuşa geçse kendimi teselli edeceğim, birçok insan o koğuşlarda kalıyor, bir gün elbet çıkıp gelecek diye. Ama sabah kalkıyorum, diyorum ki kim bilir o nasıl. Yapayalnız orada ne yapıyor” dedi.
“CEZAEVİ PSİKOLOĞU RAHATLATACAĞINA YARGILIYOR”
Psikolojisinin iyi olmadığını fark eden Akif Sarı, birkaç ay önce cezaevi psikoloğuyla görüşmeyi talep etti. Ancak bu görüşmede psikolog tarafından ‘hasta’ değil, ‘suçlu’ muamelesine maruz kaldı. Melike Sarı, eşinin psikologla yaptığı görüşmeyi şöyle aktardı: “Eşim, bana burada zulmediyorlar. Bunun ahireti de var deyince. Psikolog ‘Siz hep ahiret ahiret diyorsunuz, kendinizi suçsuz görüyorsunuz, kendinizi suçsuz zannediyorsunuz’ diyor. Rahatlatması gereken psikolog böyle diyor. Eşim de ‘siz beni nasıl yargılıyorsunuz’ diyerek telefonu kapatmış. Korona nedeniyle psikolog görüşmeleri telefonla yapılıyor.”
CİMER’e defalarca dilekçe yazıp eşinin neden hücrede tutulduğunu soran Melike Sarı, “Üst düzey yönetici olduğu için diyorlar. Eşim yöneticilikten değil, üyelikten ceza aldı diyorum, tekrar aynı cevabı veriyorlar. Geçen kasım ayında cezası kesinleşti. Neden hala yalnız tutuyorsunuz diye tekrar soruyorum. Yine aynı cevap” ifadelerini kullandı.
TANIK İFADESİ: SESİ GÜZELDİ, BİZE KURAN OKUYORDU
Kapatılan derneklerde büro elemanı olarak görev yapan Akif Sarı 23 Ocak 2020’de İzmir’de tutuklandı. İçeriği olmayan Bylock programını kullandığı iddiası, tanık ifadeleri ve 82 yaşındaki Alzheimer hastası tutuklu Yusuf Bekmezci’ye yardım ettiği gerekçesiyle Kasım 2020’de 10 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Akif Sarı’nın eşinin aktardığına göre tanıklardan biri “Sesi güzeldi, bize Kuran okuyordu, cuma namazlarını kıldırıyordu” şeklinde ifade verdi.
“ÖLÜM KADAR ÇARESİZSİN”
HDP Milletvekili ve insan hakları savunucusu Ömer Faruk Gergerlioğlu’na da başvurduklarını ifade eden Sarı şöyle devam etti: “Ömer bey sağ olsun ilgilendi, cezaevi müdürünü aradı. Müdür, ‘ben onunla görüştüm, hiçbir şeyi yok, kendimi iyi hissediyorum’ dediğini aktarmış. Şaşırıp kaldım, eşimden şüphe ettim inanın. Telefon görüşünde neden böyle bir şey söylediğini sordum. ‘Kimse gelip benimle konuşmadı, psikolojim iyi değil, nasıl iyi diyebilirim’ dedi.” Eşimin hücreden çıkarılması için bütün hukuki denilen ama olmayan yolları denedik. Çaresizlik çok zormuş onu anladık şu süreçte yani, ölüm kadar çaresizsin. O kadar çaresizsin çünkü. Sadece sesini duyabiliyorsun ama o da her dediğinde ben normal değilim diyor.”
Sevinç Özarslan / Bold